Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

19 Şubat 2009 Perşembe

Ödül merasimi

Bu aralar bloglarda herkesin birbirine layık gördüğü ödüllerden benimde oldu... Layık görerek beni onurlandıran Nurcan'a ve Vladimir'e teşekkür ediyorum. Vladimir en çok ihtiyaç duyduğum anda senin yazdığın şu satırlarını okudum; "Sevdiği için, kendini bu yolla ifade edebildiği için yazıyor, ufak direnişlerini okudukça bazen boşuna bu direnişin diyorum onlardan o kadar çok var ki, her zaman da onlar kazanacak, farketmesi yıllarını alıyor insanın; Haccecan." Bu satırlarını gördüğümde çok sevindim. Sevincim gerçekleri duymak değildi, direnişimin boş olduğunu söylemendi. Direnişimin boş olduğunu bende kendime çok söylüyorum ama nasıl bir ruh varsa bende mücadele ettikçe güç kazanıyorum sanki... Mücadelesiz bir hayat düşünemiyorum... Mücadele etmezsem ne yapacağım onuda bilmiyorum. Mücadelenin beni çok yıprattığı aşikâr... Mücadele ettiğim insanlarda iyiki varlar... Yoksa ben neyle mücadele edecektim? Bence; önemli olan ise mücadele etmek değil; "hangi tarafta mücadele ettiğindir." Vijdanen rahat olup, aynada kendime utanmadan bakabiliyorsam, insanların saygısını, sevgisini kazanabiliyorsam, mücadeleyi zaten kazanmışımdır. Mücadeleden yorgun ve yara almış olarak ayrılsamda, gururlu ve mağrur bir savaşçının haklı gururunu yaşar insan. Onlar kazanmış gibi görünselerde aslında kaybettiklerini "zaman" gösterecek. Bu konuda İlahi adâlete inanıyorum... Ödül oyunun kuralları da şöyle.
1) Seni ödüllendiren blog yazarının linkini vermek 2) Bu ödülü başka 7 blog sahibine linklerini vererek göndermek. 3) Seçilen blog yazarlarını durumdan haberdar etmek. Bu aralar işte sorunlar yaşıyorum. Yeni bir sisteme geçtik, her şey değişti... 3 sene emek verdiğim herşey yıkıldı ve benden hepsini yeniden yapmam isteniyor. Yeni amirim işten anlamıyor, varlığına alışmam gereken insanlarda geldi çalıştığım yere. Bütün personelle, diğer kurumlarla birebir iletişim kurmak zorunda olan ben olduğum için omuzlarıma daha fazla yük binmiş gibi hissediyorum bu aralar. Mesai arkadaşlarımın %99' u ile anlaşamıyorum, iletişim kuramıyorum, onlara verdiğim selamı alamıyorum, selam verenler ise samimi gelmiyor. Bu zor ve ağır gelen süreçte beni yalnız bırakmayan blog dostlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Nefes almak için bloglarınızı ziyaret ettiğimde, elimden geldiğince yorum bırakmaya çalışıyorum... Ödül törenini yasa çevirdim sanki... Bu puslu havayı dağıtıp, en içten dileklerimle hepinize sevgiler gönderiyorum. Ödülü verdiğim arkadaşlarım: 1-Tutsak 2-Sufi 3-Abi 4-Nightologist 5-1Sen 6-Zeynep Melike 7-Taluyka Blogumun sol tarafında olan herkes ödülü aldığını kabul etsin. Ödül kuralları arasında 7 sayısı olduğu için sınırlı sayıda arkadaşımı yazmak zorunda kaldım.

5 yorum:

  1. Sevgili Haccecan
    ödüle beni de layık gördüğün için teşekkürler öncelikle. ama ben oyunbozanlık yaparak Sufiden ve Beenmayadan da gelen gelen ödülleri birleştirip tüm doslarıma dağıtmayı uygun gördüm.
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  2. sizi mimledim,ama doğru yolla iletebildimmi bilmiyorum.sevgiyle
    http://kitap-evi.blogspot.com/2009/02/mim-banyonuzda-neler-var.html

    YanıtlaSil
  3. şu işyeri sıkıntılarını bir yere bırak artık. yanına yardımcı iste olmadı yapamıyorum ben dee herşeyi göğüslemeye çalışırsan sırtına binen çok olurr. sevgiler dostum

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler ödülden öte aklına geldiğim içinhaticecim:)

    YanıtlaSil
  5. Dünyanın dönerken çıkarttığı seslerden büyülenmiş biri olarak sana iyi yolculuklar sevgiler, teşekkürler, hem de tebriklerimizi gönderiyoruz.Dilek.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum