Aşkın bin bir
halinden bugün hangisini yaşasam?
Sana
kavuştuğum anı mı hayal etsem…
Veya yüzüne
okkalı bir tokat attığım sahne de mi kalsam…
Yok onlar
olmasın,
Bana sarılıp
yanağıma bir öpücük kondursan…
İçinde
şehvet olmayan masum bir busenin ardından
Sıkı sıkı sana
sarılsam, kahkahalar ataraktan…
Veyahut
içine şehvet ve arzu da katalım
O azgın duyguların sarhoşluğuyla kuduralım
Seni arsız !! nasıl
sırıttın hemen
Ufak
dokunuşlar, harala gürele, sıcaklık, ter, temas ve ardından ohhh!!!
Bu kırmızı
noktalı anlar aşkın bininci hali…
Saçmaladığımız
anlar ise doksan dokuzuncu, olmazsa olmazım…
Zırvalayıp
duruyorsun ya hayat üstüne…
Sanki her şeyin
sırrını çözmüş de, büyük keşif ellerinde!!!
Kimseye
göstermem diyen bencil hallerin
Keşfedebilen
yok hayatı, hepsi senin büyüklenmen
Çileden
çıkartıyor beni bu hâllenmen
Ben sakin
sakin oturuyordum ilk önce başlattın sen…
Uyuyan devi başardın uyandırmayı
Çileden çıkmam
daha kolay, durulmam alır zaman
Sen okuya
dur ben sakinleşip geliyorum hemen
Hayat üstüne
de konuşalım biraz, konusu açıldı madem
Hayat ile
aşkın ne çok ortak noktası var
Tıpkı seninle
benim gibi, ben aşk sen ise hayat…
Yaşamayı
bildin mi ikisi de ballı lokma tatlısı
Yaşamayı
bilemedin mi ızdırabın hası
Yaşamak
öğrenmek demekti,
O kadar ki çok
haz alırsın, ne kadar çok öğrenirsen
Bin bir
hallerini yaşıyoruz, hal’in birini yaşadın mı
Sıra geliyor
öteki ne
Yaşadığına
aşina oluyorsun, ilki gibi koymuyor
Tecrübenin en
sıkıntılısı, en hasını yaşadım diyorsun
Ne kadar çok
derdin, kederin ve sıkıntının üstesinden gelmişsen
O kadar çok
hissediyorsun başarmanın hazzı, gururlanmanın hasını…
Yaşadım
diyorsun, iyi ki yaşadım, iyi ki yaşadık…
Seviyorsun
daha çok hayatı, sarılıyorsun daha sıkı aşka…
Aşkın bin bir halinin peşinden bin ikincisi… bin üçüncüsü… bin dördüncüsü….
Hiç bitmeyecek bu döngü
Her şeyi öğrenip, hiçbir şey olana kadar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum