Titrer mi
zaman üşüdüğünde?
Ekim hüznü
çöker mi zamanın yüzüne?
Solmuş yapraklarını
döker mi üzerinden?
Bilinmiyor
değil mi hiç gerçekleşmemiş olanlar?
Bilebildiğini
sandıklarının yanılgısı içinde
Doğruya
hasret bırakılmış insanlar…
Şarkılar
bile dindirmiyor acılarını…
Dindirsin
diye istedikleri şarkılar
Ölüm emri
gibi çınladı kulaklarında…
Azap içinde
birbirlerine sövüyorlar…
Deşik deşik
ediyorlar boğazını…
Öldürdüler 2
çocuğun babasını
Yüklendiler
omuzlarına vicdan azabını
Cayır cayır yanıyor
dinmek binmeyen sancıları
Ölümü tattı
çocuklar, yaşadılar acının en hasını
Yaşayacaklarının
daha bu ilkiydi, sona kaldı acının tadı
Yüklenmeye
hazır, çekmeye nazır olarak
Bu senaryonun
ortasında kendilerini buldular, daha da bulacaklar
Acıyı da
çekmeli insan, yaşamalı en hasını
Anlamalı üstesinden
gelemeyeceği hiçbir acının olmadığını
Nasıl
düşünüyorsa o olduğunu, hayal ettiğini yaşadığını
kavramalı
Ekim
hüznünün peşinden sarp kışlar yaşanacağını
İliklerine
kadar donduracağını
Ardından
doğa gibi yavaşça uyanacağını
Sıcaklarda
ise yanıp yakaracağını
Soğuklar,
ayazlar, sıcaklar ve ılıklar
Donmalar,
titremeler, yanmalar ve hoşluklar
Her şeyi
yaşadım diyebilmek için her şey
Bütün
olanlar, olabilecekler ve ihtimaller
Yaşamak her
şeyi olduğu gibi kabuldü
Kabul
edemediğinde azaptı sonu
Acına
saplanıp kalmadığında, sadece bir seyirci olduğunda
Filmin en can alıcı sahnesinin henüz yaşanmadığını
Oynayabilmek
için rolünü, kendinden habersizce hazırlandığını
Gerçekleştiğinde
anlayacak bir çoğumuz, kimimiz ise anlayamayacak
Anlayana
kadar yaşayacak benzer senaryoyu
Ölüm sahnesi
yaşandı, şarkı sahnesinde
Yaşamın
kutsallığını idrak etti geride kalanlar
Ölüm acısını
hissederek yaşayanlar kurtuldu bu senaryodan
Senin, benim
ve bizim öğrenebilmemiz içindi bu fedalar…
Onur Şener Anısına
Haccecan
04.10.2022
Evgeny Grinko-It's Foggy Today
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum