Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

28 Aralık 2021 Salı

Sabırlı, Tutarlı ve Kararlı


İlişkinin temeline iyi bir iletişim, saygı ve sevgi atıldıktan sonra temelin üstüne nasıl bir bina inşa edileceği iki kişinin vereceği karara bağlı. İsteyen bahçeli müstakil bir ev, isteyen bir apartman, isteyen bir gökdelen inşa eder. İsteyen ise hiçbir ilişki yaşamak zorunda değil. Kimi insanlar bu hayat yolcuğunu tek başına tekamül etme kararı vermiş olabilir. Dağ başında ıssız, kimsenin olmadığı yerlere kurulmuş kulübeler de bu kişiler tarafından özel yapılmıştır. İstediğinde insanlardan kaçıp dağ başında kendi başına kaldığı sığınağında özüyle ilişki içine girme kararı vermiş asil bir ruha sahip olabilir.

Kendi aklını, yaşını, başını almış kişiler arasında yaşanan hiçbir ilişki çeşidi “başkalarına dayatma, zorlama yapılmaması koşuluyla”  yaşanması konusunda özgür bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Eşcinsellik konusunda ki paylaşımda bu fikrimi açıklamıştım zaten.  

İnternet ortamında ki haberler onlara yapılan yorumlar ile bir değer kazanıyor. Yapılan yorumlar toplum olarak ne düşündüğümüz üzerine bende fikirler oluşmasına neden oluyor. Yorum yapılması mümkün olmayan haber kanalları yarım haber anlamına geliyor. İnsanların düşüncelerini ifade etmediği bir ortam bu bilgi çağına ait değil. Televizyonun gündüz programlarında kim kimi aldatmış, kim kiminle kaçmış konulu programlarla ilgili haberler ve onlara yapılan, en çok beğenilen yorumlar toplumun genel bakışının özeti demek oluyor. Haber habercinin anlatımı iken, hedef kitlenin düşüncesinin ifadesi ise habere yapılan yorumlardır. Yorumlara olduğu kadar geri planda haberin ve yorumların da ne kadar okunmuş olabileceği konusu hakkında da fikirler oluşuyor bende. Çoğu haber veya içeriğe yorum yapmadan okuyup geçtiğime göre yüzlerce insanda bu şekilde yapıyor olmalı. Haber ile ilgili fikirlerini yazmayan, yazamayan, insanlardan gelecek tepkilerden korkan bir sürü insan var. Birkaç kere yaptığım yorumlar yüzünden linç edildiğim için bu konudan eminim. Bu linçler bende sindirme etkisi yapmıyor Allahtan. Daha fazla bileniyorum, linç yapanlar karşısında susmuyorum. Kendimi uzun uzun ifade edip yorumlarımın sonunda kırmızı gül emojisi bile gönderdiğim oluyor. Birkaç gün sonra yorumlarını silip gizli kapaklı kaybolanlar bile oluyor ellerinden öfke akan bu bireylerden… Linç öyle yapılmaz böyle yapılır işte… Sevgi diliyle insan nasıl dövülür canlı ispatıyım. Öfkeli muhatabınızı şaşırtmak ve alt etmek istiyorsanız onun anladığı öfke dilinden değil sevgi diliyle cevap verin. Şaşırtın ve hiç bilmedikleri başka bir dilin varlığından haberdar edin onları… Emin olun öfkeye harcadığınız enerji kadar çaba sarf etmeden öfkeliyi alt ediyorsunuz. Tecrübeyle sabittir. Yeter ki sabırlı, tutarlı ve kararlı olun. Anneliğin bana kattığı en güzel özellik bunlar. SABIR, TUTAR ve KARAR…

İlişkilerin temeli iletişimken Türk toplumunda bunun karşılığı itişim… İtişim dilinin de Türk toplumuna kattığı çok şey var aslında…Savaşçı yanımızı savaş meydanlarında kılıçla, kalkanla değil de sözlerle birbirimizi yaralayarak, kanatarak formda tutuyor-uz (duk). İnsanlık bedensel savaştan sonra sözel savaş dönemini de deneyimledi. Sözel savaş dönemi bedensel savaş dönemine göre daha barışçıl olsa da algı olarak yükseldiğimiz bu çağda oda artık geride kalmalı. Her şey gibi o da değişmeli. Davranışlarımızın temelinde kullandığımız itişim dilinin etkisi çok büyük. Savaşmaktan, çatışmalardan, sorunlardan, krizlerden ve sorun olarak gördüğünüz her ne varsa hepsinden kurtulmamız mümkün. Düşüncelerimizin temelini oluşturan kendimizle bile konuştuğumuz dil toksik, zehirli bir çok kelime ile dolu. Duygu ve düşüncelerimiz zehirli olduğu için davranışlarımız ve topluma yansıyan karşılığı da şiddet dolu, hatalı ve yanlış. İtişim çağının da sonuna geldik a dostlar…. Artık yepyeni bir dilimiz var. Sevgi çağında artık savaşçı kelimelere yer yok…. Yazılarımda artık bu dili kullanmaya çalışacağım. Güle güle itişim dili… Merhaba sevgi ve barış dolu GÜNE🌞EŞ DiL. Bu dilin yazarının adı  buRAK özDEMİR. Dilin değişmesi konusunda fikir öncüsü o. Dilin değişmesi konusunda başka fikir sahibi olup Türkçe'ye binlerce kelime kazandıran başka bir insan ben duymadım. Siz duydunuz mu? Ben de bu yeni dilin insanlığa katkı sağlayacağının farkındalığıyla yazılarımda kullanmaya çalışacağım artık.  

Devam Edecek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum