
Bir haftadır dünkü yapacağım eğitim için hazırlanıyordum. Halkımıza sigaranın zararlarını anlatıp, o pis şeyden hepsini soğutup, tiksindirecektim. Hepsi sigaraya lanet edecek, sigaranın çocuklarına ve milli gelirimize yaptığı zararlarını gösterip "Aman Allah'ım ben bu sigarayı içerek meğersem ne kadar büyük bir hata yapıyormuşum" dedirtecek, sigara içen herkesi vijdan azabından öldürecektim.
Eğitim günü (16 Haziran 2009) erken saatlerde eğitimi yapacağımız toplantı salonuna geldik. Giderken yanımızda bir bilgisayar, bir fare, bir klavye aldık. Yolumuzun üstünde ki okuldan projeksiyon cihazını aldık. Toplantı salonunu eğitime gelen insanlar için hazırladık, havalandırdık. Projeksiyon cihazından vereceğimiz görüntü için perde olmadığından perdeyi nereden bulabileceğimizi -bir kaç telefon görüşmesi yaparak- öğrendik. Projeksiyon cihazını aldığımız okulda olduğunu öğrendik ve tekrar okula gittik. Okula giderken kaymakam beyin yanına uğrayıp, bu büyük ulvi görevi yerine getirirken yanımızda olmasını, eğitimde bize destek vermesini isteyip onuda eğitime davet ettik. Oradan belediyeye uğrayıp iki gün boyunca bütün halka ve esnaflara duyurulmasını isteğimiz eğitimin ilan edilip edilmediğini sorduk. Halka hopörlerden anons yapan gür sesli bayan, anonsları yapmıştı. Oradada hiç bir problem yoktu. Ordan koştur koştur okula gittik. Okul idaresinden gösteri için perdeyi rica ettik. Arkadaşım demirden ayakları olan perdeyi güç bela okuldan toplantı salonuna taşıdı. Bu sefer görüntü perdenin üstünde yamuk duruyordu. Perdeyi kaldır indir, sağa-sola döndür, projeksiyon cihazını ayarla... neyse görüntüyü zar zor düzelttik. Sonra flash belleğime attığım; eğitim esnasında göstereceğim videoları bilgisayara indir, çalışmayan programları düzelt derken birden aklıma yeni bir fikir geldi!!. "Eğitime erken gelen insanlar sıkılırsa ne olacak!!?" Sonra tekrar iş yerine geldim, fotoğraflarımı ve fon müziği olarak dinletmek istediğim güzel müzik parçalarını flash belleğe attım. Koştur koştur eve gidip saçıma, başıma şekil verdim, daha şık kıyafetlerimi giydim. Eeee kolay mı halkın önüne çıkacağım!! Sonra kendime iki yumurta kırdım, bir şeyler atıştırıp koştur koştur iş yerine tekrar geldim ve toplantı salonuna arkadaşlarımla birlikte geri gittik. Görüntü daha güzel görünmesi için içerde ki ışık miktarı çok fazla diye bizim kurumun camlarında ki koyu renkli perdeleri de çıkartıp, toplantı salonunun pencerelerine taktık. Flash belleğimdeki fotoğrafları ve fon müzikleri bilgisayara indirdim. O da ne müzikler çalışmıyor!! Bilgisayarı aç kapat, sonra "ohhh!!" derin bir nefes aldık. Toplantıdan yarım saat önce bilgisayarda ki bir arıza rezil olmamıza neden olabilirdi. Sonra eğitime gelecek insanları hoş bir şekilde karşılamak için fotoğraflarımı güzel müzikler eşliğinde slayt gösterisi olarak açmıştım. Ve gelecek insanları beklemeye başladık....
Toplantı saatinin 15 dakika öncesi....Salon tıklım tıklımdı. Ben sigaranın zararlarını anlattıkça insanlar gözlerini şaşkınlık ve pişmanlıkla açıyorlardı. Gözleriyle bana bir daha sigara içmeyeceklerine dair söz veriyorlardı. Her cümlemden sonra beni ayakta alkışlıyorlardı. Videoyu ise göz yaşları içerisinde izliyorlardı. Eğitimi ise can alıcı sözlerle bitirmiştim. Tütün denetleme ekibi üyelerini sahneye çıkartmış, "artık sizi tütün illetinden kurtarmaya gönüllü bu neferlerle hayatlarınızdan sigarayı tamamen çıkartacağıma" dair sözler vermiştim. Salonda alkış kıyamet. Toplantı sonrasında kaymakam bey ve halk beni tebrik ediyor, herkes sarılıp beni öpüyordu.
Toplantı saatinden 10 dakika sonrası.... Kaymakam beyin gelmesiyle ben gördüğüm rüyadan uyanmıştım. Salon bomboştu. Kaymakam salonun neden boş olduğunu sorduğunda bir cevap veremedim. Bütün kurumlara yazı yazmıştım, halka iki gündür anons yaptırmıştım halbu ki. Toplantı katılım yetersizliği nedeniyle başka bir tarihe ertelenmiş ve iptal edilmişti. Sonra kaymakam gitti. Moral bozukluğuyla biz on beş dakika kadar sessizlik içinde oturup, çektiğim fotoğrafları müzik eşliğinde izlemiştik. Sonra bilgisayarı toplayıp, emanet aldığımız projeksiyon cihazını ve perdeyi yerine götürmek üzere toplantı salonundan ayrıldık. Binanın dışına çıktığımda ise kaldırımlarda, sokaklarda ve bütün bakkal, kahvehane, marketlerde insanlar ellerinde sigara içerek oturduklarını görüyordum....