Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

7 Kasım 2025 Cuma

Hüküm

 


Gecenin karalığı mı gözlerini siyah yaptı?

Gözlerinin karalığı mı geceyi kararttı ?

Öyle dehşetli bakıp, içimi karartma

Senin gücün ancak geceyi karartmakta.

Hükmün sona erecek, gün sabaha vardığında.


Kötüler mi doldurdu kalbini, öfke ve intikamla?

Kalbin hınçla doluydu da ondan mı dönüştün cellâda?

Kan gölünde yıkanıp allanınca, arındın sanma.

Senin gücün ancak yeter, tırmanırken kibir dağına,

Hükmün sona erecek, o dağdan yuvarlandığında... 


Haccecan

07.11.2025

Yazarken Dinlenildi

Duy Leyla (Anadolu Arabesk Psychedelic)


12 Eylül 2025 Cuma

Yağlı Güreş ve Manifest

 







Herkesin ortasında yağlanarak, kıspetlerinin içine ellerine sokarak, rakibinin sırtını yere serdiğinde madalya alırsın. Ata sporu olur. 

+18 konserde müzik eşliğinde dans ettiğinde soruşturma geçirirsin. Cinsel uzvunu işaret ederek dans edersen ve popolarını birbirine değdirirsen milli güvenlik sorunu olur. 

Görüntüler arasında bir fark yok, insanların onlara yüklediği anlamlarda ise çok fark var. 

17 Haziran 2025 Salı

Bir Bayram, Bir Cenaze

 


Zeliş Hakkın rahmetine kavuştu.🙏 2025 yılı Kurban bayramının arefe günü ölüm haberini aldık. Amcamın eşi olan Zeliş güleç, espri, neşeli tatlı bir insandır. Baba tarafı akrabalarım son derece dominant, baskın, farklılıklara kapalı  karakterlerden oluşurken, gelin olarak sülaleye katılan kadınlar da tam tersi o kadar uyumlu, neşeli, fedakar, uzlaşmacı, baskılanan kadınlardan oluşmakta. Bu iki zıt kutup arasında doğan ve yetişen benim ise bir yanım acayip neşeli, uyumlu iken bir yanım ise son derece dominant, tepemi attıran olaylarda ani reaksiyon gösterebilen asi bir yapıdayım. Bu iki yanım arasına dengeyi sağlamaya çalışıyorum yıllardır.

 Zeliş Hakkın rahmetine kavuştu.🙏 Çocukluğumuzda kızkardeşim ve bana ilk altın küpemizi alıp hediye eden bu neşeli kadını toprağın koynuna bırakılması önce ki Haccecan için bir yıkım konusu olurdu. Şu an ki Haccecan için ölüm gayet sıradan bir olaya dönüşmüş durumda. Bu sakinlik, kabul halini seviyorum. Bende kızgınlık ve öfke oluşturan konular değişmiş durumda. Bu değişikliği de seviyorum.

Zeliş Hakkın rahmetine kavuştu. 🙏Çocukluğumda Yengemin annesinin bahçeli evinde kuzenler buluşması yapılırdı. O ev ve o çocukluk günlerimi sevgiyle anıyorum. Geleneksel Müslümanlık inancına sahip Zeliş'in ailesi kara çarşaf giyen, Kuran’ı arapça okuyup, hadis yolunu takip eden, çoğu hurafelerden oluşan bir inanışa sahip.  Dini algıyabildikleri kapasitede yaşadıkları için suçlayamam tabi ki. Rabbimin merhameti herkesi kuşatmışken yargılamak benim haddimde değil…

İstanbul’da oturdukları için Zeliş'in cenazesi memlekete getirildi. Cenaze merasiminde aile etrafı vardı. Vefat edenin arkasından okunan Kur’anın ölünün ruhunu rahatlattığına inandıkları için Kuran okunup ruhuna bağışladılar. Halam öğretmen emeklisi, laikliği ve kendi egosunu! kendine göre cahil bulduklarını! aşağılamak için kullanan bir dominanttır. Atatürk’ü kendi bağnazlığını örtmek için kullananlardan birisidir.  Kur’an okunuyorken, Kuran okuyan kişi ile halam arasında  yaşanan tartışma sesi diğer odaya kadar geliyordu. Yanlarında değildim ancak halamın karakterini bildiğimden tartışmanın halamdan kaynaklandığına emindim!

Akşam ezanından sonra tekrar Kur’an okumak için bir araya geldik. Din konusunda düşüncelerim örfi Müslüman gibi değil artık, ancak böyle ortamlarda bir araya geldiğimizde de geleneklerden aykırı davranamıyorum. Etek, uzun kollu gömlek ve baş örtümle Kur’an okunmasına katıldım.  

İki saat Arapça Kuran okundu ve ardından sohbeti yapan kadın dini bilgiler verdi! Dini bilgiler vermekten çok, Kuran ayetlerini Allah adına korku salarak insanları kontrol etmek için kullanan başka bir dominant karakter tarafından büyüleniyorduk desem yeridir! Kuran’ı Kerim gibi müteşabbih ayetleri barındıran açıklamaya ihtiyaç duyulan bir kitabı, insanları korkutmak için kullanan insanlardan birisiydi. Uzay ve beyin ne ise Kuran da aynı. Bu 3 şey büyük bir gizem ve aralarında bir bağlantı var, insan tarafından keşif edilmedi henüz. Kuran’da ki cehennemli ayetleri orada ki kadınları korkutmak, baskı altına almak için kullanırsa ben buna razı gelemem. Kuran’ın korku düzlemi artık geride kaldı, sevgi düzlemi açıldı. Mantık dediğimiz ne ise onun da bir dengesi var. 2 saat Kur’an okuyup, sohbet eden kadın karşısında fazlasıyla sessiz kaldım. Sabrettim. Sonunda dayanamadım. “Sohbet denilen ortamda bir kişi konuşup, diğerlerinin onu masal gibi dinlenildiği ortamlar artık geride kalmalı” diyerek söze giriştim. Dini konuların konuşulduğu ortamlarda sorgulamaya dayalı, karşılıklı sohbet ortamları oluşturulmalı. Çapraz sorularla sıkıştırdım kadını. Söylediği konuların Kuran’da bir karşılığı yok!! Neden bütün Müslüman coğrafyaları, huzur içinde yaşamak için gavurların! memleketine göç ediyor?! Cevap veremedikçe sinirlendi. 16 yaşında ki yeğenimde benden yana destek çıkıp, mantıksal sorular sordu. Sohbetin sonuna doğru namaz kılıp kılmadığımı sorup, sorgulamanın dinden çıkartacağını söyledi! Din dediğimiz bir binamı ki sabah girip akşam çıkabileyim! Keşke ona Kuranda ki İbrahim’in sorgulama yaptığı hikayeden bahsetseydim. Dinin d’sinden haberi olmayan insanların ahkam kesmesine tahammül edemediğimi fark ettim. Üniversite mezunu Zeliş'in gelini dinin çok sorgulanmaması yönünde, üniversite mezunu kızı da hadislerin ne zararı var diyerek hocadan yana taraf olduklarında susmak zorunda kaldım. Bizim nesil sorgulama ile değil itaat etmek üzerine yetiştirildi. Sorgulayanları kafa karıştırmak, olay çıkartmak, huzur bozmak isteyen zorba olarak yorumluyorlar. Hepsine tek tek cevap vermek isterdim. Ancak cenaze eviydi orası. Ben din tanımaz birisi olarak algılanacağım zannıyla lafı çok uzatmadım. Cenaze onların cenazesi, yas onların yasıydı. Orada kuzenim, imam hatip lisesinde öğretmen olduğunu, bu tür tartışmaların okulda da yapıldığını, bu konuyu araştıracağını söylediğinde ben bir aydınlanma yaşadım. 10 sene önce ateist sitelerinde yaptığım tartışmalar artık halk arasında da, imam hatip liselerinde de  yapılır olmuştu! Gelişim ve ilerleme için durgun bir göl değil, bir akarsu olunmalıydı. Fikir akarsuyuna farklı farklı görüşler akıyorsa orada gelişim var demektir.  

