Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

4 Ekim 2022 Salı

Bu fedalar...


Titrer mi zaman üşüdüğünde?

Ekim hüznü çöker mi zamanın yüzüne?

Solmuş yapraklarını döker mi üzerinden?

Bilinmiyor değil mi hiç gerçekleşmemiş olanlar?

Bilebildiğini sandıklarının yanılgısı içinde

Doğruya hasret bırakılmış insanlar…

Şarkılar bile dindirmiyor acılarını…

Dindirsin diye istedikleri şarkılar

Ölüm emri gibi çınladı kulaklarında…

Azap içinde birbirlerine sövüyorlar…

Deşik deşik ediyorlar boğazını…

Öldürdüler 2 çocuğun babasını

Yüklendiler omuzlarına vicdan azabını

Cayır cayır yanıyor dinmek binmeyen sancıları

Ölümü tattı çocuklar, yaşadılar acının en hasını

Yaşayacaklarının daha bu ilkiydi, sona kaldı acının tadı

Yüklenmeye hazır, çekmeye nazır olarak

Bu senaryonun ortasında kendilerini buldular, daha da bulacaklar

Acıyı da çekmeli insan, yaşamalı en hasını

Anlamalı üstesinden gelemeyeceği hiçbir acının olmadığını

Nasıl düşünüyorsa  o olduğunu, hayal ettiğini yaşadığını kavramalı

Ekim hüznünün peşinden sarp kışlar yaşanacağını

İliklerine kadar donduracağını

Ardından doğa gibi yavaşça uyanacağını

Sıcaklarda ise yanıp yakaracağını

Soğuklar, ayazlar, sıcaklar ve ılıklar

Donmalar, titremeler, yanmalar ve hoşluklar

Her şeyi yaşadım diyebilmek için her şey

Bütün olanlar, olabilecekler ve ihtimaller

Yaşamak her şeyi olduğu gibi kabuldü

Kabul edemediğinde azaptı sonu

Acına saplanıp kalmadığında, sadece bir seyirci olduğunda

Filmin en can alıcı sahnesinin henüz yaşanmadığını

Oynayabilmek için rolünü,  kendinden habersizce hazırlandığını

Gerçekleştiğinde anlayacak bir çoğumuz, kimimiz ise anlayamayacak

Anlayana kadar yaşayacak benzer senaryoyu 

Ölüm sahnesi yaşandı, şarkı sahnesinde

Yaşamın kutsallığını idrak etti geride kalanlar

Ölüm acısını hissederek yaşayanlar kurtuldu bu senaryodan

Senin, benim ve bizim öğrenebilmemiz içindi bu fedalar…

 

Onur Şener Anısına


Haccecan

04.10.2022

Evgeny Grinko-It's Foggy Today

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum