Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Çocuğun Bakış Açısı



Yılmaz Özdil'in Beyaz Showda yaptığı konuşmayı facebookta yayınlamam üzerine bir arkadaşın  yaptığı yorum ve üzerine yaşanılan diyaloglar...

Arkadaş: Liberalizm penceresinden bakıyorum ve söylenmesi gerekenleri buraya yazmıyorum... Kurnaz hürriyet gazetesi yazarı! Not: Tatlı kurnazı; tuzlu suda yemez!
Karadeniz: Doğru söze doğru demek bu kadar zor yani.. Peki sormak gerek liberal hangi suyun kurnazı?  Musluk suyunun olmasın! Halkı soymak adına her yolu mübah sayan bir sisteme inanç için önce banka hesabının çok kabarık olması lazım. Yoksa sen de liberalizmin krallarının kölesinden ötesi değilsin. :(((

Karadeniz ve Haccecan Arasında Mesajlaşma
Haccecan: Karadeniz yukarda ki yoruma Arkadaş cevap yazarsa sen yazma olur mu? Arkadaşın yapısı biraz farklıdır... Aranızda ki diyaloğa karışmak istemezdim ama polemiğe girmenizi ve arada kalmış hissetmek istemiyorum...
Karadeniz: Yok öyle dava. Devletin kanatlarının altına girip boş atıp dolu tutmak kolay... Çıksın piyasaya da görelim Arkadaş beyimizin çapı kaç santim acaba..? Liberalizm miş... L sinden anlıyorsa ne olayım.. :(
Haccecan: Haydaaa Karadeniz... Tanımazsın bilmezsin... Her konuşana cevap verme zorunluğun mu var senin?
Karadeniz: Liberalizmin tarihsel süreci boyunca aldığı canlar ve harcadığı hayatlardan bir haber kimi tipler cahil cahil konuşurken sen de beni susturmaya çalışıyorsun ya sana da aşk olsun diyorum... Başka birşey demiyorum... Ne diyeyim çarşın pazar ola...:)
Haccecan: Ömrümü yedin Karadeniz ömrümü... Sen ilk önce kendi çevrendeki liberalizmden anlamayıp cır cır konuşanlara cevap ver... Buralara sıra gelmedi daha... Senin hakkında ters bir laf etse bu sefer ben kötü olacam...
Karadeniz: Artık istesende cevap vermem. Ne haliniz varsa öyle olsun...
Haccecan:  :((((
02 Mayıs 2010

Haccecan: Bir zamanlar bana nezaket dersi veren Karadeniz... Aynı işyerinde çalışma arkadaşlarıyla boş sohbetlerin konusu olmayayım diye hakkımda konuşmayan Karadeniz...
Çalıştığım kurumdan tutda bütün tanıdığım insanlarla Facebookta arkadaşım... Facebookta yayınladığım bir video veya fotoğraf hakkında daha sonra gelip bana düşüncelerini söylüyorlar...
Bayan bir arkadaşımın hissettiği bir durum hakkında konuştuklarımızı da sana mail olarak göndermiştim. burada  Hissettiklerini dile getirip bana söylemeye cesaret etmişti. Kimlerin ne düşündüğünü bilmiyorum... Belki bu arkadaş gibi düşünen başkalarıda var ve başkalarının da dikkatini çektik. Kimbilir başka daha ne zaman sohbet konusu olacaksın...?
Seninle ilk Ankara da karşılaşmamızda arkadaşlarımla yaşadığım mücadeleyide biliyorsun... Seni burdaki bir çok kişi tanıyor, biliyor... Arada hala sohbet konusu oluyorsun...
Yakın zamanda Yürek ile yaşadığım olayı da biliyorsun. Yüreğin düşünmeden yaptığı süprizin! beni ne kadar yıprattığından haberin var.. Arkadaşım olduğu için insanlar onun hakkında düşündükleri kötü şeyleri hep bana söylediler. Yüreğin yerine ben ezildim, ben büzüldüm, ben üzüldüm.. Yürekle aramızda hiç bir kötü diyalog geçmediği halde birde haklıymış gibi facebooktan ve msn den beni sildi. Sohbeti de kesdi.. Yüreğin kızkardeşide öyle...Yürek olayı burada hala kapanmış değil... Arkasından hala konuşuluyor...
Arkadaşın liberalizm hakkında yaptığı yorumun doğruluğu veya yanlışlığı hakkında bir fikrim yok... O yüzden onun yorumuna düşüncemi yazmamıştım. Belki yanlış düşünüyor belkide çok kötü şeyler yazdı.. Belki cahilce konuştu... Ama o yorumuyla bir şahsa yönelik bir şey yazmadı. Sen yaptığın yorum ile direkt onun şahsına laf söyledin... Ve yaptığın yorum sertti... Haklı olsan bile verdiğin sert cevap ile haksız duruma düştün...
 Arkadaş gönüllü olarak yer aldığım yardım kuruluşunda bizim sorumlumuz.. Yakınen çok fazla tanımıyorum ancak senin hakkında ters bir cevap söylese ona cevap veremeyeceğim bir konumda... Cevap veremediğim konu ise içimde sıkıntı yaratacak.... Verdiğin sert cevap ile onuda zor duruma soktun... Yardım kuruluşunda ki diğer arkadaşlar ortak arkadaşımız... Yazdıklarınızı herkes görüyordu... Senin amacın cahilce konuştuğu konu hakkında onu bilgilendirip, aydınlatmak mı, yoksa kavga çıkartmak mı? Bu sert ortamda tartışmaya başlasaydınız ne olacaktı? Yazdıklarınızı silmeseydim ilk toplantıda konuşma konumuz sen olacaktın. Üzülecek yine ben olacaktım....
Aynı işyerinde boş sohbetlerin konusu olmayayım diye benden kimseye bahsetmeyen sen neden aynı konu hakkında bana anlayış görtermiyorsun...?
 Beni ezip geçmeden, tanıdığın bildiğin insanlarla fikir tartışmasına girseydin sesimi çıkartmazdım... Ancak benim arkadaşlarıma hele hele hiç tanımadığın insanlara haklıda olsan sert konuşmana izin vermem... Bu ancak tartışma doğurur, bu tartışmalarda da üzülecek taraf ben olacağım...
 Dün telefonda bunları söylemeyi düşünüyordum... Hepsi boğazımda kaldı...
Yazmasaydım patlardım... Artık ne halin varsa görebilirsin....

Karadeniz: İyi sana da çok teşekkürler o vakit..:((

04 Mayıs 2010

1 yorum:

  1. Bende paylaştım güzel bir konuşmaymış,kaçırmışım. Diyaloglara yorum getiremiyorum... ama haklısın gibi gözüküyor.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum