Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

30 Mayıs 2009 Cumartesi

Daha neler!!!!


Geçen hafta öğle arası evden çıkmış işe gidiyordum. Yolda bir bey yanıma yaklaşıp selam verdi. Bende selam verip "Pardon tanışıyormuyuz?" diye sordum. "Geçenlerde otobüste karşılaşmıştık, siz bana yardım etmiştiniz ya" dedi ve kız kardeşimin çalıştığı iş yerini söyleyip, "orada bana yardım etmiştiniz" dediğinde kızkardeşime benzeterek benimle konuştuğunu anladım. Bozuntuya vermeden, "beni kız kardeşimle karıştırdınız sanırım" dedim. Nerede çalıştığımı sordu ve birbirimize ne kadarda benzediğimizi söyleyip iyi günler dileyerek yanımdan ayrıldı. Bu durumla çok karşılaştığım için pek ciddiye almadım. Yolda ben diye kızkardeşime çok kişi selam vermiş, kızkardeşim de selamları veren insanları tanımadığı için verilen selamları almamış, "yolda sana selam verdim ama selamımı almadın, bozuldum" diye çok kişinin sitemli sözleriyle karşılaşmıştım. Açıklamayı yapıp, kızkardeşime selam verdiklerini söylediğimde olay açıklığa kavuşuyordu. O beyefendiye perşembe sabah işe giderken tekrar yolda rastladım. Selam verdi ve sohbet etmeye çalıştı. Beş dakika kadar yanımda yürüdü. Kız kardeşimin çok iyi ve güler yüzlü bir insan olduğunu söylüyor, iyi olup olmadığımı soruyor, yor yor... konuşmaya çalıştı. Gereğinden fazla samimiyet gösterdiği, çok soru sorduğu ve aşırı güleryüzlü davrandığı için adam bana çok itici geldi. Sohbeti kısa kesmeye çalışıp, sorularına kestirme cevaplar verdim, sonra yanımdan ayrılıp gitti zaten. Yanımdan ayrıldığında içimden bir "oh be!!" dedim... İki saat kadar sonra odamda çalışıyorken kapım çaldı ve kapıda tekrar bu adam belirdiğinde çok şaşırdım. Yine gereğinden fazla nazik ve güleryüzlü konuşarak;
-"İki saattir sizi arıyorum." dedi ve odadan içeri girdi, masamın karşısında ki koltuğa oturdu. Ben:
-"Hayırdır? Buyrun." dedim. Adam:
-"Cuma günü vermek koşuluyla bana 50 TL verebilirmisiniz?" diye sordu. Şaşkınlığım yüzümden okunuyordu. Ben sesimi çıkartamadım, adam suskunluğum yüzünden açıklama gereği duydu.
-Acil lazım oldu, aslında kızkardeşinizden isteyecektim ama şu an ona ulaşmam imkansız biliyorsunuz" dedi. Ben;
-"Gelecek ay düğün yapacağız ve bu ay yüklü bir ödeme yaptım, bu ay bende sıkışığım, param yok, üzgünüm" dedim. Adam;
-"Yok yok, sorun değil. Böyle para istedim diye kusura bakmıyorsunuz değil mi?" dedi. Ben:
-"Yok estafurullah, sorun değil" dedim. Adam sonra "iyi günler" deyip çıkıp gitti odadan. Hemen kız kardeşimi aradım, böyle bir adam geldi ve benden para istediğini söylediğimde kızkardeşimde şaşırdı. Parayı sakın vermemi, onunla selamlaşmak dışında bir yakınlığının olmadığını , adamın kendisine de itici geldiğini söyledi.
Adamın davranışına çok şaşırdım ve sinirlendim. Yalnızca iki kere ayak üstü selamlaştığım ve negatif elektrik aldığım bir adamın benden para isteyebilme cesaretine hayran kaldım!!! "Yok estafurullah, sorun değil" dedim ama içimden öyle demedim. Büyük bir sorun kardeşim, hemde büyük bir sorun...
.......
3-4 sene önce burdan çok sevdiğim bir tanıdığımın oğlu, bir gün kapıma kadar gelip, zor durumda kaldığını, kendisine miktarını hatırlayamadığım bir tutarda borç para verip veremeyeceğimi sorduğunda, (benden neden ve nasıl para isteyebileceğini sorgulamadan) istediği parayı ona vermiştim. Evli ve şu an iki çocuk babası olan bu adama "abi" diye hitap ediyorum. Benden aldığı bu borcu vermeden, borç 2-3 sene boyunca farklı günlerde başka paralarda istedi benden. Bende her seferinde vermiştim. Şu an ki aklım olsa asla vermezdim. Ama hayır demeyi, sapla samanı birbirinden ayırmayı daha yeni öğrendim desem yeridir. Zorda kalan insana yardım etmek; sevap!! ve Allah tarafından sevilen bir davranıştı. Böyle yetiştirilmiş ve büyütülmüştüm. Şimdi beni böyle yetiştirdikleri için çok kızıyorum, bir çok konuda o kadar aptal ve cahil hissediyorum ki kendimi... Daha yeni yeni doğru ile yanlışı ayırt edebiliyorum, her gün yeni yeni şeyler öğreniyorum. Abi diye hitap ettiğim adam geçen ay yine kapıma gelip "hamile eşini doktora götüreceğini parası olmadığını, borç para verip veremeyeceğimi?" sordu. Benimde maddi açıdan zorluk çektiğimi, erkek kardeşimi Kıbrıs'a göndermek için bir sürü masraf yaptığımı, yakındada kızkardeşimi evlendireceğimizi söyleyip, param yok" dedim ama "geri getireceğim, borç istiyorum" dediğinde, önceki borç! alıp vermediği 200 TL tutarında ki parayı imâ edip, "evet bilirim önceki borçlarını verdiğin gibi bunuda borç alarak alacaksın!" dedim ve "iyi akşamlar" deyip gönderdim onu kapımdan. Borç isteyebileceği ailesi, akrabaları, abisi, ablası varken bula bula benim gibi saf birinden para istemesinin nedeni belli ama bunu bile bile ona hiç "hayır" demedim. Vefakarlık, iyilik, cömertlik; kıymet bilene, hak edene yapıldığında değer kazanıyor ve güzel oluyor. Hak edene yapılan iyilikten bir haz alınıyor-muş. Hak etmeyene yapılan her iyilik enayi gibi görülmekten başka bir işe yaramıyor... Bunu öğrenmek baya bir zamanımı aldı ama artık öğrendim. Hayır diyemeyen bu aptal yanımı öldürdüm artık. Sözünü tutmayan, borcuna sadık olmayan, duygu sömürüsü yapan, her lafına sözüne Allah'ın ismini katan insanlardan nefret ediyorum desem yeridir. Uzak durun benden...

İç ses: Kolay kolay bir şey istemem, isteme cesaretini bulabildiğim insanlar kendim gibi gördüğüm nadir insanlardır. Rahat istememeyi, kimseye boyun eğmemeyi, gerekirse aç dolaş ama gururu asla ayaklar altına almamayı öğrendim ben. Ben böyle öğrenmişken insanların bu rahatlığı olacak iş değil. Cık cık!!!

4 yorum:

  1. sevgili haticecim bukadar yüklenme kendine,bende senin gibi kısa bir süre önce öğrendim bu dediklerini,maalesefki üzücüde olsa bazı insanlar ööle,borç isteme konusunda senden farksız diil düşüncelerimde,cebimde 5 kuruşum olmasın ama kimseyede borcum olmasın,zamanın birinde babamdan amcasının oğlu hamile hanımını eve götürmek için arabasını istedi ve arbayı getirmeyip bide üstüne sattı arabamızı,ve istesinde görüyim diye bide tehdit yolladı,bizde öteki aleme havale ederek bişii yapamadık maalesef,bunun gibi biçok olaydan sonra şimdi galiba daha cesurum bu konuda,güvenmediğim inanmadığım biri borç istese kusura bakma diyebiliyorum,neyse,çok konuştum gibi:) sanada geçmiş olsun bu konudada,,

    YanıtlaSil
  2. ben çok ozr borç isterim. hatta şimdiye kadar aynı gün iade etmek dışında borç istediğimi hatırlamıyorum. aynı gün içinde dediğimde borç alırım anında internetten havale yaparım. insanlar nasıl bu kadar rahat para isteyebiliyorlar anlamıyorum. gerçekten ihtiyacın olabilir ama o zaman da başvuracağın ilk insanlar ailen olmalı bence. dış kapının dış mandalı olunca insanın aklına başka türlü şeyler geliyor.
    ama dediğin gibi hak edene verince her şey değişiyor.

    YanıtlaSil
  3. insan bazen dolaylı olarak tanıdığı birinin ondan borç istemesi karşısında şaşkınlıktan dolayı basireti mi bağlanıyor nedir... benimde başıma gelmiştir bu 20 30 kere... nerden buluyorlarsa beni artık, şaka gibi... :)

    şimdiye kadar borç aldığım 3 kişi oldu zaman aşımına uğrasa da hepsini kuruşu kuruşuna vermeye çalışmışımdır. annemden bile para isterken zoruma gidiyorken başkasından parayı geçtim başka birşey istemek ölüm gibi bana... :S

    YanıtlaSil
  4. bende bunu tecrübe etmiş biri olarak söylediklerinize katılıyorum.bu tür insanlar son derece rahat ve arsız oluyorlar.benim de borç verdiğim insanlar oldu biri de çıkıp kusura bakma helal et bile demedi.bu arsızlıkları sayesinde bana da iyi bir ders vermiş oldular.size gelen adam da arsızın alasıymış bu kadarı da olmaz ki.

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum