Geçti koca bir yaz, sadece üç günü güneşli..
Pembeye çalardı gülüşü
Asiliğe boğardı nefesi
Anlamazlığa vururdu ama aslında bulurdu
Bulduktan sonra düşünmeye dururdu
Susardı, susardı ancak kana kana susamazdı
Konuştuğunda suskunluğu hep geride kalırdı
Konuşanlar muradına mı ermiş ki…
Ne konuşanlar, ne susanlar, ne bilenler
Hiç biri yaşayanlar kadar bilemezler
Yaşam bir çocuğun ellerinde
Kumdan kalelerde, patlayan şekerde ve kendinde…
Milyonlarca yılın birikimi var onların genlerinde
Dolu dolu, dop dolu ve canlı çoşuklar🌞
Sonsuzluğun içinden Tanrısal olmak için geliyorlar
Durdurulamıyorlar, ölümü bile hiç edip
Hazzın en yoğun olduğu andan fırlayarak
Kan dolu rahimden yaşam için doğuyorlar
Durdurulamazlar, yok olamazlar,
Bittiğini sandığın da aslında her şey
Yeniden yeniden ve yeniden doğum meydanında oluşuyorlar…
Ölümü kutsamıyorum asla, laflarımı iyi anla…
Doğumdur asolan, ölenler milyon olarak geri dönüyorlar…
Bir tohum ölü beden, düşen toprağa
Ana rahminden geri döner dünyaya…
Haccecan
09.09.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum