Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

30 Aralık 2022 Cuma

Yeni Sen için Neden...

 

Geleceği yeniden şekillendirmek için

Gömmeli mezarlığa geçmişi…

Silmeli  acı veren hadiseleri

Kinini ise soğutmalı

Aileden, çevrenden ne öğrendiysen

Ölüm acısıdır beyni resetleyen 

Takılı kaldığın ne varsa siler de geçer

Yılan derisini çıkarttıktan, kartal tüyünü yolduktan sonra

Ne kartal eski kartal, ne de yılan eski yılan

Dönüşürsün yazılması gereken bomboş bir kağıda

…ölüm acısının ardından

Matem sonrası sen, yeni sene yabancı,

Yas süresinden sonra seni yazmaya başlar o yabancı

Tanışmak için yanaşırsın fakat bir türlü elini uzatmaz…  

Ulaşmak için çabaladığında belki yol alırsın

Anlaşamadığın yeni sen ile olursun kavgacı

Aynı resetleme etkisini birde yapar büyük bir aşk acısı..

Aşk mı ? Ölüm mü? Daha yıkıcı ve sarsıcı diye sorarsan…

İkisi de zor fakat en ağırı, başa ikisi birden  geleni.. 

Fark etmez hangisi gelirse, ikisini de alma sakın karşına…

İçin için acılarınla demlen, kendini yaz sil baştan..

Yeni senden sonra oluyor asıl olacak olan…


Haccecan

10 Kasım 2022 başlanıldı-30 Aralık 2022 sonlandı


29 Aralık 2022 Perşembe

Kim bu?

 

Hep aşıktım aslında…

Her zaman dururdu aşk dalımda

Fırtınalı karakışların beklerdim ardında

Düşürmeyip açtıran, meyveye durduran

Ilık havaları, baharı gözlerdim yollarda

 

Beklemeyi bilmeyenin açmaz dalları

Susmayı bilmeyen gönlün, dinmez çığlıkları

Geride bırakamadıkların kırar dallarını

Kalbi temiz kalanlar en çok hak eder açmayı   

 

Ağlamak paklar beni

Yıkamalı gözyaşları bu karartıları

Ağlamak ancak paklar seni

Yıkamalı bu umursamazlığını

 

Gülmek yakışır bana

Ay gibi parlamalı dişler somurtkan çehremde

Gülmek yakışır sana

Güneş gibi ışıldamalı kararmış ruhunda

Bir ve diri olmak yakışır ikimize

 

Hangi ara olduk ikimiz?

Bir ben vardı bir de sen…

İkimizde çalıyorduk ayrı telden..

Mazi ise kalan geride

Kim bu hep giden ileriye?


Haccecan

07 Kasım başladı -29 Aralık Sonlandı


28 Aralık 2022 Çarşamba

Tam Vakti

 

Her şeyin bir vaktinin olduğunu...

Öğreneceksin sende vakti geldiğinde..

Yaşadığını sandığının aşk olduğundan eminsen eğer!!!

Tam vaktinde kalabilmesin aşkta…

O’nun da sana aşık olduğunu anladığın andır kalma vakti

Tam vaktinde gidebilmesin aşkından…

Sevilmediğini anladığındır gitmenin tam vakti…

99'da değil, kaynamalısın 100 dereceye vardığında

Ve donmalısın bir derecede değil tam sıfırında  

Özlemeye başlamanın tam vaktidir, bakarken gidenin ardından

Sıfır noktasındasındır aşkın, o son bakış atıldığında,  

Bakıp durmalısın kapı aralığında

Oturup beklemelisin oturulmaz deseler de kapı eşiğinde

Beklemenin tam vaktidir kavuşamayacağını bilsen de

Donduğun yeter artık sıra kaynamakta, aşkın sıfırından sonra..

Sevmelisin karşılıksız ve beklentisiz

Sevgi için dilendiğinde kurak çöllerde…

Sevgiyi bulacaksındır seni dilendirmeyende

Coşkun ırmak gibi akacaktır gönlüne sevginin afilisi…

Bırakıp giden sensen eğer 100 dereceye gelmişsin demektir.

Tam vaktidir vicdan azabıyla kaynamanın 

Keşkeler sarıp sarmalarken bir yanını, "mecburdum!!" tesellisidir öteki yanının

İki yanın da kavgaya tutuşacak hiç uzlaşmamacasına

Kazanan ise her daim tekamül eden ruhun olacak…

Her şey, hep tam vaktinde oluyor aslında

Giden tam vaktinde gidiyor, kalan da tam vaktinde kalıyor…

Keder de tam vaktinde, hüzün de, sevgi de, haz da, hasrette

Hiç bir şey durmuyor yerinde, tam vaktinde olup ilerliyor

Duygular seni yoğuruyor anlasana…!

Öğrendiklerin deneyim olarak yazılıyor hanene..

Kıvamına getiriyor seni, yaklaştırıyor usulca cana

Hiçbir şey için çokta kederlenmeye değmez, her şey vaktinde nasılsa…!!


Haccecan 

27-28 Aralık 2022

27 Aralık 2022 Salı

Azap

 


Gitmek mi istiyorsun öyle ise git!

Ama şunu bil ki dönmek istersen kapı ardına kadar açık

Yaşamak mı istiyorsun en büyük günahları?

Yüklenmek mi istiyorsun çekilemez azapları?

Git yaşa ve yüklen…! Bulan başlı başına tüm günahlarla...

Sonra gel kapıma birlikte çekelim yüklendiğin azapları.

 

Kalmak mı istiyorsun öyleyse öylece kala kal !!

Ama şunu bil ki kaldığın yerde hep seni dillerim

Susmak bilmiyor içim, sussun diye dilenirim

Gitsen de kalsan da hepsi bir

Duysan da duymasan da hep aynı

Azaplarla, günahlarla yüklenmişim başlı başına

Bakalım birlikte çekebilecek miyiz benim azapları?


Haccecan

16-27 Aralık Azaplandı

26 Aralık 2022 Pazartesi

Tanrısal

 


Erkek olmak ta zor, kadın olmak ta…

Yuva kurmak daha da zor, geçim kaygısıyla

Ama en zoru çocuk olmakta..

 

21. yüzyılda erkeksen rolün ne tam belli değil..

Evi geçindirmekti görevin, o işe de kadın girişti.

Korumaktı evini tehlikelerden, artık durur site kapısında güvenlikçi

İşten gelince isterdi uzanmak kanepede, elinde de kumanda 

Kadın da artık uzanmak ister boylu boyunca

Erkekliği kenara bırakarak, çoşuklarla🌞 nasıl yerde yuvarlanılır öğrenecek daha

Çoşukları🌞 yetiştirmede yardımcı oyunculuktan, yükselecek başrol oyunculuğa 

 

Kadınsan artık bekleniyor hem okuman, hem çalışman, hem doğurman, hem de doyurman…

Evinde her işi yapsa da makinalar; ilgi, alaka, sevgi  bekler o makinada

Çoşukları bırak kreşe, işe de sakın geç kalma…

Çoşuk hasta olduğunda da fazla mızmızlanma..

Yolda taciz ve tecavüze uğramanda olası!!  Arkanı kolla!!

Çocukların dersleri, ödevleri, beslenmeleri,

İki kişi çalışsa da boğazın anca doyar, kira da ödenecek daha!!

Vakit bulursan kocanla flörtleş arada, sevişmelerin de doyulmuyor ki tadına…

 

Süt bebeğiysen beklersin annen gelsin de yapışayım göğüslerine

Anneanne, babaanne candır onlar, yoklarsa sevgiyi ararsın bakıcının kollarında..

Oyun oynasın diye beklersin birilerini, yerin kırk kat yüksek rezidansın da

Beklemeyi öğrendiğin dönemi atlatırsan koşuşturmaca dönemini yaşamakta sıra…

Çocuk oldun artık, kalk giy formanı, servislerde yol al kışın karanlığında, sınıfta ayılacaksın daha

Harçlığın varsa karnını doyur, paran varsa dolmuşa bin, paran yoksa tabanla otobanda

 Varoluşunu da sorgula bunca üst üste yığılmış karışık bilginin arasında

Müziği, filmleri, kitapları, gündemi takip et, çevrim içi oyunları da

Hakikate ulaşmak için tartışmasını da bileceksin arkadaş ortamında

Çağın gerisinde kaldın mı, normal algılamazlarsa, anormal görülmekte var.

Bunca telaşın arasında bir bakmışsın ki olmuşsun kocaman kadın veya adam …

Bir de eşcinsel kimliğinle yüzleşmende olası, toplum hiç hazır değil ki buna…

Bekleniyor artık hem çalışman, hem barklanman, hem de toplum kurallarına uyman…

 

Erkek olmakta zor, kadın olmakta

Ama en zoru çoşuk🌞 olmakta…

"Neyim ben, kimin ben, ne işim var burada?" sorularıyla donanmakta…

Lazım herkese, hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak yaşam felsefesi

Kim bu kadar zorlaştırdı ki bu hayatı?

Zor olmasa ne işin var ki burada?

Bunca şeyin üstesinden gelebilirdi ancak bir bedenin içine hapsolmuş Tanrısal…


Haccecan

16-26 Aralık 2022

23 Aralık 2022 Cuma

"Ah!!"

 


Yâr... ah!... yâr…

Gözlerinde öleceğim…

Sonra tekrar dirileceğim…

Ölüp ölüp dirilmelerin sonunda

Oldum deyip son şeklimi alacağım…

 

Yâr... ah!... yâr…

Nihai ölümümde kalbine gömüleceğim

Üzerime toprağı yüreğimle atacağım

Mezarın üzerine safran salacağım

Kök salıp orada gölge olacağım

 

Yâr... ah!... yâr…

Gölgeler nasıl fısıldar bilir misin?

Sen sustuğunda bende susacağım

Sen konuştuğunda, çığlık atacağım..

Işık olduğunda dibinde var olacağım…

 

Yâr... ah!... yâr…

Deli ile aşık arası bir yerdeyim

Aşık olsam gözlerinde kalırdım

Deli olsam ortalarda dolanırdım

Nerede olduğumu elbet bulacağım…

 

Yâr... ah!... yâr…

Yar ile yar arasında bir "ah!" var…

Bu “ah!” ta bir sitem mi var?!  

Pişerken serinler gibi oluyorum biraz

O "ah!" olmasa Yâr'da ne işim var?


Haccecan

22.12.2022 

Dedublüman / Çağrı Çelik Gamzedeyim Deva Bulmam

 

22 Aralık 2022 Perşembe

Son Çağ


Son çağa giriyoruz, karga tulumba

Her şey çok belirsiz, çokta hâkim kargaşa

Kargaşanın sonunda herkes huzuru dilenecek

Huzuru dilenenler sahip çıkacak dünyada ki barışa

İçin rahat olsun bir Tanrı’ya inanıyorsan eğer

Konuşan kitap yüklü eşeklerden de kulağını çevir

Konuşup duruyorlar, vardırmıyorlar kimseyi bir hakikate

Dön içine…. fetvalar artık direkt içimizde

Özünden gelen çığlıkları artık susturma

Son çağın çoşukları🌞 kıvama gelmeyi bekliyorlar ekran başında

Olgunlaşıp piştiklerinde tazecik çıkacaklar fırında

Onları ancak hizaya sokabilir içlerinde ki Tanrısal

Son yüzyılda öğrenmiş olacağız barış içinde yaşamayı

Son çağın şiirleridir bunlar…

Son yüzyıla varabilenler okuyunca anlayacaklar.. 


Haccecan

07 Kasım- 22 Aralık 2022 tarihleri arasında pişti

Romantik Türk Dinleniyor

21 Aralık 2022 Çarşamba

Adam, Kadın, Hükümet

 


Her adam, baba olmamalı

Sevemeyecekse tohumundan olanı, takmalı kondomu,

Sevgi’nin penis olmuş halinde bir müddet daha oyalanmalı

 

Her kadın, ana olmamalı

Sevemeyecekse rahiminden doğacakları

Sevgi’nin klitoris olmuş halinde bir müddet daha oyalanmalı

 

Her hükümet, devlet olmamalı

Yönetemeyecekse adaletle, hükmünde bulunanları

Yönetebilecek bilgelere devrini yapmalı…


Haccecan

21.12.2022

Romantik Türk Radyo dinleniliyor

20 Aralık 2022 Salı

Otoban

 

Dedim aşk acısı kimseyi öldürmemişse

Beni de öldüremez, gideyim kendi yolumda

O yol üzerinde tutundum başka aşklara v acılara

Aşk üstüne aşk, acı üstüne acı. Yığıldı hepsi üstü üstüne

Hepsine karşıdan şöyle bir baktığımda…

En kutsalı yürüdüğüm yolumdu... kendi davamda…

 

Yolum…, engebeli, kıvrımlı, bol çakıllı

Olsun! kimse dur demesin de bana,

yavaşça giderim yükümle sırtımda

Gerçi “dur!” dese de olmazdı fark edeni

Bütün gücümle devirirdim engelleri

 

Geri de bıraktığım yol dümdüz, asfaltlı otoban

Geriden gelenler için koydum tabela ve ışıklı levha

Seyahat edecekler şen şatır, son ses şarkı radyoda, 

Sıfır model araçlarla, giderlerken asfaltlı yolda..


Haccecan
09 Aralık - 20 Aralık 2022
Hayko Cepkın - Destina

16 Aralık 2022 Cuma

İç İçe

 


Kırgınlığın mı büyük, sevgin mi büyük diye sorsan…

Karar veremem..

Sevginle kırgınlığını tamir et desen

Tamir edemem…

Bırak her şey dağınık kalsın..

Her şeyi olduğu gibi bırakıp artık önümüze bakmalı…

 

Seni o kadar büyük sevmeseydim

Kırılmazdım ki bu kadar derin…

Kalbim kırılmasaydı bu kadar derin…

Temeli bu kadar sağlam olmazdı ki sevgimin…

Her şey ne kadar da iç içe…

 

Zalim hiç bu kadar azmamıştı…

İnsanlar hiç bu kadar kötülük kusmamıştı..

Zalim kibrinde ne kadar yükselmişse

O kadar sert olur düşmesi yere 

Mazlum üzülür, zalimin düşüşü içinde

Lavlar kudurmuşsa, alevler sıçrayacaksa yüzüne

Yaklaştırılmış demektir cennet yeryüzüne..

Bu yaşananları gören deli der; “güzel günler göreceğiz” diyene

İnsanlığın daha önce hiç yaşamadığı

Önümüzde çok güzel günler var..

Zalimin karşısında ancak durur bir deli..

Ancak deliler dünyayı yönetmeli...

Zalim ve Mazlum

Cennet ve Cehennem  

Her şey ne kadar da iç içe…


Haccecan

15-16 Aralık 2022

Emma Shapplin -Spente le stelle

15 Aralık 2022 Perşembe

Ceza Ehliyeti

 

Cismini unuttum, yüzünü, ellerini, gözlerini…

Silindi gitti hepsi…

Hiçbir şey yok sadece hülyan kaldı …

Hayalin var mı, yok mu?

Bu sızlayan hülyan mı, kalbim mi, senin tesirin mi?

Ayırt edemiyorum…

İspatlayamıyorum varlığını sorgulayan, yargı adamlarına..

Suçlu o diyorum, bu acılara salan beni o!!! 

İnandıramıyorum ne kendime ne de sorgulayanlara…

Deli diyorlar bana,

Ceza ehliyeti yok!!!

Birde beni delirttin mi şimdi?!

Bravo!!!

Ama umursamıyorum…

Sayende ceza almaktan yırttım diye…

Daha bir sever oluyorum seni…

 

Yalnızlık kuyusunun en dibinde

Kendimi buldum yine

Ne zaman ve nasıl düştüysem

Öyle çıkarmam bekleniyordu benden


Kuyuda ki sen misin yoksa yalnızlığım mı?

Pişt…!  Kimsin sen?

Kim olduğunu söylemeden

Seni beni mi var ayol...?!

Saklambaç oynarak...

Kahkahalarla gülüyor şen şakrak…!

Bırak! biraz daha kalsın kuyu da, yerini sevmiş anlaşılan!


Haccecan

Hayko Cepkın - Destina

08-15 Aralık 2022

14 Aralık 2022 Çarşamba

99 Basamak

 


Yanlışları yaşayıp eleyerek, acıyı da deneyimleyerek

Kâh düşe, kâh sürüne…

Her günahın bedelini de peşin peşin ödeyerek

Getirdik insanlığı bu hale

Kaldır artık alnını seccadeden.

Namaz 1 kere, salat 99 kere yazılı Kuran’da

Salat yani dayanışma, destekleme, yardımlaşma,

Kendin için başını secdeye koymak yerine

Dünya için yardımlaşsan ya

Destekleyip, dayanışsana Adem soyuyla

Namaz zihnini susturup hazırlardı özünle buluşmalara

1400 yıldır buluşamadıysan özünle

Demek ki buluşmak için hazır değilsin hala…

Gözlerine bakıp sende buluş diğer insanlarla,

Ne kendinden vazgeç ne de Adem soyundan…

Hem ben, hem sen, hem kendin, hem de herkesler

Birlik olmadan geçemeyeceğiz bu sınavdan

Kaldır artık alnını seccadeden.

 

Bir kişi bile yoksa Ortadoğu’da doğruyu konuşan

Hakikati konuşanları da duyamıyorsan, almışlarsa abluka altına

Konuşulursa sadece evlilik yaşı, yatak odası ve de kadın …

Aranıyorsa namus hala bacak arası

Ve göç ederken Avrupa’ya, boğuluyorsa Müslüman coğrafyası

Geçmiş olsun! kıldığın namazların hepsi gitti boşa!

Göremiyorsun olanı biteni başın secdedeyken…

Kaldır da bak kafanı!.. Bak şöyle bir etrafına..

Kaldır artık alnını seccadeden

 

Cehennem yeryüzüne indi, cennet görünmez ortalarda…

Öldüğünde nereye gitmeyi planlıyorsun ey seccade dostu?!

Bu dünyayı çevirene kadar bir cennete, dönüp dolaşacağın yer bura

 

Neden yaşıyorum? Neden var olduk?

Neden? Neden? Neden?

Nasılların cevabını araştırır mühendisler, fizikçiler…

Şeylerin nedenini ise arar filozoflar…

Hakikate henüz yaklaşan olmamıştı..

Hakikat, süper bilinmeyen olarak Tanrı katındaydı…

Merak ettiklerin, bilemediklerin, her şeylerin nedeni yeryüzüne artık indi 

Karma ve yeniden diriliş… bu iki hakikat bize nefes aldıracak 

Ettiğini bulmak için, tekrar tekrar doğmaya...

Her doğduğunda bir ve ya da bir kaç basamak çıkmaya hazır mısın burada?

 Yerin bura değil ora olacak, 99 basamağı da tırmandığında…


Haccecan

13-14.12.2022

Hayko Cepkin Destina

Güncellenmek için okunmalı

13 Aralık 2022 Salı

"O" Kazık Soru

 

Bu satıra taşıdım varlığını

Bu satıra taşırdım yokluğunu

Bu satıra  kazıdım sensizliği

Bu satırda yaktım eski beni

Bu satırda ise koydum üç nokta ...

Satırlara yazmak kâr etmedi işte

Taşıyorsun her bir yerimden

Bunca yıl oldu sevmeyi beceremedim

Bunca vakit oldu çoğalarak artıyorsun hala

Taşıyorsun benden artık, sığdıramıyorum ruh kabıma

Boşa gitmeyesin diye kaplar koyuyorum etrafıma

Dağıtmak için hazır tutuyorum ihtiyacı olanlara

 

Bilmiyorsun değil mi ve de bilemeyeceksin!

Nereden bilebilirsin ki sensizliği?

Ah kalbim! hep sızlar inceden

Sanki dinmek istemezcesine

Konmuyor artık dallara

Konmak istemezcesine

Uçmaktan harap oldu

Durmak bilmezcesine

Ne durmak, ne konmak, ne susmak…

Kâr etmezcesine

Ne de güzel ilerliyor yelkovan, akrebin peşinde

Durmak istemezcesine

Ya şu ay’a ne demeli 

Hep dönüyor kürenin etrafında

Başı dönmezcesine

  

"O" muydu bana soracağınız kazık soru kabir melekleri?

Sorup durdunuz ölmemi beklemeden..

Bilmek istemezcesine

Cevap veremeyeceğimi bile bile

Yaşarken azap çekeyim diye.

Azapla da olsa sonunda ıslah ettiniz beni..

 

Alınmıyor zalimler artık cehenneme

 Salınmış geziyorlar ortalık yerde

Onlar bile bekliyorlar hukukun adalet dağıtmasını

Ortalık kaynıyor günahından arınmamış cünüplü gezen

Depremler sallıyor yeri, sular boğuyor şehirleri

Cehennem oldu yeryüzü

Cayır cayır yanıyor eski sürüm düşünenler

Yanıyor bir de içim, seni göremediğim için…

 

Görmekten sonra ki safhaya geçtim

Görmeyeceğimi bile bile hep seni seveceğim 

Bir âmâ nasıl severmiş sayende öğreneceğim 

Sırf inadına ve oturmak için meleklerle barış antlaşmasına

Belki artık kazık soru sormayı bırakır kabir melekleri…

Cevap verirler, sesleri gelir ötelerden…

“Bırakamayız, var oluş nedenimiz soru sormaktır... 

Gözlerinden sonra, sıra gelecek diğer duyu organlarına!"


Haccecan

07 Aralık - 13 Aralık 2022

Hayko Cepkin. Destina (Yeni Türkü Zamansız)

Ne şarkı ve Ne güzel bir yorum...

Parçalarıma ayırdı..


12 Aralık 2022 Pazartesi

Öğretme Heveslileri

 

Öyle olmamalıydı aslında..

Hayır! Hayır! Asla! olmamalıydı öyle..

Sende yanılttın beni

Sözlerin kimseler değildi, hiç birinde yoktu o tavır

Bambaşkaydı… Ne her şeydi, ne hiçbir şey

Hiçbir şey vaat etmeyen ancak beklentileri Everest’e çıkartan

her şeyi verebilecek,

Yarım beni tamamlayacak

Sende ki yarımlığı da dolduracak olandım 

Her şeyi verebilecekken

Değil vermek hep aldın sen

Beni benden, ruhumu bedenimden ,

Kalbimi yerinden,

Varlığımla bir olmuş yokluğumu da,

Boşluğuma taktığım yeni adı,

Acılarımın yeni adını da

Kendimle olan savaşımın, baş düşmanı konumunu

 Kalbimde olan kırıklığın, kapanma şansını da aldın 

Tükenmek bilmedi, almakta ki arsızlığın 

Bana ne ektiysen, onu sana biçtireceğim

Ya kendimi ya seni yok edeceğim

Var etmek için aldığın kalbimde artık bir hiçtin

Benden aldıklarının yerine yenisini çıkardım 

Nasıl yaptığımı hiç sormayasın..

Benden aldıklarınla sen neler yaptın?

Sordum yukarda ama sen yine de sormadım say...

Yeni sende katkım ne oldu hep merak ederim…!

 

Aşkı kim utanmak olarak bellettiyse 

Onlar yüzünden kaldık yarım, olduk noksan…

Sakınılması ve korunması gerekir diyenler yüzünden

Yüzüne bile bakamadık aşkın, saklayıp kaldırdık kilitli dolaplara

En çok arsızlık yapanlarda bu öğretenler değil mi zaten?

Her şey yarım kaldı bu öğretme hevesleri yüzünden

Anlayanlara öğretmiş oldular tek bir hakikati

Kendi hayatını yaşayamadığında, geride kalıyormuş acı tadı.


Haccecan

Dinlenildi Radyo Romantik Türk


30 Mayıs Başlanıldı-12 Aralık 2022 Sonlandı

9 Aralık 2022 Cuma

Evlat

 


Bırak öpeyim yüreğinden çoşuk🌞

Yüreğim çöl gibi bırak ıslatayım sevginle

Tazeciksin, Rahman’ın sıcaklığı var üzerinde, 

Ayrılalı milyon yıl oldu oradan, bırak ısınayım sıcaklığınla

9 ay taşıyamaya doyamadım seni…

Bırak seni, bir kere daha doğurayım

Doğururken kendimden bir kez daha doğayım…

Doyamıyorum sana, belki böyle doyulur tadına

Neşesin, tadsın, balsın, devamımsın, tamamlayansın…

Gelirken beni neden ve niçin seçtiğini anlayamadığımsın…

Boğarsın sevginle, ayıramam kendimden, boynuma yılan gibi dolanırsın

Seni ne ile yüklüyorsam, onun ile hemencecik donanırsın

Aynamsın aynı zamanda, hatalarımla kuşanıp karşımda duransın

Küfürlerimi içime içime kusuyorum yoksa anında kopyalarsın

Kendimi inat sanırdım, böyle bir inat varlık yokmuş dünyada,

Tutturdun mu bırakmıyorsun tuttuğunu…

Zamanı da tutsan ya bazen, kalsak ya hep yan yana…

Lafımı dinletemediğimde zırıl zırıl ağlatansın…uçurumdan atlarım sanırsın..

İçindeki sonsuz gücün nereden geldiğini anlayamadığımsın

İhtiyarlığa doğru giderken yetemiyorum sana, peşinde kalıyorum soluk solukluğa

Ben yorgunluktan sızıp kalırken kenarlarda, koltukların üzerinde zıplayan örümcek adamsın

Beni bir finoya döndürensin aynı zamanda

Gel deyince gelen, git deyince giden, amuda da kalkabilen

Vefalı bir müttefiğe döndüm sayende

Yanarsın diye çay içmeyi bırakıp, yudumlamaya başladığımsın

Sana ne masallar anlatacağım daha… bir büyü hele… hakiki dostum olacaksın

Anlattıklarımla yetinmeyip masallarda bir  kahraman olacaksın


Haccecan

09.12.2022

Antidepresan - Slow Cover (Selen Official)


80, 90 bir de Z


80’lilerin Z kuşağını anlaması imkansız!

Her isteklerine “hayır!” denmiş bir nesildir 80’liler

Yoktu ki ortalıkta hiçbir şey.. Yokluktu tek varlıkları..

Nasıl anlasın ki her istekleri hemencecik oluverenleri

Onlara göre şımarık, arsız, kıymet bilmez z kuşağı

İsa çağıdır bu çağ, ölüyü bile diriltecek daha z kuşağı

Ol dedikleri her şeyi olduracak olanlar onlar

90’lılarda 80’lileri anlamıyor zaten, 2000’liler de kimseyi

Bu kavgalara girmez, kenardan izler.. 60'lar 70’ler iyice olgunlaştı

Kimse kimseyi anlamıyor, kimse kimseyi de dinlemiyor…

Sevemiyorlar en basitinden, anlamak çok zor bu çeşitliliği

Nasıl sevebilsinler dokunmak günah, sevişmek ayıpken

Dur denilmesini günah sayıyor z kuşağı, hiçbir sınır tanımazken…

Bir sınır olmalı arada ama nedir ki bu sınır? dur ile durma…

Sanat müziği dinler bir nesil sevdiği için, rakı bardaklı meyhaneden çıkmazken

Kim dinleyecek ki klasik müziği? Sevdiği de dahil herkese "s.ktir!" çeken rap şarkılar varken

Sevdiğine de katlanamıyor insan… daha kendine bile katlanamazken…

Niye böyle olduk diye sorarsan, ruh artık kendi olgunluğunda…

Kendi var oluşu da dahil her şeye bir anlam yükleme çabasında…

Anlaması için azap yükleniyor herkesin sol omzuna

Defterini dolduran kitabını alıyor sağ tarafına…

Azabını çeken savsın sırasını, boşalan yerlere gelsin yeni azap sevdalısı…

Kendinle boğuşurken sevgi’ye emek harcamak da ayrı bir uğraş…

Sevgi’ye emek harcayanlar, her daim kazandı ve kazanacak

Bu çeşitliliği kabul edip, sevebilirsek dünya kazanacak...

Haccecan

02 Aralık-09 Aralık 2022

Ceza - Suspus

8 Aralık 2022 Perşembe

Karşılıklı Sevda

 

Resim: Nuri İyem


Şiir yazan adamlara gönlünü vermemeli,

Sevgiyi kapısında dilenirken, o ise yazar sevgisini kuru satırlara

Bir tek dokunur kalemine, sen beklerken yapışsın dudağına

Şiir yazmaktan sevmeye gelmiyor ki sıra sana…

 

İşi sadece sevmek olan adamları sevmeli…

Düşünsün 24 saat seni... sadece seni…

Dokunsun, gezinip dursun vücudunda eli

Sevmekten başka iş bilmeyen adamları sevmeli

Konuşamasın, yazamasın, karalayamasın tek bir satır…

İki işi aynı anda yapamaz adam, kadın gibi değil ki becerikli

O seni sevsin, sen çocuk doğur…

O seni sevsin, sen karınlarını doyur…

O seni sevsin, sen gönlünü yoğur…

O sevsin seni, sen yazarsın şiir…  

 

Adamlara sevmek yakışır, kadınlara sevilmek demişler ya

Külliyen yalan …!

Okumayı yazmayı bilmezdi kadınlar…

Bilmediklerinden sevdalarını gönüllerine kazıdılar

Kadın birde kitaplanırsa, baş edememekten korktular

Öğretmediler kadınlara, içini yazıya dökmeyi

Odun ateşinde pişirirken yemeklerini

Ateşin yanında da demlerlerdi yüreklerini

Öğrendiler artık okumayı yazmayı…

Gönülleri gibi sevda ile dolduracaklar defterleri..

 

Adamlara da, kadınlara da sevmek sevilmek yakışır!!!

Karşılıklı olursa sevda, doyulmaz sevişmenin tadına!!!


Haccecan

07-08 Aralık 2022

Zülfü Livaneli - Sevda Değil

7 Aralık 2022 Çarşamba

Şairlerin Görevi

 


Şairlerin görevi, ölümü sevdirmek olmalı…

Herkes kaçarken karalara bürünmüş, oraklı ölüm meleğinden

Şair dans etmeli, karasını beyaza boyadığı 6 kanatlıyla

Melekler selam duruyor baksana tüm ihtişamıyla!

Kelimeleri çıkardıklarında idam sehpasına

Çıkarıp urganı, manayı arşa çıkarmalı..

Sözcükleri azat etmeli, ağzın içinde dil özgürce dolanmalı

Ölümü ayrılık olarak bellettikleri yeri silip, yerine vuslatı koymalı

Ölüyü mezara enine değil, dikine koydurmalı…

Başını kıbleden, gökyüzüne döndürmeli…

Sur'ayı yatarak değil ayakta hazır kıta beklemeli …

Cesedin çözmeli bağlı çenesini, dirildiğinde özgürce söyleyebilmeli…

“Ne hayattı be !!” diyebilmeli, yanında ona imrenerek bakan feriştelere

Herkesler köşe bucak kaçarken elemden, şairlerin görevi acıyı sevdirmek olmalı,

Nasıl demlenildiğini ayazında ve nasıl yol alındığını hüzün okyanusunda…

Hiçbir şeyden bu kadar lezzet alınamayacağını, satır aralarına yazmalı

Bir tek şairler bilir bunu, pişmiş bir yüreğin, seni asla eski sende bırakmayacağını 

Şiirlerde anlatmalı, hayatı yaşamak şu an için cehennem azabı

Herkeslere duyurmalı, dünyanın sonunun cennete varacağını…

Açarak kollarını deli gibi ölümün kucağına koşmalı…

Anamdan emdiğim süt hakkımdır, hala dolaşır damarlarımda

Aşkım ise helâlimdir, elletmem yüreği kirli adamlara

Mevtayı nasıl bilirdiniz? diye sorulduğunda

"Şair bilirdik" dedirtmeli.

Şairleri, yorgun insanlar anlar…

Birde basamağın sonuna kadar tırmananlar …


Haccecan

07.12.2022

Zülfü Livaneli- Sevda Değil

6 Aralık 2022 Salı

Aurikulat

 

Nisan ayında çıktın karşıma, kah ılık kah soğuktu hallerin

Tohumunu attın o an, sandım ki hep benimlesin…

Mayıs ayında cesaret ettim bakmaya cemaline

Bakışının ardından  tohum filizlendi gün ışığında..

Haziran ayında, çişeli bir sabah, dalımda ilk açan yaprak

Narin mi narin, yemyeşil, birazda çıtkırıldım, taptaze pıtırak…

Temmuz ayında o bunaltıcı sıcakta, doldu her tarafım yaprak

Kuşlar kondu dalıma, ötüştüler dudak dudağa, yuva oldum onlara…

Ağustos ayında yandım piştim kavruldum, yine de tazecik aurikulat

Dallarımla kol kanat gerdim onlara, cik’leşiyor yavru kuşlar yuvalarda

Eylül ayında serinler gibi oldum biraz, yapraklar kımıl kımıl esen rüzgarda

Yavru kuşlar kanat çırpıyor, bazen de uçarak gidip geri geliyor yuvalarına

Ekim ayında soğuk çarpıyor yüzüme, sararır gibi oldu yapraklar

Kanat çırpmaz oldular, göç edip gitti kuşlar sıcak diyarlara

Kasım ayında sararıp döküldü, tek tük kaldı yaprağım dalımda

 Yavru yerine durur artık sararmış yaprağım, dal yumaklarında

Aralık, Ocak, Şubat ayları... durmaya bile yok takatim, zangır zangır titrerim

Ne kuş yuvası, ne sararmış yaprağım kaldı dalımda... anadan üryan çıplağım…

Mart ayında gözümü araladığımda, kalmadı ne gücüm ne de dermanım

Köklerimde can var bir tek, hissederim tözlerimde şıp şıp damlar kar suları

Nisan ayında yine çıktın karşıma, kah ılık kah soğuktu hallerin…

Tohumunu attın yine, sandım ki bu sefer belki gelirsin...

Cesaretim tavan yaptı Mayısta, gözlerinin içine dik dik bakarım...

Bana bakıp duruyorsun, ben ilerlerken mevsimlerde ve aylarda…


Haccecan

02.12.2022 yazmaya başlanıldı  06.12.2022 sonlandı...

Kingdom Of Heaven film müzikleri


2 Aralık 2022 Cuma

Kuytu

 


Kuytu köşelerde yaşanan sevdalar gördüm…

Kalıcı mı yoksa geçici miydi anlamaları için yaşanırdı kuytuluklar da..

Ektikleri sevgi filizlenecek miydi tenhalar da?

Yoksa yüreğinin ateşi dinecek mi başka bir ıssız kenarda?

 

Yüreğini  bırakmayanları da gördüm kuytuluklara ..

Korkmadan her şey apaçık yaşanmalıydı ulu orta,

Sevdasının gözlerine ektiği sevgi muhakkak gönlünde eşginlenirdi…

Şimşekler havada çakardı elleri birbirine bağlandığında…

 

Ve gördüm ulu orta yaşamadan içten içe sevdalananları da…

Sevdayı ektiği yer kendi yüreğiydi... kendi öz benliği

Sevdası için gerek duymazdı karşı cinsin vücuduna

 Doyamazdı benliği, kendi özüyle buluşmalara…

 

Yaşayamıyordu kimi de aşkını, ne benliğiyle, ne ulu orta, ne de kuytularda 

Oyalıyordu kendini ne gidebildiği ne kalabildiği sevdalarda 

Yaşıyordu sevdanın milyar çeşidinden kendi talihine düşen çelişkilisini..

 Aşk ateşinde pişmek sanıyordu, tamu'da kaynamayı kazanlarda  …


Haccecan

02.12.2022

30 Kasım 2022 Çarşamba

Sır Sandığı

Doğurduktan sonra okuduklarımı anlamaya başladım 

Anlayışın, gözümden beynime gitmesi için can çıkması gerekiyormuş içimden

Annemi otuzumdan sonra başladım anlamaya

Onu kırdığım gibi benimde kırılmam gerekiyormuş en derinden

Zırıl zırıl ağlamaların ardından tamir ediliyormuş derin kırıklar

Kırkımdan sonra doya doya, kana kana başladım sevmeye,

En çok sevgiymiş herkesçe ihtiyaç duyulan

Elimizi korkak alıştırmışlar, yüreğimizi ise cimri…

Sevdikçe yüreğimiz eskir diye belletmişler…

Verdikçe artarmış tebessümler, sevdikçe coşarmış yürekte ki şelaleler…

Şu saatten sonra cimrilik edemem, şelalelerin önüne de set çekmem


Her şeyde olduğu gibi, bu şiirde varmalıydı … Tabi ki konu yine Sen…

Sen ise … Sen ise…. Kalmadı, yok artık bir kelimem…

Kelimeleri bırakalı çok oldu. Anlatmaya yetmiyor kelime hazinem…

Hazinem olduğundandır belki, sır gibi saklarım en derinimde

Sen ise devam edeceksin sandığında durmaya,

Durdukça çoğalmaya ve çoğaldıkça kan susturmaya…

Arkeologlarca bulunacaksın ayaz bir kasım sabahında...


Haccecan

30.11.2022

Son Kasım