Zeliş Hakkın rahmetine kavuştu.🙏 Ertesi gün tekrar cenaze evinde bir araya geldik. Daha yaşlıca başka bir kadın Arapça Kuran okuyup, vaaz verdi. Kuran’ı Türkçe meailini de okudu. Onların açısından büyük bir gelişmeye sebep oldum! Bir ayet okuduktan sonra 20 cümle kendi düşüncesini söyledi ama olsun. Türkçe okuması büyük gelişme! Klasik Kuran meali korku düzleminde ki bir kişi açıklarsa tabi ki cehennem, kadınların ahlaklı olması ve örtü konularında sohbet çıktı ortaya. Cinlerin musallat olmaması konusunda yapılacakları tek tek saydı. Orada dünkü sohbette sorduğum sorulara, kendi düzlemine göre cevap verdi. Cenaze sahiplerinin bu tartışmaları dinleyecek boyuttan çok uzaktaydılar. Onların acılarına saygı göstermek için mecburen sustum. O suskunluğun bana ne kadar zor geldiğini anlatamam!

Orada yaşananlardan sonra baba evinde de tartışmalar devam etti. Annem iki ay kadar benimle kalmıştı. Namaz üstüne namaz kılan annem benimle kaldığı süreçte din konusunda benden daha önce hiç duymadığı konuları dinlemek zorunda kaldı. İlk zamanlar şaşırdı, karşı geldi, geceleri uyuyamadı. Artık benimle tartışmalara girmiyor. Kafam karışıyor diyor. Benden daha eski sürüm olan annemin beyni bu konuları algılamaktan çok uzak. Namaz ve Kuran'ı arapça okuyarak huzur buluyor kendi dünyasında, o huzuru bozmamak adına artık üzerine çok gitmiyorum. Kız kardeşim cenaze evinde bu konuları uzattığımı düşünerek oda benim karşımda durup, haksızsın dediğinde, dedim artık tamam ben haksızım. Kendi haksızlığımı kabul etmek benim için ne kadar zor! Ama ettim valla.  Kendimi Tanrı sanan yanım, gerçek Tanrı'nın karşısında secdeye vardı. Ben haksızdım.  Kuzenlerimi telefonla arayıp helallik istedim. O hocadan helallik almadım. Cenaze evinde kendisi cennetlik diğer kadınlar cehennemlikmiş gibi dini sohbet yapmaya hakkı yoktu! Helallik alsam, kendini haklı görecekti . Salat kelimesini ve Kuranda ki hatemen nebiyye yi sormuştum ona. Umarım cevaplarını araştırır. Orada ki bu diyaloglar onun içinde de kıvılcımlara sebep olur umarım...

 Bütün bu süreçten sonra ki yorumum ise “Din konusunda artık kimse eskisi gibi düşünmüyor. Herkes din konusunda farklı farklı düşünüyor. Din artık 4 mezhep değil, binlerce mezhebe bölünmüş durumda, ancak yine İslam dini altında bir aradayız. Senin dinin sana, benim dinim bana sözü artık senin mezhebin sana, benim mezhebim bana sözüne evrilmek zorunda kaldı.  Peki bu evrimin bize ne faydası var? Türkiye’de ki laik yönetim çatısı altında yaşanan İslam dünyaya şifa olacak. Şifa olmadan önce bu şifalı ilaç milyonlarca insanın üzerinde test edildiği ülkedir Türkiye. Biz dünyada yaşanmaya başlayacak olan Hak Din İslam'ı, test aşamasında yaşandığı ilk ülkesiyiz. 

Yeryüzünde insanların arasında müslümanlık kültürü ile yaşatılan İslam ile Tanrı katında ki İslam ortak noktada buluşmasına doğru hızla ilerliyoruz.

Zeliş Hakkın rahmetine kavuştu. 🙏

19 Mart 2025 Çarşamba

Ancak


 

Hepimizin içinde bir şey eksik...

Bir boşluk var, ne kadar koysan da içi hiç dolmayan, 

Kimi yarık diyor, kimi yarım, kimi boşluk, kimi yokluk, kimi noksan

Hayat bir hayalden ibaret, hiç var olmayan ve olmayacak olan


Zaman yıpratıyor bedenleri, çiçekleri,

Yitip giden ne varsa, hiç gelmiyor geri, 

Sonra yerine getiriyor bir benzerlerini...

Zaman sadece besliyor, aşkın ölümsüzlerini


Birlikte çıktığımız bu yolda

Tırmanalım tekamül merdivenleri

Basamağın sonuna elbet varılacak,

Eski senden, yepyeni bir sen doğacak

O boşluk nihayet bir şekilde dolacak ..


Hiç bir beşer bulunmuyor ve asla da bulunmayacak

Aşkımın büyüklüğünü kaldıracak

Söndürmem aşkımın ateşini asla

Huzuru bulur kalbim,  anar iken Allah'ı ancak..

Bu boşluğun hepsi ilahi bir aşk ile dolacak


Haccecan

19.03.2025


5 Mart 2025 Çarşamba

Serseri

 


Hiçbir yere bağlı olmadan

Yalnızlığı kutsuyorum

Çıldırtan bir yalnızlık bu…

Yüzüyorum başıboşlukta

Bana en yakın olanlar

Milyarlarca ışık yılı uzaklıkta

Kıyaslayacak, kıskanacak

Beni benden alıp kendimden kaçıracak

Ne bir ses, ne bir varoluş

Her yer bomboş zifiri

Adıma demişler serseri

Bilinir olmayı istedim

Beni düşünebilenler fark etti

Anlaşılmak çok uzak bana

Bulacağım kendimi, anlaşıldığımda...


Şiirin Hikayesi 

Haccecan

05.03.2025

24 Şubat 2025 Pazartesi

Bütüne

 


Dilenci değilim 

Kimseden isteyemem  

Hakim değilim ki..

Yargılayamam...

İşportacı değilim

Satamam ne emtia, ne insan...


Anlam arayacak olanlara

Arayıpta bulamayanlara

Buldum sananlara

Sanıpta yerinde duranlara

Yürüyenlere, koşanlara

Soluklanma durağına varanlara..

Sevipte sevilmeyenlere

Aşkı bulupta doyanlara

Doyupta taşanlara..

Etrafına ışık olanlara..

Geçmişe takılanlara

Öngörenlere

Cehennemde yanan zalimlere

Özüyle buluşan adenlilere

Her bir basamağı hakkıyla tırmananlara

Yaşadınız... yaşayacağınız  ne varsa

Hepsini burada bulacaksınız...

Hepiniz için yaşıyorum.

Bütüne yazıyorum.

Şairim bem🌞...


24.02.2025

Haccecan

Tuluyhan Uğurlu- Ayasofya

14 Şubat 2025 Cuma

Acı'nın Yolculuğu

 


Yangı olarak başladı

Yangı, yangına dönüştüğünde

Dikkatimden kaçamadı…

Alev alev, duman duman, kor kor…

Köz, köz

ve kül…

Alev yaktı, duman boğdu, kor pişirdi..

Köz, demledi…

Duruldu, dönüştü, söndü...

Kül oldu, savruldu

 

Gözlemlediğim bir süreçte ilerlerken

Hissettiklerime acı diyerek yol aldım…

Acıyı anlamlandırmaya çalışırken 

Yakıt lazımdı içimde ki cehenneme 

Çekip durdum daha çok acıyı kendime

Alev yaktı, duman boğdu, kor pişirdi..

Közde acı demledim

 Yeniden doğdum küllerimden 

Şaşırıp kaldım, inanamadım...

Acının beni dönüştürdüğü yeni şekle…


Acının da var çeşitliliği

Her acının var bir rengi

Acı, şaşkınlık, renk, sevgi, 

Daha çok alev, duman, kor, köz, kül…

Daha çok, daha çok..


Sonunda ikna oldum…

Her şekle girebildiğime…



Haccecan

12 Şubat başlanıldı- 14 Şubat Sonlandı...

Tuğkan-Özledim Dinlenildi


17 Ocak 2025 Cuma

Mozaik Tablo

 


Tamamlanması gereken koskoca mozaik bir tablo, şu kainat;

Mozaiğin yapıtaşları ise yontuluyor, Tanrı’nın hayalinde şu an, 

Ruh bin bir zahmetle girer vücuda

Kimi kara, kimi ak, kimi al, kimi mora çalan…

Tek renkli, şekilsiz, katı taş gibi kimi beşer,

Kimi beşer ise dönüşmekte, esnek ve de rengarenk bir şekle... 

Sonsuz sayıda her renk tonunun karşılığı var

Rengin hangisiyse sen onunla oyalan ve  boydan boya o renge bulan…

Bulandığın o renk ile mozaik tabloda ki yerini al…


Haccecan

13 Şubat 2024 başlanıldı, 17 Ocak 2025 sonlandı..

Sabahattin Ali - Öyle Günler Gördüm ki (Furkan Özdemir)