Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

1 Ekim 2021 Cuma

KulaK

                   Kaynak 
 

Biz sadece, sezgileri açık, zihni berrak, gönlü güzel insanlara seslenebiliriz. Onlara seslenmek bizim için yeterlidir. Sayıları sandığından fazla olan o insanlar, seçilmiş insanlardır. Ömrü boyunca Rabdan harekete geç emri beklemiş, Tanrının sadık askerleridir. Ve yeminler olsun ki, o emir gelmiştir.

Burada övgülenen, kitaplara iman eden ile kastedilen “kitap kurdu” insanlar değildir. Kitap okumak güzel bir alışkanlıktır. Fakat bazen kitaplar okuduklarımızı hayata geçirmemek için “sığındığımız” limanlar olurlar. Kitaba iman eden ile kastedilen, inançlarını yönetebilen insanlardır. Alıştığına değil ikna olduğuna iman… ( Levhi Mahfuz… BuRAK  özDEMİR )

 Kendi değerini bilmeyen bir ruh,  yerinin ne olduğunu bilmediği bu dünyaya bambaşka bir gözle bakmayı da bilemez. Bu dünya çok kötü ve yaşanmaya değmez diye düşünür. Kendi değerini belirlemesi için görevlendirdiği kendisi yine ona hak ettiği değeri vermeyecektir. Savaşlar, çatışmalar, yaşanılan ruhsal acılar… Bunların hepsi algını güçlendirmek içindi. Kendi değerini fark ettiğin de bakış açında değişecek.  Kendi iç hesaplaşmalarını aşan kişi ancak çevresinde ki kişiler, ırklar, dinler, ülkeler arası çatışmaları nasıl aşacağını anlayacaktır. Çatışmaları içinde bitiren kişinin zihni artık dünyaya dışardan bakan bakış açısıyla bakabilecek hatta galaksilerin ötesinden hatta hatta Tanrı’nın bakış açısıyla algılayabilecek düzeye gelecek. Bu aşamaya geçiş zorlu. Zoru sevmiyorsan hiç yanaşma. Söylediklerim çok uçuk mu geldi? Zamanı gelmemiştir senin için… İçinde ki çatışmalarına geri dön… Ta ki çatışmaktan yoruluncaya kadar. Sonra buraya tekrar gel ve okumaya kaldığın yerden devam et.  

Bir hafta sonu tatilinde denize karşı bir bankta oturuyorum. Gökyüzü masmavi. Hafif esen rüzgara ayak uyduran deniz de hafif dalgalı. Mevsimlerden kış.  Yanımda da Karşıda ki oturuyor. Sohbet ederken birden  işaret parmağını benim sol kulağımın içine soktu. Napıyor bu be?! Kulağımın içinde ki kulak kirini parmağıyla alıp dışarı attı.  Aman Allah’ım. Utansam mı, mahcup mu olsam… Pis pasaklı Haccecan. Karşıda ki'nin yüzüne şaşkın şaşkın bakıyorum. Bana “Ben senden iğrenmiyorum ki” dedi. O esnada ki o rahatlığı, doğallığı, beni zerre mahcup etmeyen tavrı… Allah’ım sana geliyorum. Benden utanmayan, benden iğrenmeyen bir adam… Karşıda ki beni her halimle kabul etmişti çoktan. Benim onu kabul etmem için vakit tanıyordu bana. Derede ıslandığı gün kurulanmak için pantolonunu çıkarttıktan sonra “Ben senden utanmıyorum ki” sözü.. O kadar ince naif bir söz ki aslında. Normalde kadınlar hep utanmalı ve sakınmalı diye genel bir algı varken o sözü ile "normalde ben kadınlardan sakınırım ama seni kendimden sakınmam gereken biri olarak görmüyorum" mesajını veriyordu. Beni özel alanına sokmaya layık görmüştü. Bunu ne zaman hak ettim ben!!!

Karşıda ki’nin babası büyük bir trafik kazası geçirmiş, kaza sırasında arabadan fırlayarak asfalt yola kafasının üzerine düşmüş kafasına aldığı ağır hasar nedeniyle beyninin bir çok bölümü ağır hasar görmüştü. Onu ameliyat eden doktor “kendine geldikten sonra eski babanızı beklemeyin” demişti. Kendine geldikten sonra ne olacağı tam bir sürpriz olacaktı. Haftalarca beklediği babası gözlerini açtığından günlerce hiç konuşmamış, tepki vermesi için vücudunu sıkıp çekiştirdiklerinde zora ki tuhaf sesler çıkartmıştı. Kazadan sonra ailecek büyük sıkıntılar çekmişler.  Karşıda ki  “babam hasta” diyordu. Bu hasta sözünün karşılığının ne olduğunu anlamam için daha çok zaman vardı.

 Bana acını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Rutin giden bir hayat ne kadar da sıkıcıydı. Her şeyin mükemmel olduğu, her istediğimin önüne geldiği, aşacağın hiçbir şey olmadığı düz yollar ne kadar da kolay olurdu ama bir o kadar da sıkıcı… Cennet’e kavuşmak isteyen varsa benim girme hakkımı da kullanabilir. Cennet dedikleri yer bana göre cehennem… Karşılaştığı acı olayları aşan veya acılarıyla  birlikte hayatına devam edebilen insanlar her zaman gözümde çok değerliydi. Karşıda ki'nin bende ki değeri her geçen gün artıyordu…

Devam ediyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum