Hayatı değerlendirirken, Tekamül yoluna girmiş kadının hedefi, Bilge bir erkeğin bakış açısını öğrenmek ve içinde, bir bilge yaratmak olurken, erkeğin de hedefi bir bilge kadının, bakışını edinmek olmalı.
Tekamül yoluna girmiş erkek, daha da erkek olmaya, kadın daha da kadın olmaya çalışmamalı. Kadın zaten kadın olarak dünyaya gelmiş ve tekamül yoluna girmiş, erkek de zaten erkek olarak gelmiş. Bilge erkek olmak için kadın bilinci oluşturmak, kadınca bakış edinmek gerekir.
Bu kadına benzemek değildir, kadınca bakışla empati oluşturmaktır, aynı şey bir kadın içinde geçerlidir.
Tevbe suresi 71
Mü´min erkekler ve mü´min kadınlar; birbirlerinin velileridirler. Ma´rufu emreder, münkerden nehyederler. Namaz kılarlar, zekat verirler, Allah´a ve Rasulüne itaat ederler. İşte Allah, bunlara rahmet edecektir. Muhakkak ki Allah; Aziz´dir, Hakim´dir.
Bu bir insan için büyük bir devrim ve değişimdir.
Aş.K birlikte öğrenmek ise birlikte öğrenmenin hedefi bu olmalıdır.
Kadın kadınlığı aşmalı, erkek erkekliği aşmalı.
Kamil kadın, Ruhuna bir erkeğin bakış açısını da öğretmiş, olaylara ve yaşama bu bakışla bakan kadındır.
Kamil erkekte aynı şekilde karşılaştığı olaylara ve yaşama sadece erkek olarak bakan değil, bütünsel bir bakış olan, hem erkek hem kadın olarak bakandır.
Başka türlü empati yapamaz.
Erkeğin bakışını bilmeyen kadın, kadınca bakışı bilmeyen erkek, eksik bir bakışla hayata bakar.
Bu da yaşam hakkında eksik bir algı oluşturur.
Sevil Ay
Dişilik ile er'liğin, insan cinsiyetine indirgenmesi, erkekliği posbıyıklı bir profile, kadınlığı ise adı üstünde dişilikle dolu bir objeliğe büründürür.
Oysa dişilik, kadının ana renklerinden sadece biridir. Kadın ruhunun ve kadın karakteristiğinin yerine göre, boyandığı renklerden biri de er'lik olmak durumundadır. Er'ler ile dişi'lerin keskin çizgilerle ikiye ayrıldığı bir dünya, tekamül evreni değildir.
Ruh kütüphanesinde, erkeğin de dişi'ce düşünüp ,yaşaması gereken raflar vardır.
Kadından anne , erkekten baba yaratan öğreti, yeni çağın öğretisi değildir. Yeni çağ, babacan anneler ile anaç babaların, çok yönlü çağıdır.
buRAK özDEMİR
ŞEYHTAN' ın SON GÜNÜ kitabı
5. bölüm
Yorum Sahibi 1: Allah Adem ve Havva'yı birlikte halk etmişti. Adem Havva'nın isteğine uyarak Şeytana aldandı. Kur'an da NİSA/kadın suresi var. Kuran'da MERYEM suresi var. Kuran'da Saba Melikesi var. Kuran'da Ebuleheb in Hz. Lut'un karısı var.
Kadın ve erkek bakış açısı diye bi kavram, olsa bile, erkeğin kadın, kadının erkeğin bakış açısını öğrenmesi yaradılış fıtraratına aykırıdır. Bu sebepten dolayı, hiç kadın peygamber yoktur.
Asl olan Kuran ve Rasılullah sav. öğretisi doğrultusunda İslamı yani Allah'a Teslimiyeti yaşamaktır.
Dünyada kadın-erkek bakış açısından çok daha önemli olan İnsan/kul ve İnsansı/ben kavramlarını anlamak gerekir.
Genelde, Kadın duygusallığı, erkek aklı ifade eder.
Yorum Sahibi 1'e Bilgece Cevap : Ademi bir kadından dolayı günaha bulayan zihniyetin konuyu yeniden ele almasında fayda var. Kadın ile erkek bir günahın sebebi değil Tanrının insanlık için seçtiği yaşamın iki yüzüdür. Kadını anlamayan bir erkekle, erkeği anlamayan bir kadının ulaşabileceği bir cennet de yoktur.
Kadın peygamber meselesine gelince:
Hz Meryem seçilmiş üstün kılınmış bir kadındır. Tanrının seçtiği, üstün kıldığı ve Kuranda ismini çok zikrettiği bir değeri erkek elçilerden aşağı tutmak büyük bir yanlıştır.
Kadın peygamber yoktur iddiasını taşıyanın Kuranı ne kadar anladığı tartışılır.
Elçilik; Tanrının kelamını taşıyan olarak ya da Tanrının önemli belirli bir misyonunu gerçekleştirmek üzere seçilmiş olarak da var olabilir. Hz Meryem de tıpkı diğer peygamberler gibi seçilmiştir ve üstün kılınmış bir peygamberdir.
Kadın duyguyu değil, kalbi; erkek de aklı temsil eder demek daha doğru olurdu. Bu konuda kadını duygusal bir zafiyete hapsedip erkeği kadına göre daha esaslı bir değere yükseltme gayreti de erkeği kadından üstün gösterme çabasından öteye geçmez. Böyle bir hükmü Tanrı koymamıştır. Bu hadde ulaşmak ilkel bir düşüncedir.
Yorum Sahibi 1: Kardeşim bilip bilmeden dini konularda konuşmak çok büyük vebali vardır. Bak Kuran'ın Nahl süresi 43. ayette ne diyor:
"(Ey Resulüm) senden öncede kendilerine vahyeder olduğumuz, erkeklerden başkasını (peygamber) göndermedik. (ve ey müşrükler bilmiyorsanız o halde ehli zikre (bilenlere) sorun."
Bizim paylaşımlardan amacımız kimseyle tartışmak değil, bilgi alış-verişidir. Selam ve saygılarımla.
Yorum Sahibi 1'e Bilgece Cevap: Ayetin orijinalinde Rical geçer. Yüksek rütbeli kişiler. Yetişmiş eğitimli insan. Mesela Devlet ricali deriz. Devlet ricalinde kadın olmaz diyebilir miyiz? Bunu erkek diye çevirdiğinde kadın peygamberliğin önünü kapatırsın. Siz Kuran tercümelerinin doğru yapıldığına inanıyorsanız Kuranda o inandığınız çevirilerden onlarca çelişki yaşarsınız. Neyse amacım tabi ki tartışmak değil siz nasıl inanıyorsanız öyle devam edin. Ayette ricali doğru kullandığınızda "Senden önce vahyettiğimiz kişiler yüksek anlayışlı, yüksek eğitimli kişilerden başkası değildi" anlamına ulaşırız. Ricali erkek diye çevirdiğinde ortaya kadından peygamber çıkmaz anlamına ulaşılır. Zaten Hz Muhammed'den sonra amaç kadın erkek eşitsizliği yaratarak kadınların daha pasif erkeklerin egemen olduğu bir toplum amaçlandı. Kuran ayetlerini yanlış çevirerek Kuranın doğru anlaşılmasının önüne geçtiler. Eğer Kuran doğru anlaşılsaydı Müslüman dünyası bu halde olmazdı.
Yorum Sahibi 2 ; Tekamül yolunda ki kadın, birçok şeyden çile çekiyorsa buna ne demeli? Bu kadar çile çekmek neyin bakış açısı ya da kadın bu kadar mı yontulması gerekiyor, bu kadar erkek egemen bir dünya oluşmuş. Ben erkeğim ve istediğimi yaparım diye oluşturulan ve dünya da bir çok yerde geçerli olan bu imajı Tanrı neden bu kadar müsaadeli yaradıyor? Sanki Kur'an da kadından ikinci planda tutulmuş gibi geliyor bana. Kadınlara dövme diyen ayetler var mesela. Bu toplum bize kadın olmamız için vermiyor ki bizde diğer tarafı seçelim. Bu dediğin o kadar uzak ki. Hem herkes kendi gibi olsa önce daha iyi olmaz mı? Erkek kadının bilgeliğini kabul etmiyor ki, erkek bunu yapamıyorsa nasıl olacak. Onlar kadına hükmetmese yaşayamaz.
Haccecan'ın Yorum Sahibi 2 'ye Cevabı : Yorumlarında ki isyanlı ruh halini uzun yıllar yaşamış biriyim. Kadını ikinci sınıf gibi gören erkek karşısında iki ruh haline giriyorsun. Ya onların istediği gibi ezik, her şeyi alttan alan, tacizlere bile ses edemeyen bir ruh hali ya da erkek gibi davrandığın, onlar gibi kaba, mantıklı ama duygusuz, ince düşünmeyen bir yapıda davranmaya başlıyorsun. İki ruh hali de özünden uzaklaştırdığı için mutsuz, depresif bir ruh haline giriyorsun yani cehennemde yanmaya başlıyorsun. Sonunda bir arayışa giriyorsun. Ne yapmalı nasıl davranmalı diye.... Bu belirsizlikler ve acılar ile öğrenme açlığı oluşuyor. Sonra talih, kısmet dediğimiz olay ortaya çıkıp öğrenmen gereken bilgileri alacağın kişilere ve yahut kitaplara ve yahut internette ki sayfalara ulaşıyorsun. Nasibin hakikati doğru yoldan öğrenmekse Lev-hi Mahfuz gibi kitaplara, hakikati yanlış üzerinden öğrenmen gerekiyorsa piyasada ki şeyhtan veya sahte spitürüel kişilerine ulaşıp yanlış bilgi ile donanıyorsun... Şu anki vardığım düzey Sevil Ay ile aynı ancak kadın ile erkek rolleri hala istenilen kıvamda olmadığı için her olayın ve durumun denge halini gözetmeye karar verdim. Bazen alttan aldığım, bazen saldırganlaştığım yani karşıdakinin ruh olgunluğuna göre davrandığım ruh haline girmeye çalışıyorum. Ne karşıdakini eziyor ne de kendimi ezdiriyorum. buRAK özDEMİR'in davranış şeklide bu yönde. Kızgınlığımı karşımda ki insanın özde ki ruhuna değil oynadığı rolüne göstermeye çalışıyorum Gelişim dönüşüm devam ediyor. İnsanların dönüşmesinde etkili olan Bilge olmak kolay değil. Hiç değil hem de... Umarım yazdıklarım ile içine biraz su serpilmiştir 💜🙏😊🍀
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum