Bloguma yazı yazmaya karar verdiğimde ilk önce içimde tuhaf bir heyecan oluyor, sonra aklıma yazacak bir sürü şey geliyor, "yazmayı düşündüklerimi nasıl yazarsam daha güzel olur?" diye planlar yapıyorum kafamdan, yazmak için bilgisayar başına oturduğumda ise heyecan yerini korkuya bırakıyor. Hiç bir şey yazamayacakmışım hissine kapılıyorum, aklıma tek cümle bile gelmiyor. Yazmak kolay bir iş değil... Yazanlar bilir bunu. Tam bir sancı ve duygu karmaşası. Yazarken yazdıklarımın etkisiyle yüzüm kırk şekle giriyor. Bazen kızıyorum, bazen gülüyorum, bazen kin duyuyorum. Bu yazının sonu nereye gidecek henüz bende birşey bilmiyorum. Ama yazmak istediğim konu iki gündür çıktığımız tütün denetimleriyle ilgili olacaktı. O yüzden daha fazla uzatmadan o konuyu yazmaya başlayayım en iyisi.
Tütün denetimi ekibinde artık bizim yeni başkan görevli değil. Kendisi işlerinin yoğunluğu! nedeniyle gönüllü olarak bu tütün denetimliği görevinden ayrıldı. Benim gözümde şu dört ayda aldığı en güzel karar, ettiği en doğru laf buydu. Yerine şuradaki "sen bu işi yaparsın, bak neler yapacağız" diye gaz verip ikna ettiğim bay marifeti görevlendirdim. Zaten adın çalışkana çıktıysa her işte sen görevlendirilirsin. Çalışkan olduğu, işten kaçmadığı ve sigara içmediği için en uygun aday oydu. Malesef gözümde başka bir aday da yoktu zaten.
İlk olarak salı günü çıktık dolaşmaya. Denetim ekibi üyeleriyle daha önce bir araya gelip, neler yapacağımız konusunda eğitim vermiştim. Ekiptekiler tam benim kafadan. Hepsi hoşgörülü, konuşmayı bilen, çalışkan, azimli, yumuşak huylu, kararlı, işini ciddiye alan insanlar. Ama aralarından en çok polis olanı tuttum. Bayıldım adama ya... Herkes onu gördüğünde selam veriyor, herkesle sohbeti var, herkesin sorunundan haberi var, sorunlarını halledip halletmediğini soruyor. Bir kahvehaneye gidiyoruz mesela; "işletme sahibi nerede?, iki dakikasını bize ayırabilir mi? deyip polis abim gür sesiyle dikkatleri üstümüze topluyor. İşletme sahibi yanımıza geldikten sonra; " yeni yasa hakkında haccecan hanım size bilgi verecek" deyip sözü bana bırakıyor. Benim sesimde onun sesinden aşağı kalır yanı yok yani bende bla... bla... yeni yasa hakkında başlıyorum kuralları anlatmaya. "yeni tütün yasasından haberiniz var mı?" diyerek söze başlıyorum. "Yeni yasa gereği; -sigara içilmesi yasaktır- afişlerinin herkes tarafından görülebilecek bir yere asmanız gerekiyor. Küllükleri buradan kaldırıyorsunuz, bina içinde oluşturulmaş sigara içmek için alan varsa o alanları kapatıyorsunuz, sigara içmek isteyen vatandaşlarımızı kapalı alanın dışına yönlendiriyorsunuz. Vatandaşların sigara izmaritini, paketini ve her türlü çöpünü yere atması da yasak ve 25 tl para cezasına çarptırılacakları konusunda bilgi verirseniz ve iş yerinin önüne vatandaşın izmaritini atacağı metal bir kutu koyarsanız iyi olur. İşyerinizde sigara içmesine izin verdiğiniz takdirde 1000 ile 5000 Tl arasında para cezasına çarptırılabilirsiniz." Burda ki tüm kahvehaneleri, kıraathaneleri, çay evlerini, lokantaları, kafeleri, restaurantları, köfte salonlarını, bakkalları, marketleri, büfeleri, eczaneleri resmi kurum-kuruluşları, okulları tek tek dolaşıp aynı şeyleri tekrar tekrar söyledim. Bu görev için bir araç tahsil edilmediğinden her yere yürüyerek gittik, elimizde mevcut olan -sigara içmek yasaktır- afişinin hepsini dağıttık, yeni afiş için matbaa ile anlaşmamız gerek ama bunun masrafını kim karşılayacak belli değil. Bizim ekip o kadar kararlı ki "gerekirse cebimizden veririz" dediklerinde "işte olay budur" dedim, sevgi damarım kabardı, hepsine tek tek sarılmak geldi içimden. Valla ben bu ekiple sabah akşam dolaşırım, gıkım çıkmaz.
Bu sabah kahvehane sahiplerinden birisi arkamdan yetişip beni durdurdu. "Haccecan hanım her kahvehaneye uğramışsınız fakat benim kahvehaneye uğramadınız. O afişlerden almak için geleyim mi sizin oraya?" diye sorduğumda içimden bir kahkaha atmak geldi. Bu vatandaş gibi yeni yasayı dört gözle bekleyenler olduğu gibi, bizi gördüklerinde yüzleri asılan iş yeri sahipleride oldu. Kahvehanede sigara içilmezse müşteri kaybeceğini düşünüyor ancak şartlar eşit olacak. Tüm kahvehanelerde sigara içilmesi yasak olduğu için müşteri kaybı gibi bir sorun olmayacak. Bu yasa sigara içenleri cezalandırmak için değil, sigara içmeyenlerin sağlığını korumak amacıyla çıkartıldı. (En çok söylediğim cümlelerden bir taneside buydu.)
Beni kimse görmesin, duymasın diye ıssız yerlerden giden gelen beni artık tanımayan kalmadı desem yeridir. Kahvehanelere 4 badigardın arasında girip, çatır çatır konuşup çıkıyorum. İtiraz edecekleri bir konu olduğunda arka fondan hemen fırlayıp itiraz ettiği konuyu çürütüyorum. Bayan olduğum içinde saygıdan çok itiraz edemediler bana. En çok verdiğim örnek ise şu oldu; Amerika da sigara içen ve sigara içmeyen iki vatandaş hastaneye geldiği zaman ilk önce sigara içmeyen vatandaşa sağlık hizmeti veriyor çünkü sigara içen kişi sağlığa zararlı olduğunu bile bile içiyor. Amerika sigara içen vatandaşına böyle ikinci sınıf vatandaş muamelesi gösterirken, gelişmekte olan ülkeler arasında olan Türkiye' ye Amerika'nın muamelesi farklı değil. Kendi ülkesinde satmadığı tütün ürünlerini bizim ülkemizde satıyor, hem cebimizi hem vücudumuzu çürütüyor." diyorum veya "çocuklarımız elimizde keyifle içtiğimiz sigaraları gördüğünde veya rengarek sigara paketlerini gördüğünde sigaraya ilgi duyuyor, özeniyor. Gelecek nesilleri korumak için çocuklarımızı sigaranın kötü etkisinden korumamız, onlara iyi örnek olmamız gerek" diyorum. Böyle açıklayacı konuştuğumda insanlar hak veriyor ama alışkanlığından dolayı içtiğini söylüyor. Market veya bakkal sahibi; "Kimi anne ve babalarında çocuklarını bakkala sigara aldırmak için gönderdiğini " söylediğinde çocuklara kesinlikle sigara vermiyorsunuz, almak isteyen vatandaş kendisi gelip alsın" diye sıkı sıkı tembihledim.
Bu aralar çok yoğunum; iş yerinde beraber işleri yaptığımız hüthütün oğlu sünnet olduğundan, iki haftadır yok. İşleri tek başıma yapıyorum, ay başı işlerimizin yoğun olduğu bir dönem, iki hafta sonra izne ayrılacağım için iş bırakmamam gerekiyor, tütün denetimi için esnafı ve kurumlarıda bu ay gezmemiz ve yeni kanun hakkında bilgilendirmemiz gerek ki, gelecek ay denetimlerde "neden ceza kestiniz, haberimiz yoktu" diyemesinler. Bu denetimler için bütün köyleride gezmemiz gerekiyor. Köye gitmemiz için aracımız yok, buda belirsizlikler arasında, bu belirsizlikler ise canımı sıkıyor. Haftanın üç günü mesaiden sonra fotoğraf kursuna gitmeye devam ediyorum. Kursun olduğu yerde açılan sergide iki fotoğrafım sergilendi geçen hafta. Bu arada kız kardeşimin düğün koşuşturması da devam ediyor. Kızkardeşimin eşinin tayini sonunda buraya çıktı. Ev tuttular, eşyaları yavaş yavaş alıp yerleştiriyorlar. Bu haftasonu kızkardeşimin evini temizlemeye gideceğiz. Pazar günü ise yine fotoğraf gezisine gidiyorum.
Kız kardeşimin eşide düğüne kadar benim evde kalacak. Kızkardeşimin ve eşinin başında nöbet tutuyorum, başlarından bir dakika ayrılmıyorum. Düğüne kadar kız kardeşim benim, onu kimse alamaz benden. Ha ha..... Kızkardeşimin eşinin ismide "kardeş çalan" olsun. Kardeş çalanla çok inatlaşıyoruz.
Bu arada arkadaşlarımın tanıştırmak istediği beyefendiyle tanıştım sonunda. İsmi "bitli biret" olsun onunda. Tanışma dediğimde 9 kişilik çaylı, yemekli bir sohbet ortamında topluca konuştuk. Bire bir hiç konuşmadık. O beni, ben onu görmüş oldum. Bitli bired tüm hayırlarıma rağmen arabasıyla kızkardeşimi, kardeş çalanı ve beni evimize kadar bıraktı. Beni çok beğenmiş, oturmasını kalkmasını bilen, akıllı-mantıklı konuşan, güzel!, bir bayanmışım. Tekrar görüşmek ve telefon numaramı istetdi ama düşüneceğim deyip vermedim telefon numaramı. Düşündüm... Kararımın ne olduğunu sonra yazayım bu yazı çok uzadı....
Bu aralar hayatımda ki son gelişmeler bunlar....
bu ayak sigara içen birine mi ait yaw?
YanıtlaSilbende resime bakamadan yazıya geçtim hemen haccecanım,nasıl bir çürütmedir bu sigara içen insanın kendine ettiği:(
YanıtlaSilyürekten tebrik ediyorum seni sevgili Haccecan. Sigaranın kapalı yerlerde yasaklanmasını iple çekiyorum ben de. Aslında iş yerlerimizde yasak şu anda. ama dinlemeyip hala içenler var. artık içme de diyemiyoruz. acaip tepkiler geliyor çünkü :( Bizim buraya da gelsenize :)
YanıtlaSilkızkardeşinle aynı yerde olmanız çok güzel. insanın kardeşinin olması çok güzel zaten en başta.
senin için de hayırlısı olsun diyeceğim. yazının devamını merakla bekliyorum :)
sevgiler.