Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

31 Temmuz 2009 Cuma

Bekârsam günahım ne?


Olay 1 :

İş nedeniyle kendisine yeni çıkan genelgeyi atmak için e-posta adresini aldığım bir beyefendi vardı. Sadace bir kez kendisine mail attım. Mail attığım günün akşamında msn kişi listesine benide eklemişti. İş nedeniyle sürekli görüşmemiz gerektiğinden; "sürekli telefonla aramak zorunda da kalmam artık" düşüncesiyle msnsini kabul etmiştim. Ondan sonra msn ye gelmediğinden onu ve diğer ekip üyelerini telefonla aramaya devam ettim. (Buraya kadar herşey normal.)
Ancak dün ben işteyken birisi o beyefendinin msnsinden bana "kimsiniz?" diye sordu. Kimsiniz diye sorduğuna göre bu o beyefendi olamazdı. Ardından "kocamın msn adresi sizde ne arıyor?" diye sorduğunda beyefendinin eşinin bana yazdığını anladım. Soru tarzı hiç hoşuma gitmemiş olsada, her insan bir olmaz diyerekten uslübunca cevabını yazdım. İlk önce kendimi tanıttım, nerede görev yaptığımı, hangi iş için eşiyle görüştüğümüzü, bu iş için sadece eşiyle değil bir kaç kişiyi daha aradığımı ve mail attığımı yazdım. Hanım efendi: "Eşimle iş dışında bir ilişkiniz yoksa sorun yok!!!" dedi. Ardından soru sormaya devam etti. "Nerelisiniz? Bekarmısınız? Nerede oturuyorsunuz?" Bu sorularına ve konuşma üslubuna iyice kıl olduğum için cevap yazmadım. Medeni durumumum veya nereli olduğumun eşinin msn kişi listesinde kayıtlı olmasıyla bir alakasını kuramadım... Bu sorularla neyi ortaya çıkartmaya çalışıyor? Sustuğum için "kendisinin biraz! kıskanç ve hamile bir bayan olduğunu" söyledi. Bende; "adımı soyadımı, çalıştığım yeri size açık olarak yazdım, bir gün gelin yüz yüze tanışalım, bu önyargılı yaklaşımınıza ve sorularınıza üzüldüm" dedim. Hanım efendi ise; "Sizde evli bir bayan olsaydınız beni anlardınız, ben kocama güveniyorum ancak zaman kötü, sizi de tanımıyorum" dedi. Bunun üstüne bende: "Sizde bekar olsaydınız ve "eşimin msn adresi sende ne arıyor?" gibi bir soruyla karşılaşsaydınız beni anlardınız" dedim. "Kusura bakmayın, ben biraz kıskancım" sözlerini tekrarladı fakat ben: "şu an işim var kusura bakmayın fazla konuşamayacağım, sizi mutlaka bir gün buraya bekliyorum, yüz yüze tanışalım" deyip onu msnden sildim.

Bu şimdi neydi ya? Bu nasıl bir üslûp, nasıl bir konuşma tarzıdır? Bir adamın eşi olduğun zaman onun msn sine girip, kim var kim yok hesap sorma hakkına sahip mi oluyorsun? Hem de bunu adabıyla değil de, sanki kocasıyla suç üstü yakalamış gibi bir tarzla sorması da ne oluyor? Evli kadınlar, bekâr kadınları kendi kocasını ayartan varlık olarak mı görüyor? Bekâr olduğum için elâlemin evli heriflerini baştan çıkartan, ayartan kız mı oluyorum? Bu kadının ya kendine güveni hiç yok, ya da eşine güveni yok. Kimse tek taraflı suçlu olamaz tezine dayanarak erkeği de biraz eleştirmek gerekiyor aslında. Kocası bu kadına hiç mi güven vermedi? Daha önce başka bir kadınla ilişkisini ortaya çıkartmışsa kadının haklı olarak eşine güveni sarsılmış olabilir. Güvenin olmadığı bir ilişkiyi devam ettirmenin; üstüne üstlük bir de çocuk doğurmanın anlamı nedir? Peki burada benim suçum ne? Adam da suç olmayabilir, kadın hastalık derecesinde kıskanç olup, eşini her konuştuğu bayanla ilişkisi olduğunu düşünebilir ki bu bir psikolojik rahatsızlıktır... Acil tedavi olması gerekir yoksa o yuvadan ne adama ne kadına ne de doğacak çocuğa hayır gelir...

Birde kadınların bu mantıklarını hiç anlamıyorum... Kocalarına sonsuz güvenleri var ancak zamanın kızları kötüdür! Kocaları kimseyi ayartmamıştır, olsa olsa başka kızlar tarafından ayartılmıştır. O melektir melek!!! Bu bir değiştirelemez kanun hükmünde kararnamedir! O erkektir! Kanmaya kandırılmaya, her çiçekten bal almaya müsait, nefsi zayıf bir varlıktır!!!

Yapmayın hemcinslerin, yapmayın ne olur... Erkeğin at koşturduğu sahayı çok geniş tutup, erkeğe her şeyi yapma hakkı verip onlara sonsuz güven duymanın mantıksızlığını kavrayın artık... Duyduğunuz sonsuz güveni! boşa çıkarttıklarında ise suçlu olarak kendi hemcinslerinizi görmeyin... Bu tezatlığın farkına varın artık...

İki kişinin yaptığı işin suçu tek tarafa kesilemez. Bir yanlış yapıldığında bunun suçlusunu çevresinde aramak yerine insan ilk önce kendinde sonra da eşinde aramalı...

İç ses: Kadına iş yerime gel tanışalım mutlaka dedim ama onunla konuşmak istemiyorum. Konuşmam gerek, yüzleşmem gerek onuda biliyorum, yoksa o kadın beni hep zan altında bırakacak...
Şu başımı hayırlısıyla bir bağlasaydım... Hayırlısıyla eşimi bir bulsaydım... Böyle saçmalıklarla uğraşmak çok zoruma gidiyor....

5 yorum:

  1. dünya hali....
    ve hayırlı birini bulursun umarım.

    YanıtlaSil
  2. biliyormusun çevremde tanıdığım nekadar böyle eşi olan erkek varsa(kıskanlık edip kuruntulu şekilde iz sürer gibi eşinin her attığı adımdan haber olmak isteyen kadınlar)hepsi demesemde ciddi bi çoğunluğu eşlerini aldatıyorlar,ve işin traji komik acı olanıysa bunu kendisinden başka biçok kişinin biliyor olması,işte bu yüzden güven evliliklerde olmazsa olmaz canım bencede,bir ikincisi sana kimsin msn de ne arıyosun diyene kadar eşine bi dönüp hayatım bu bayan kim diye eşine sorsa çok daha üslüplu bi şekilde cevabını alıp ne seni zan altında bırakıp nede kendi kendini yerdi diye düşünüyorum,
    neyse hoş bak zatına arkadaşım,ve sen yapman gereken açıklamayı fazlasıyla yapmışsın zaten,takma kafana artık ve ardında bırak bu diyoloğuda,
    hayırlı günler haccecanım:)

    YanıtlaSil
  3. Selam!

    Olay bence çok sinir bozucu. Oldukça da sakin tepkiler vermişsin. Kadının yaklaşımı aslında geneldeki durumu gösteriyor. bir erkek odaklı olma durumu hep var kadınlarda sanki?

    YanıtlaSil
  4. Bence de takma kafana...Seni ilgilendiren birşey yok zaten..:((((

    YanıtlaSil
  5. Boşver be Haccecanım,
    Güven ve huzuru kişi kendinde bulur.
    Bu tür iletişimler olmuştur ve olacaktır da...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum