Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

31 Mart 2023 Cuma

Aşk Yanığı...

 

Aşk önemli değilmiş, değerli olan aşka yüklenilen anlamda

Aşkta kişi önemli değil, değer senin hissettiğin duygularda..

Acı diye düşünürsen hissedersin cehennemlerde yakan azap

Acı ile olgunlaşıyorum dersen, aşk cennetten bir ırmak

Aşk, bir yolcu oluyor bazen, bazen de yolun kendisi..

Kimi aşk ise saklanıyor derin dondurucuda…

Sırası gelmediğinde aşkı yaşamaya, bir fırsat, bir telaş…

Muhakkak bir gün karşına çıkıyor, o koydukların dondurucuya

Eline aldığında aşk kütlesini, soğuk yanığı oluşacak ellerinde …

Aşk yanığı diyorum ben buna, aşk seni kah soğuk, kah sıcak ille yakacak!!

Gel!! sen yine buna, aşk ile olgunlaşıyorum de, aksın yüreğinden adenden ırmaklar…

20 Ocak 2023

Haccecan

28 Mart 2023 Salı

Bunca şey...

 

Anlatamadıklarımda varsın

Beni şair yapan yoklukta

Kelimeye düşememiş hallerimde

Bazen keşmekeşlikte

Sürümcede bırakılmışlıkta

Anlatabildiğimde oldu seni ama

Onlar hep sanrılarımda

Paçalarımı sıvamadan dalmışlığımda

Her yerde ve her şeyde

Yerde ve Gökte..


Çoğunluğun sancılarımda

Azımsanmayacak kadarın karşımda

Az olan yanın ötelediklerimde

Yokluğun merkezimde

Varlığın yüreğimde

Gölgen tam dibimde

Sonsuzluğun zihnimde

Var ediyorum seni sürekli evrenimde…

 

Anlayamıyorsun değil mi bunca şeyi?

Bende sevgilim... bende…

Haccecan

28.03.2023

Çare

 

En derin acılarınızdan

 azat olmak için

 tek çareniz 

o acıya yüklediğiniz 

anlamda gizli.


Haccecan

28.03.2023

24 Mart 2023 Cuma

Öğreti

 


Neyi aradığımı bilmiyorken, nerede arayacağım sorusu vardı kafamda…

Nerede bulacağımı anladığımda, huzura vardım…

Neyi aradığımı bulduğum da ise “daha yolun da başında olduğumu anladım”

Başkalarına sıkıca sarıldığımda bulacağımı sanırken

Kendimden çıkıp bana doğru akarmış, sevgi duygusu…

Şu aralar herkes sen yaparsın, sen bilirsin demekte..

Neyi bilip bilmediğimi nereden bilipte böyle söylemekte?

Bilmenin bir faydası yok ki uygulamaya geçememişsen eğer…

Didinip duruyorsun, yapıp duruyorsun her şeyi tamam da

Hiçbir yere varılmıyor ki sevgi yoksa uygulamanın temelinde…

 

Sanki dünya yanlış öğretilerin hırpalattığı insanlar komitesi

Bu komitenin başındakiler ise bütün sorunların merkezi

Umuyorum ki yanlışları eleye eleye varacağız bir yere

Günahların açtığı azaplarda yana yana kanacağız serinliğe…

Dersi çok uzatmak istemiyor Tanrı artık, yakıp yıkıyor her bir yeri…

Gönderiyor yeryüzüne yeni doğanları, yükleyerek yepyeni öğretileri


Haccecan

24.03.2023

23 Mart 2023 Perşembe

İki Kalp

 


Kırdığın yerin üzerine binlerce şiir yazabilirim…

Bir bakışın için ciltler dolusu romanda yanında hediyesi..

Ki belki o zaman kapanır o dipsiz uçurumlar

Durduğun yerlerin üzerinde sevinçten tepinebilirim…

Belki o zaman olur, yaşamın bir anlamı

Arada bıraktığın boşluğa evrenleri sığdırır

Seni senden alıp yepyeni bir sen yapabilirim….

Belki o zaman ben, bir ben olabilirim…

 

Sevgi’nin tanımını herkes yapabilse de…

Uygulamasını kaç kişi biliyor ki?…

Tanımlanabilecek gibi bir şey olmadığını

Sadece uygulayabilenler hissederdi 

Kendine bir özellik katmaya gelmiş herkes dünyaya…

Seni özel yapan şey neydi biliyor musun?

Hiçbir özelliğinin olmaması…

Öyle hamken

Öyle katıksız sevdim seni

Katıksız sevgilim…

 

İki adamı çok sevdim

Biri babamın hayali…

Biri senin hayalin…

Hiç kavuşamadığım adamların

Hep hayaliyle yaşadım…

Gerçekler yaktığı zaman

Hayale dadandım…

O iki adamın hayali sayesinde...

Gerçeğe uyandım... 

 

İki günahla boydan boya bulandım

Birisi yalan

Diğeri sen

Yalan seni, hayal ile harmanlayıp

Cehennemlerde yandım

Yandım, piştim Ey Tanrım…!

Günahlarımdan böyle arındım…

 

İki kalbim var benim

Biri seninle, biri sensiz atar

Arada durur sensiz atan

Hep telaşlıdır seninle atan

Bir bedende nasıl yer bulur?

Birbirine bu kadar zıt olan

İki kalp beni çok yorar

Kalplerle olan bağımı kestim

Ben bana ondan sonra vardım..

Borcum yok kimseye

Bir ruhum var sadece

Oda sonsuz olan…


Haccecan

22.03.2023

Yazarken dinlenildi ; Tuğkan Özledim...

22 Mart 2023 Çarşamba

Blinş

 

Kaynak Okunası

Hiç hazzetmem, imlâ hatasının üzerini çizip düzeltenlerden..

Doğuyor belki bir güneş, o batasıca hata sandığın yerden

Yol alıyor şu an, ulaşacak bir gün doğruya bu hatalardan

Nasıl düşünüleceğini bilmeyen bir karmaşadan

Düşünmeyi öğrenmiş olarak kalkacak ayağa, bu sorunlardan

 

Baktığımda aynaya, doğru söylediğim sözlerin ardından

Doğru söz benden çıktı tamam ama hatam hala yerinde durmakta

Kusurlarımı gördüğüm için doğruyu söyleyebildiğimi

Hem o hatalar hem de o doğrular bana anlatmakta

 

Hiç hazzetmediklerimi de biraz sorguladığımda

Üzerine çizip düzeltenler de doğruyu yapıyor aslında

Yazıyor bir doğru daha çizdiği hatanın yanına

Aslında sunmuş oluyor sana bir seçenek daha

 

Sevmeye değmeyecek hiçbir şey yok şu dünya da

Her olayın ve durumun bir seçeneği bulunmakta

Sadece sevmenin bir seçeneği olmadığını anlayacak oda

Eksik ve noksan olan ise sadece blinş🌞  bu dünyada

Oluşturacak kendi evrenini düşündüğü nöronlardan

O nöronlarda oluşacak bunca doğru ve hatalardan …

Seçeneği olmayan tek şeye doğru herkes yol alıyor aslında

 

 Haccecan

21-22 Mart 2023

Blinş; Beyin 

Kaynak :Güne🌞Eş Dil Sayfa 314

20 Mart 2023 Pazartesi

İsyancı Bir Ruh: Hz. Meryem


 

KADIN TEK BAŞINA SEYEHAT EDEBİLİR Mİ?

Televizyon ekranlarında yayınlanan "Ömer" adlı dizinin bir sahnesinde “Kadın Tek başına yolculuk yapabilir mi, yapamaz mı?" konulu sahnesiyle ilgili yaşanan diyaloglar…

Yorumcu 1 : İbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Eğer insanlar, yalnız başına yolculuk yapmakta ne sakıncalar olduğunu benim kadar bilselerdi, hiçbir binek sahibi (yolcu) gece yolculuğuna yalnız çıkmazdı.” (Buhârî, Cihâd 135. Ayrıca bk. Tirmizî, Cihâd 4; İbni Mâce, Edeb 45)

Haccecan :  Rivayet dini... Kurandan ayet var mı?

Yorumcu 1:  Kur'an da bir Hz Meryem'in adı geçiyor Hz Hatice, Hz Fatıma, Hz Aişe’ nin adı Kur'an da yok. Simdi siz bunlar Kuran'da yok diye bunlar yalan isimler olarak mı kabul ediyorsunuz?

Haccecan:  Konu Kur’an’da geçmeyen bir ismin gerçekten olup olmadığı konusu değil. Konu bilmem kimden rivayet edilen sözün gerçekten Peygamberimize ait olup olmayacağımızdan emin olamayacağımız. Siz öldükten 200 yıl sonra söylediğiniz sözlerin size ait olup olmayacağını kanıtlayamayız. Peygamberimizin tasdikli hadisleri “deki” diye başlayan ayetlerdir. Uydurma hadisleri dini bozmak için Kuran'ın yanına kaynak olarak bizzat Kabala sokmuştur. Ayrıca peygamberin ölümünden 1400 yıl geçti. Artık deveye değil 120 km hızla giden araçlara biniyoruz. Kadınlar işe gitmek için saatlerce yol gidiyor. Her gün çalışmak için kocamla mı işe gideceğim? Seyahatle ilgili konuda uyduruk hadis değil de bizzat Kuran'dan bir örneğimiz var zaten. Hz. Meryem 2000 yıl önce kendisi için kura çeken erkeklere boyun eğmeyerek bir mağarada yaşamaya başlamış. Kavminden uzakta bir mağarada ve tek başına... Tek başına yolculuk yapmak ve yaşamak kötü bir örnek olsaydı Kuran yazmazdı demi? Kucağında Hz. İsa ile geri döndüğünde onu iffetsizlikle suçlamışlar.

Yorumcu 1: Cevap vermedi.

Yorumcu 2: Din zamana göre değişmez. Allah’ın kanunu ne ise efendimiz sünneti seniyyesi ne ise odur.  Efendimizden sonra 4 halifeler,  sahabeler, sonra 4 büyük mezhep imamları  bir birini takip ederler tıpkı bir zincirin halkaları gibi…

Haccecan:  Dini dört mezhebe bölme hakkını peygamberden izin alarak mı yapmışlar? Din tekse peygambere tabi olurum. Din mezheplere bölünebiliyorsa kadınları erkeğin kölesi yapmayan bir mezhepte oluşturulabilir ona tabi olurum... Hz Meryem hakkında yaptığım yorumuma cevaben niye bir şey yazmadınız? Kur’an’dan yorum yapmıştım. “Rabbim ümmetim bu Kuranı terk etti” diyen bir ayet var. Kuran'ı terk eden ümmetten değilim çok şükür... Sizin mezhepler kadın konusunda ne diyor?

Yorumcu 2 : Cevap vermedi.

Yorumcu 3 : Kuran’da 90 kilometresinden sonrası için bahsediliyor zaten bildiğim kadarıyla. Elbette ki Kadın işine gücüne bakacak helal dairesinde.

Haccecan:  90 km ile ilgili ilk sizden duydum. Ayet adı ve numarası verir misiniz?

Yorumcu 3 : Cevap vermedi. (Cevap veremez. Böyle bir ayet yok. Hadis var. Uyduruk hadis)

Yorumcu 4: (Dizi sahnesini kastediyor) Kınıyorum kabul edilemez

Yorumcu 5:  Bir kadın  olarak bir kadının erkekle eşit olmasını mı kabul etmiyorsunuz? Köleliğe devam o zaman. Biz her zaman kendi adımıza  da susturulmuş tüm kadınlar adına konuşmaya devam edeceğiz. Umarım bir gün aydınlanırsınız

Yorumcu 4: Senin aydınlıktan kastın kadın vücudunu kullanan klipler reklamlar panolar ,afişler ,diziler, pavyonlarda ,mezeler ,yılbaşında oynatılan kadınlar ve daha niceleri…  Bu mu çağdaşlık?  Bu mu aydınlık? Bu mu?  Yazık size .Halbuki kadın saklı bahçe de güldür.  Tek kişinin elinde olursa pörsümez, solmaz, güzelliğini korur. Kadın mücevherdir. Her gelen kullanırsa parlaklığı asaleti kalmaz. Dini bilseydiniz bunları da bilirdiniz .Cahil olmayın öğrenin

Haccecan: Peygamberimizin ölümünden 1400 yıl geçti. Deve, at üzerinde gitmiyoruz artık. Adalet sistemlerini kurduk. Telefondan 112’ yi arayınca polis geliyor. Cep telefonundan konum bilgisine anında ulaşılıyor. Güvenlikli araçların içinde araç kullanabiliyorum. Çağ değişti. Kocam işi için bir saatlik başka yola ben başka yola çıkıyorum. Hatta pilot oldum uçak uçurmam gerek. Böyle bir durumda kınamamanız için ne yapmalıyız?

Yorumcu 4 : Kadın erkek eşit değildir. Kur’an kadını daha değerli kılmıştır. Tavsiyem siz önce dininizi öğrenin. Çağdaşlık denilen zırvalıktır. Kadını köle yapan İslamiyet’ ten önce idi. Kadın köle gibi kullanılıyor idi. Peygamber efendimiz eşlerine nasıl davranmış onu öğrenin. Huzur yalnız İslam’ dadır. Altının kıymetini sarraf bilir .Çağlar ötesini bilen haber veren peygamber kadar mı akıl ediyorsun?  Bilmiyor araştırmıyor sadece yorumla geçiriyorsunuz ne kadar acı.

Haccecan: Huzur, algılanan İslam’da olsaydı dünya bu halde olmazdı. Huzur, ahir zamanda müteşabbih ayetlerin açıklanıp yaşanacağı zamanda yaşanacak.  Bilmem kimden rivayet edilen sözün gerçekten peygamberimize ait olup olmayacağımızdan emin olunmayan uyduruk hadis ve hocalar yüzünden din bu halde. Hadisler peygamberin ölümünden sonra Kuran'ın yanına kaynak diye Kabala tarafından eklendi. Siz öldükten 200 yıl sonra söylediğiniz sözlerin size ait olup olmayacağını kanıtlayamayız. Peygamberimizin tasdikli hadisleri “deki” diye başlayan ayetlerdir.  Seyahatle ilgili konuda uyduruk hadis değil de bizzat Kur’an’dan bir örneğimiz var zaten. Hz. Meryem 2000 yıl önce kendisi için kura çeken erkeklere boyun eğmeyerek bir mağarada yaşamaya başlamış. Kavminden uzakta bir mağarada ve tek başına... Tek başına yolculuk yapmak ve yaşamak kötü bir örnek olsaydı Kuran yazmazdı demi? Bilmediğim ve araştırmadığım sizin zannınız. Ben Kur’an’a tabiyim. Peygamberimiz çağlar ötesini biliyor. Akledip düşünmemizi istiyor. Bende onu yapmaya çalışıyorum zaten. Size yazdığım yorumda ters gelen ne? Siz kocanız ne derse onu yapın, yalnız seyahat etmeyin ama bunu din diyor diye diğer kadınları baskı altına alan baskıcı insanlara da onay vermeyelim...

Yorumcu 4: İşte bak ne kadar cahilsin. Seni yaratan ALLAH CC eğer inancın varsa ki neye inandığında belli değil. Seni yaradanın sana nerden zarar geleceğini nerden fayda geleceğini  ancak o bilir .Sen anne isen evladının neye iyi gelip gelmediğini neyi sevip sevmediğini ancak sen bilirken .Kalkmış Allah’ın hükmünü sorguluyorsun . Senim bilmem ne kimden rivayet edilmiş sözün sahabe bir hadisi doğrulamak için çin deki sahabeye gitmiştir .Ona bakarsan Atatürk'ün söylediği yaptı dediklerinin bir çoğu tarihçiler yalanladı. E ona itiraz eden yok. Ama konu din olunca hepiniz diliniz çıkıyor. Dinimiz akıl mantık yolu peygamber efendimize de sahabe taibin diye devam eder etmeseydi bu isimlerle gelmezdi .Uydurma hadis duyarsan Kur’an’a bak. Allah ne hüküm koymuş aklet biraz

Haccecan: Tek bir soru. Konuyu dallandırmayalım. Hz. Meryem tek başına yolculuğa çıkıp bir mağarada yaşadı mı, kucağında bir çocukla kavmine geri döndüğünde kavmi ona ne dedi? Ben Kuran’a tabiyim. Kınayacaksanız Hz Meryem mi de kınayın...

Yorumcu 4 : Cevap vermedi…

Yorumcu 6: Dine dair akıl veren karaktere bak hele. 40 yaşında ki kadının dibinden ayrılmayan süzme bir karakter oluşturmuşlar. (Dizi de ki Ömer karakterinden bahsediyor!!!) Baba da imam. Akıllarınca kendi batıl itikatlarını bu millete satacaklar. Ortada onlarca saldırıya uğrayan, öldürülen, katledilen kadın varken hala daha “kadın tek başına bir yere gitmesini” bu minvalde tartışmak aptallıktan başka bir şey değil. Geçmiş zamanlardan bu zamanlara eşkıyalar, tecavüzcüler, katıller ortalarda gezerken insan gözünden sakındığı karısını, kızını, annesini, kardeşini güvenmediği bir yere, emniyetinden emin olmadığı beldeye, bir mekana, bir eve vs. neden tek başına göndersin? Tek başına göndermeyi istemenin mantıklı ne izahı olabilir? Kadın ya da erkeğin bir yere tek başına gidebilme ölçülerinden biri güvendir. Yahu bugün otobüste bile kadınlar taciz ediliyor. Şehir içindi bir sokakta yürürken bile taciz ediliyor, kaçırılıyor. Bunlar ortadayken dinin güven ölçüsü olarak koyduğu ve erkeği vazifelendirdiği bir işi kadınların hürriyeti engelliyor diye lanse etmek cahillik olur. Aklı başında kadınlara sesleniyorum. Bu soytarı fikirlere kulak asmayın. Emniyetinizi sağlamadan size zarar verecek ortamlara sokulmayın. Eşinizi, kardeşinizi, abinizi, babanızı almadan bu yerlere girmeyin, gitmeyin. Saydığımız bu erkekler size hizmet etmek için çevrenizdeler. Bu hizmetleri onlardan talep edin. Aç sırtlanların sizi ve sizler gibi onlarcasını çaresiz durumda avlamak için ortaya attıkları böylesine süslü film cümlelerine kanmayın.

Haccecan: Kardeş çalışıyorum ben. Etrafım hep erkek dolu. Kocamla mı çalışacağım her gün? Sen de erkeksin. Yalnız gördüğün her kadını taciz mi ediyorsun? Yahu kadını korumak adına onları tek göndermemek yerine çözüm olarak tacizciler hadım edilsin diye niye yazmıyorsunuz? Sokakta kuduz köpeği toplamak yerine, yalnız gönderme demek kadına haksızlık ve sonu olmayan bir çözüm değil mi? O köpek sizi de ısırabilir… Diyelim kadın dul, kız çocuğun babası öldü. Ona kim sahip çıkacak?

Yorumcu 6: Cevap vermedi…

8 Mart 2023 Çarşamba

Heykel

 

Sevgilim diye başlayan bu şiirin ilk mısrasını yazarken ben

Sen yine bakıyor olacaksın çok uzaklara

Bekliyor olacaksın hiç gelmeyecekleri

Hayalinde korktuğun şeylerle yüzleşeceksin

Yaşıyor olacaksın yani, yaşıyor olacağız birlikte

 

Sevgilim, bir tanem…

Şehirlerin tüten o bacalarında ki dumanlar boğmasın seni

Derin derin soluk alman için tutmalısın nefesini

Soğuklarda üşüyen burnun için hohlamalısın avuçların içine

Ocağın dördüncü gözünü yakmak için üçüncü düğmeyi çevirmeli

İçinde ki zalim yanın ile asla karşılaştırmamalısın beni

Zalimler oldum olası yüreğimden kanatmıştır beni..

Biliyorum bir anne şefkatiyle yaptığım nasihatler….

Bacalarda tüten dumanlar gibi boğuyor seni

“Çocuk muyum ben?” diye soruyorsun ya bana

Evet çocuksun…! Hatta 1.75 boyunda, altı bezsiz bir bebeksin

Bir erkek, adam olamaz; gerekir bir kadının elinin değmesi

Ellerim hep üzerinde, hamur haline getireceğim, taş olan seni

 

Sevgilim, senle birlikte bende yoğuruluyorum hamur misali

Kan ter içinde kalıyorum, şekil oluvermek ne kadar da zahmetli

Düşlerimde son şeklini almış, olmuşsun sanki Michelangelo heykeli

Heykeller ağlayamaz, ruhsuz, donuk ve soğuktur taş misali

Hamurdan taşa dönüşen heykel’e her şekle girebilen ruh üflemeli

Sevgilim diyerek sıkıca sarılıp koklayacağım yarattığım o heykeli

 

Sevgilim, emeğim, alın terim, sancılarım, kıskançlıklarım….

Sen, kıymetini  izah edemeyeceğim başıma gelen en büyük talihimsin benim

Hamur olarak ellerimde yoğrulmaya ne zaman ikna ettim seni?

Böyle koşulsuzca bir başkasının ellerine, kim teslim eder ki kendini?

Sevdiğini o zaman anlıyorum, sen ezelden beri sevmişsin aslında beni…

Haccecan

08.03.2023

Camille Claudel Anısına

Gücün karşısında Aşk'tan vazgeçmeyenlere

Yazarken dinlenildi. Sevdama Dair Şiir - Ahmet Veske (Okuyan Furkan ÖZDEMİR)

7 Mart 2023 Salı

Doğu, Batı ve Arada Kalanı

 

Ey…! batının elle tutulur maddiyatı…

Parası, arabası, villası, düzgün şehir planları…

Bağnazlıkları gösteriş içinde kamufle olanı..

 

Ey…! doğunun kalple hissedilen maneviyatı

Yokluğu, acısı, savaşları, çadırları, yıkık sokakları..

Özünde ki batılı, hakikate uyumlamaya çalışanı…

 

Ey…! doğu ile batı arasında köprü olmaya çalışanı

Ülkem, yurdum, insanım, milletim ve de

Herkese ana olamamış devletim

Kimi hep öksüz hisseder kendini gölgende…

Kimi ise ne yaparsan yap, boynu ellerinde…

Var etmek için devleti,  kellesi gezer giyotinde

Kimi ise küsmüştür sana, yurtdışına gitme derdinde…

Seni eleştirenleri terörist ilan edip dili ile linç edeni...

Devlet ile hükümet ayırımına henüz varamamışları

Toplandı laiklik çatısı altında, bütün dünya Müslümanları

Arap’ları cahil bulunlar ile Avrupa’yı ahlâksız bulanlar

Öfke dolu yanlarını harlayıp duranlar

İçinde ki öfkeyi bir ırk'ın üzerine kusup rahatlayanlar…

Yani illa kızacak bir neden bulup öfke yolunu tutanlar

Sende haklısın! Ortadoğu’da çok fazla ,bu kadar acı

Bu kadar acı, doğurabilirdi anca bu kadar öfkeyi

Öfkenin doruğuna daha çok yol var… çık çıkabildiğin kadar

Öfkenin doruğuna çıktığında başında ayazlar oluşacak daha

Öfke bu kadar çok hissedilmeli ki sona ersin  korkunun çağı

Çek kendine, çek artık sende hakikati… Çekebileceğin kadar çek!!!

Ruhunu ellerine almış gibi sıkacak dev yaratıklar…

Gelişmiş devletlere verilseydi yıkılırdı  bu kadar acının binde biri

Ancak Bilge’ler acı ile pişip ıstırap ile olgunlaşırdı


Kimse kızmasın karşısında kine…

Kimse küsmesin sakın ha ilahi sisteme…

Dinlemeyi öğrenelim hepimiz ilk önce…

Susmayı becerebildiğinde duyacaksın hakikati…

Değiştirebilme yetkisi verilmiş sadece kendimizi

Kendini değiştirmeden, beklemesin kimse sorunların çözülmesini

Helâk olacak, değiştirmeyen kim varsa kendisini…

Helâk yani güncellenmeye iten manevi sıkışmayı yaşayacak*

Ruhunu ellerine almış gibi sıkacak dev yaratıklar…

Ölülerin ardından ağıt yakarken bulacak kendini

Aslında ölen olacak kendi benliği 

Yaşadığın hayat senaryosu hatırlatacak bir ruhunun olduğunu

Güncellenin, değişin, arının, oku’yun Allah’ın adıyla

Anlayasın diye bunca şey, içinde bir ruhun olduğunu….

Haccecan

19 Ocak - 7 Mart 2023

*buRAK özDEMİR'den alıntı

6 Mart 2023 Pazartesi

Kuş Kanadı


Güvercin, kırlangıç ve turna kuşlarının asılmışım kanatlarına

Bazen güvercin, bazen kırlangıç bazen de turna

Sıra ile konuyorum kanatları arasında ki gizli yuvama

Seyrederim dünyayı kuşların gözlerinden,

Ürkek, kırılmış, hırpalanmış ve de perişan…

Kuş kadardı gönlüm, beni kuşlar taşırdı anca

Sevgiliye sitem etmek gibi olmasın ama

İlk yanaşmadı gönlümü taşımaya

Beni kendi gibi sandı, çakılıp kaldığımı basamağımda…

Aşk diyarından aldığım birkaç parçayı koydum bohçama

Sonra bende seyre çıktım dünyaya

Kimi aç yanım için yem, kimi de kanayayım diye ok atardı bana

Kim yaraladıysa beni, yansın diye vicdan azabıyla

Okların ucuna güller takıp geri iade ederdim onlara…

Erisin isterdim zalim yanları

Zalimliğin ardından ufuklarında muhakkak merhamet doğardı 

Kim aç yanım için yem attıysa bana

Sonsuzluğu bırakırdım avuçlarına

Aşsın isterdim tüm diyarları

Sonsuzluk diyarı ulaşılacak son basamaktı..

Bir tek sonsuzluk vardı elimde avuçlarımda…

Aç doymak bilmez yanım, sonsuzluk kadardı..

Birmiş sonradan anladım yoklukta… sonsuzlukta…

Kimseyi bırakmadım olduğu basamakta

Çıkalım varalım hep beraber Nirvana’ya…

Yorgun musun diye sorarsan “evet”

Bırakıp gidecek misin diye sorarsan “asla!”

İlk gönlümü taşımaya yanaşmayan sevgili

Sıra sende… Saplanıp kaldığın basamaktan çıkmakta sıra…

Seni de orada bırakacağımı sanmıyordun ya!!!

 

Güvercin, kırlangıç ve turna kuşlarının asılmışım kanatlarına

Az geliyor artık uçmak, kuşların kanatlarında

Kanatlarına sığmıyorum sıra artık sonsuzlukta

Bu başı boşunalıkta ve umutsuzluk dolu beden basamağında

Daraldığımız yeter, sıra artık kanatlanmakta…

Kanatlarla da bir süre uçtuktan sonra…

Uçulabileceğini de öğrenmeli ruhum kanatsızda

Öğrenmenin sonu yok ki sonsuzlukta…

 

Seyrediyorum kainatı, evrenleri, bedenlileri ve bedensizleri…

Dinliyorum bütün frekansları, tınıları, sesleri,

Ne bir şeyim, ne her şeyim, ne ses, ne zihin, ne de algı…

Sonsuzum ne de….

Hiç’im sadece… 


Haccecan

03-06 Mart 2023

3 Mart 2023 Cuma

İlle de Keşke

 


Keşke diyorum biraz daha bakabilseydim gözlerine

Sanıyor gibi yapsaydım, ölüyordum gözlerinde

Keşke daha çok sevseydim seni…

Kanıyor gibi yapsaymışım sözlerine

Keşke’ lerin işe yaramadığı bu sevgi diyarında

Keşke ile avutuyorum işte bende kendimi …

Bilmek ile sevmek arasında ki farkın, olsaymışım ayırdımın da

Seviyor gibi görünen yanına teslim olurken

Şamar oğlanına çeviren yanının celladı olsaymışım

Keşke bu ya  işte…

 Bir anlık dalgınlığın getirdiği huzur ile yetinmeyi öğretiyor insana

Bu huzuru değişmem asla ne güneş'e ne de ay’a…

Ne de dünyaları serseler ayaklarıma…

Keşke hülyasından uyanınca

Gerçek balyoz gibi iniyor kafama

Ne sen keşke hülyasında ne ben celladın orağında

Debelenip duruyoruz hayatın kucağında

Kâh bir o yana, kâh bir bu yana…

İlle de geliyor keşke’nin ardından

Yani sen geliyorsun aklıma… bir an olsun sanki çıkıyorsun da…!

Sen yazıyorum her yere… İlle de sen.. Hep sen…

Seni kazıyorum yıkılıp altında kaldığım enkazın duvarına…

İlle de sen gelecek ve kurtaracaksın o ulaşılamaz enkazlarda

İlla ki tutacak elimden çıkaracak beni içimde ki SEN…

Yepyeni bir ben olarak doğuyorum o enkazların altında…

Sayıklıyorum gezerken, dolanıyorum ortalıklarda

Keşke sen, İlla ki Sen, İlle de sen… Hep sen…

İlle de keşke Sen…


Haccecan

03.03.2023

Ender BALKIR Ruhumda Sızı

1 Mart 2023 Çarşamba

Öfkeli Çocuk

 

Anne- babası arasında ki kötü ilişkiyi düzeltme sorumluluğunu üstüne almak zorunda kalan çocuklar yetişkinlik döneminde dünyada ki bütün sorunları çözme sorumluluğunu da üstlerine almaya çalışıyor. Sonuç ise aşırı fedakarlık, bitmeyen bir tükenmişlik, kronik bir öfke ve dahası…

 

Yukarıda ki Uzman Psikoterapist paylaşımı hakkında ki yorumum...

Bu aile yapısında yetiştiğimi belirtmek isterim. Yıllarım anne/babamı suçlayarak ve kendi talihsizliğime yanarak geçti.  Bu olumsuz duygulardan kurtulduktan sonraki kendinize odaklanın bence. Yıllarınızı o duyguları taşıyarak geçirmeyin. Bu zor şartlar altında yetişenlerin bir çoğu çok güçlü yapıda oluyor. Sınırlarını çizebilirse ve kendini geliştirebilirse birçok insana yardımda da bulunabilir. Acı ve sorunların içinden geçmemiş, halden anlamayan psikologlardan tam verim alabilen kimse var mı? Bu zorlu ortamlarda yetişen çocuklar kendini yetiştirirse toplumun psikoloğu olmaya adaylar. Bu paylaşımı yapan arkadaş sonuç kısmında aşırı fedakarlık, tükenmişlik ve öfke yazmış. Bu duygular bir sonuç değil bir süreç. Ölüm sonuçtur. Herkes ölecek. Yaşanılan hiçbir şeyi boşuna yaşamıyoruz. İnsan her sorunun üstesinden gelebilecek şekilde yaratılmıştır. Her an öğrenir, değişir ve gelişiriz. Geçmişte ki insanlar eski sürüm bilgi ile yüklü oldukları için davranışları da hatalı idi. Aile yapımızı aşk, sevgi, saygı, anlayış, doğru iletişim temeli üzerine oluşturmalıyız.