İnsan . Dünyada ki adımız bu.
İn - san. Adımızı
hecelere ayırdığımızda ise
1. İn… yaban hayvanlarının barındıkları kovuk. 2 mağara. in içeren sözcükler in gibi — (yer için) dar ve karanlık.
San.. "1. sayı, 2. itibar, saygınlık" [ Divan-i Lugat-it Türk (1070) ] eserinde yer almıştır.
İnsanın eklerine ayırıp ayrı ayrı
anlamları bir bütün hale getirdiğimizde in-san için ‘itibar ve saygınlık
kazanmak için mağarada yaşamaya gelmiş canlılar’ diyebiliriz. İtibar ve
Saygınlığı kazanmak içinde sayılara yani puanlara yani hayat içinde ki
deneyimlere ihtiyaç var diye de konuyu bağlarım. Çok güzel bir insan tanımı
yaptım. Maşallah bana.
Hepimiz et ve kemikten yapılmış bu
mağaralara hapsolmuş canlılarız. Mağaralarınızın içine bin bir zahmetle
girmişiz gibi hissediyorsunuz bir çoğunuz biliyorum. Bende öyle hissediyorum
çünkü. Bu beden bizi sınırlayan kılıflarımız. Hayat denen bu deneyimi yaşamak
için dünyaya gelmeyi her ruh tercih edemez. Zıtlıkların yaşandığı bu dünyada
acıyı deneyimlemeyi tercih eden, hayatta ki rolü iyi veya kötü olan her insan
çok değerli. Tanrısallığa doğru giden özleriz. Zalim ve cahillikten, itibar ve
saygınlık kazanmaya, merhamet ve bilgeliğe doğru evriliyoruz…
Kendini tamamlamayan, “beni” anlamayan
insan bizlik bilincine ulaşamaz… “Ben” ise kendi kendini tamamlayamaz. “Ben”
için aynalara ihtiyaç var. Yani başka insanlara. Yani başka insanlarla olan
yaşanılan ilişkilere, deneyimlere. Hayatta her şey iç içe… Zıtlıklar birbirini
itiyor gibi görünse de aslında birbirini tamamlıyor…
Genel olarak yaşanılan ilişkilere
bakıldığında “doğru ve yanlış” diye bir kural yok bence. Kıskançlık duygusu
üzerinden konuyu anlatmaya çalışayım. Genel olarak kıskançlığa olumsuz bir
bakış açısı olmakla birlikte özel ilişkilerde bu duyguya iyi mi kötü mü
olduğuna ilişki yaşayan iki kişinin algı düzeyi belirler. Kıskanılmak kimi birliktelik için şart olan sahiplenilmek, bir kişiye aitmiş duygusu
hissettirirken, kimisi için güven duyulmadığının bir kanıtı anlamına geldiğinden
kişiler arasında soruna neden olabilir. Kıskanılmak kimi ilişki için sınırları
belirlenme koşuluyla yerine ve durumuna göre ilişkiyi ateşleyebilir, diri tutar
iken kimi ilişki için kıskanılmak özgürlüğüne ket vurulduğu anlamlarına
gelebilir. Genel olarak kıskançlığın ne anlama geldiğine kimse karar veremez.
Kişi genel görüşü söylerken aslında kendi düşüncesini genel üzerinden ifade
ediyordur. İlişkide kıskançlıkla ilgili dozajı etkili ve güzel bir iletişimle iki kişi belirler.
Özelde ise kıskançlık konusu. Şahsen ben
kıskanç bir insanım. Allahtan eşimin kıskandıracak bir yapısı yok. Nerede nasıl
davranacağını bilen, kadın-erkek arasında mesafeye dikkat eden bir insanda bu
konuda onunla ilgili sıkıntı yaşamıyorum. Evliliğimizin ilk yıllarında birkaç defa
uyarmam gereken konular olduğunda demek istediğimi anladığı için bu konuda
sorun yaşamadık. Bazen rüyamda beni aldattığını gördüğümde, uykumdan göğsümde
koca bir yumruyla uyanıyorum. O günü ona zindan ediyorum. O alacağı dersi
alıyordur zaten. Rüyasında bile aldattığım bu kadını gerçekten aldatsam bana ne
yapmaz diye önden biraz ısınma turları yapıyorum ona. Sınırlarını bilen, nerede
nasıl davranacağımı bir kadın olduğum için onu kıskanılacak ruh haline
sokmuyorum. Ama tepemi attırırsa kaybeden ben değil o olur kıskandırma
konusunda. Eşler arasında böyle yarışların olmasını da doğru bulmuyorum. Ancak
yarış denildi mi ortaya çıkan mücadeleci yanımı gizlendiği yerde kalması onun açısından iyi olur J
Devam edecek...
güzel yazmışsınız gerçekten, insanın insan olduğunu unuttuğu zamanları hatırlaması dileğiyle...
YanıtlaSil