Utandım (İlk bölüm için tıklayın)
Dünya bu haldeyse suçlu kim di?
Sadece utananlar yüzün den mi?
Dönüp dolaşarak saplanıyor geri bana, suçlayarak attığım
okların hepsi…
Yargılamak, saldırmak çare değil ki ne utananları ne de
kendimi
Azat edip suçlamayı bırakmakta, öğretmekle buldum çareyi
Öğretmek için öğrenmem gerekiyordu her şeyi…
Her şeylerin nedenini, insanın mayasını, insanla nasıl
konuşulacağını…
Mercek altına aldım ilk önce en çok konuşulanı,
Din tek konu, konuşulupta hiçbir yere varılamayan
Nedir bu binlerce yıl inanılan ancak nereye varılacağı
bilinmeyen
En çok konuşulan din ve Allah’tı ancak ortak bir görüş yoktu
Konuşulan kelimeler ve üzerine yüklediğimiz anlamlarda da
birlik yoktu
Tek bir Allah algısı olur mu ki, herkes ayrı bir evrenken
İnsanın bir manevi dünyası vardı bir de maddi…
Maddi hayatı seven insan yadırganıyordu
Maneviyata düşkün ise dışlanıyordu
Her şey gibi maddi ve manevi de karşıtlaştırılıyordu…
Aslında kim neye ihtiyacı varsa ona inanıyor, onu istiyordu
Bu çatışmalardan ise herkes yara alıyordu, yaralandıkça
saldırganlaşıyordu..
Savaşlardan, çatışmalardan, saldırı ve savunmalardan
yorulanlar ise huzur arıyordu
Dışarı da savaş, içte ise sonsuz azap… Her yer ama her yer
cayır cayır yanıyordu
Huzuru aramak için öncesinde mutlaka yanmak gerekiyordu
Hakikate ise yalnızca tarafsız temiz akıl sahipleri
ulaştırılıyordu…
Neden konuyordu ki aynı kefeye?
Konmalı mıydı ki aynı yere maddi
ile manevi
Biri algıladığın, biri sezdiğin,
Biri dokunabildiğin, biri hissettiğin…
Çıkman isteniyordu manaya, madde bir basamak
Cennette isen Sevgi Allah’ı, Zalim isen Cehennem Allah’ı…
O seni ya sever ya da yakar, sen kendin hangisindeysen
Daha iyi kavrıyorsun merdivenin hangi basamağındaysan
Özgürleşiyordun yükseldikçe fikren, eridikçe kibrin, zalim
yanın döndükçe merhamete
İnsanın eseri sansan da yeryüzünde ki bütün dinler Tanrı’nın
eseri
Ruh bazen ateist, bazen Budist, bazen Yahudi, bazen ilkel
kabile dinleri
Deneyimleyip durur her bir ömründe zalim ve cahillikten
başlayarak
Her bir ömründe savaştıkça, oynadıkça bazen zalim, bazen
mağduru
Bazen fakir, bazen aç, bazen tok, bazen akıllı, bazen deli,
bazen sapık, bazen namuslu
En çok hangi rolde öğrenecekse, oynuyordu o senaryoyu
Her şey ama her şey dönüşüyor, değişiyor, kalmıyor yerinde
İnsan insandan öğreniyor, İnsan Tanrı’nın yeryüzünde ki eli…
Tanrı’yı arayan her yere bakmalı
En son baktığı yer ise kendi olmalı…
Sonunda her yerde ve her şeyde buluyorsun Tanrı’yı
Haccecan
14.09.2022
Evgeny Grinko – It’s Foggy Today
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum