Kaf dağının tepesinde ki evimde
yataktayım. Gözümü açıyorum. Yanımda Yanımda ki… Yeni evlendik. Uzun yıllar
bekarlığın ardından yatakta birisiyle uyuyup, uyanmak tuhaf bir his. Daha önce hiç böyle hissetmedim. Bu hissi
yadırgıyorum. Yanımda uyuyan bu adama
bakıyorum. Neden evlendim ki ben diyorum kendime. Evet gerçekten neden evlendim
ki ben? Yanımda birisi horlasın diye mi evlendim ben!!! Bu konuşan arsız Haccecan.
Evlenmeden önce üzerinde çok da
durmadığım tam halledemediğimiz konularla yüzleşme vaktiydi artık. Çünkü artık
evlendik. Sevgili iken her şey ne kadar da tos pembeyse, evlendikten sonra her
şey o kadar beton gibiydi. Beton gibi donuk, sert ve renksiz bir o kadar
gerçek. Her konunun üstesinden gelip gelemeyeceğimizi deneyimleyeceğimiz başka
bir sürece adım attık. Geri dönüşü yoktu artık. Aynı evin içine girmek demek gerçeklerin içine
girmek demekmiş.
Birinci halledemediğimiz konu onun işi meselesiydi. Bu konunun üzerinde çok durmamış, çok fazla takmamıştım ilk başta. Kendisi dile getirmişti ilk, bir buluşmamızda. Arabanın içinde sakin Yanımda ki sözü almıştı. “Beni mesleğim yüzünden istemiyor olabilirsin” dedi. Sustum. İşi yüzünden onu red etmemden korktuğu o kadar belliydi ki. Ardından yine o konuşmaya devam etti. “ İlerde yeni bir fırsat doğar kadro verilir bize veya KPSS sınavına girerim ve memur olarak atanırım belki” dedi. Yine sustum. Bu konuyu benden çok onun kafasına taktığını orada anladım. Onun karşısında susmam ise onun daha çok kafasına takmasına neden olmuştu.
Orada bir söz söylemişti ve bu
sözü boşa söylemiş olamazdı ya. KPSS’ ye çalışacaktı. Haccecan bir söz
söylediyse o söz artık namustu. Yanımda ki o sözü söylediğine göre sınavı
kazanmak için gecesini gündüzüne katacak artık Yanımda ki harıl harıl ders
çalışacak, KPSS’de 100 puan alacaktı. KPSS için çalışma kitabı bile aldık
birlikte. Mükemmel Haccecan gibi azimli
değildi Yanımda ki. Birkaç sayfa çalıştıktan sonra çalışmayı bıraktı sonraları.
Benim maaşımın yarısı kadar maaş alması konusunda ikimizin de yüzleşmesi gerekiyordu. Onu ezecek, erkekliğine toz konduracak şekilde bu konuyu hiç dillendirmemeye dikkat ediyordum. Ancak içimde bir ses bunun aksi yönünde konuşuyordu. Güç ve para bir erkekte olmazsa olmaz bir konuydu öyle ya!! Ayın ortasında param bitti diye söylemesi dokunmaya başlamıştı. Onu ezikleyen benim içimde ki aksi sesin benzeri onun içinde de konuşuyor olmalı ki bu içsesler artık dış sese dönüşmüştü. Tartışma nedenini hatırlamıyorum ancak tartışma konusu tüm şiddetiyle oraya doğru akmıştı. İkimizin de öfkeli olduğu bir anda “seninle maaşın için mi evlendiğimi sanıyorsun” diye bağırdığında “evet!!!” diye bağırarak cevap verdim. Halbuki öyle düşünmüyordum. Onun duymayı istediği cevaptı bu. Aldığı cevap ile yüzünde öfke patlaması oluştu. Evet dememin ardından hızlıca dış kapıya doğru yöneldi. Evi terk edecekti. Bu davranışı daha önce planlamış olmalıydı. Plancı seni. Kim bilir bu soruyu zihninde kaç kere bana sordu ve ben yerine koyduğu iç sesi kaç kere ona "evet" diye cevap vermişti. Arkasından bakakaldım. Lannnn yok valla öyle düşünmüyorum… Koştum peşinden tuttum kolundan, ben içeri çekiyorum o kendini dışarı çekiyor. Bin pişman olmuş bir halde özürler dileyip deli gibi öpüyordum onu. Yalvarmalarıma dayanamadı. Allah’a şükür bende ki inatlık onda yok. O değil de ben olsaydım beni bir Allah’ın kulu o kapıdan geri döndüremezdi. Onun maaşının yarısı kadar fazla maaş aldığım için benimle evlenmemiş. Sevmiş beni. İspatladı bana bunu o gün.. O günden sonra maaş konusunun lafı olmadı evde. Lafı olduysa da o günkü gibi şiddetli dozda tartışma yaşamadık. O gün covid 19’un pik yapması gibi pik yapmıştı o konu. Daha o kadar zirveye çıkamadık. Zamanla ikimizde laf arsızı olduk. Ondan sonra ne zaman ay ortasında param bitti dese “KPSS’ye çalış memur ol, paran bitmez” cevabını veriyorum. Ne ben onu takıyorum ne o beni takıyor. Kaç lira maaş aldığımı bilmez, neye harcadın diye sormaz bana. Bende ona. Evin ortak giderlerini birlikte öderiz. İMF gibi bir rolüm var evde. Evin kasasıyım. Bütün hesapları yazdığım defterimde vardır. Hesap kitap önemli tabi. Ev geçindirmek kolay mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum