Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

11 Nisan 2022 Pazartesi

Nisa Bebek

 



Nisa bebek haberi ile ilgili düşüncelerim.

Sokağa terk edilen bebeğe süt annelik yapan ATT Personeli ile ilk duyduk Nisa Bebeği. Haberin yoğun ilgi görmesinin ardından bebeği sokağa bırakan kadın soruşturulmaya başlandı. Sokağa bırakan anne haberinin altında yorumların %99’u anneyi toplu beddua yağmuruna tutmuştu. Ardından Nisa bebeğin öldü haberleri ile üzüntülerimiz kat be kat arttı. Şuan Nisa bebeğin yoğun bakımda yaşam mücadelesine devam ettiği haberleri düştü.

Medyamız doğru haber verme konusunda sıkıntılı. Medyanın doğru ve güvenilir haber yapma sorumluluğu olmalı, yalan olduğu ortaya çıkan haberleri konusunda düzeltme yapmalılar ve bununla ilgili bir yaptırım uygulanmalı. 

Bu milletin bir ferdi olarak duygularımızın nasıl tavan yapabileceğini deneyimleyen biriyim. Duygularımıza mantığımızı katmamız gerek artık. Haber altlarına yapılan toplu beddua koroları hiç bir sorunu çözmüyor. Orta da bir sorun varsa bu hepimizin ortak hatasından kaynaklanmakta. Beddua ederek sorunu çözen değil, çıkmaz yola saptıranlardan birisi de sen oluyorsun.

Burada psikiyastrist ve sosyal hizmet bölüm hocasının görüşlerini okuyabilirsiniz.

20 yaşında bebeğini bırakan anne ifadesinde; 18 yaşında evlendirildiğini, sürekli şiddet gördüğü koca evinden baba evine geri döndüğü, kızını ailesi istemediği için ilk eşine vermek zorunda kaldığını söylüyor. Baba evinde iken ailesi istemediği başka bir evliliğe zorladığını bu esnada internetten tanıştığı birisiyle imam nikahlı ilişkiye başladığını, bu ilişkiden hamile kaldığını, ilişki yaşadığı adamın eline bir kurşun bırakarak çocuğu aldırmasını ve kendisini bir daha aramamasını söyleyerek telefon numarasını değiştirdiğini ve bir daha kendisine ulaşamadığını beyan ediyor.

Böyle dolambaçlı hikayelere ne yazılır ki? Yanlış bilgilerle yüklü toplumun işletim sistemi ERROR veriyor. Milletçe yapılacak bütün yanlışların hepsini deneyimliyoruz. Bu zamanda artık sokağa bebeğini bırakmak zorunda kalmamalı hiçbir kadın. 18 yaşında şiddet gördüğü bir eve tekrar geri dönmemeli. Acil okullarda sağlıklı cinsellik eğitimi verilmeli. Çocukların kafalarında kontrol edemedikleri bir güçle ne yapabileceklerini bilmeden ortalarda bırakmamak gerekiyor. Erkek çocuklarına da babalık sorumluluğu aşılanmalı. Baba olmayı planlamadığı ilişkilerde korunmadan ilişki yaşamaması gerektiği anlatılmalı. Kadının tek başına hamile kalmadığını, ilişkiden %50 sorumlu olduğu bilincini aşılamalı erkeğe. Her şeye rağmen istenmeyen gebelikler olduğunda bedelini ödeyeceği farkındalığıyla anneye kürtaj hakkı tanınmalı. Dünyaya gelmeyi isteyen bir ruhun yaşam hakkının elinden alınmasının ilahi bir bedeli olacak.. Bu bedelden kadına da erkeğe de kaçış yok..

Çocuğu olması için uğraşan bu uğurda varını yoğunu satan, tüp bebek merkezlerinde hüsranla bekleyen binlerce insan var. İstemediği halde hamile kalan kadınlar, çocuğuna bakabilecek yeterlilikte olmayan bir çokta babaveyn🌞 var. Çocuğa hasret aileler çocuğa, sevgiye- ilgiye hasret çocuklar aileye kavuşsun. Bu ikisini birleştirebileceğiz ortak bir sistem kuramaz mıyız?  Hayal edin sadece.. Gerçeğe dönüşmesi çok uzun sürmeyecek…

Kadın sığınma evlerine kocalarından korkusundan sığınan kadınları değil, gidecek hiçbir yeri olmayan kadınların yerleştirilmesi gerek. Koca-eş-erkek arkadaş görünümündeki saldırgan yapıda ki insanlar için kontrol altında tutulacağı merkezler yapılmalı. Şiddet mağduru kadın neden sığınma adı altında dört duvar arasında yaşamak zorunda kalıyor ki? Kadın sığınma evi isminin bile değişmesi gerek. Kadın bir birey, sığınacağı değil kendi öz gücünün farkına varacağı ortama ihtiyacı var. Kadın Değişim Merkezleri olabilir ismi mesela. Burada kalan kadınlara meslek edindirme, aşçılık, el sanatları, çocuk bakımı, sağlıklı cinsellik vs gibi bir çok temel bir çok eğitim verilebilir. Bir şeyler üretmeleri yönünde teşvik edilebilir. Kendi yeteneklerinin farkına varması sağlanabilir.  Hayal edin sadece. Gerçeğe dönüşmesi uzun sürmeyecek.  

Nisa bebek ve annesi bu olayları bireysel olarak neden yaşıyorlar diye isyan içine girmeye de gerek yok. Bu haberler ile bir çok kişinin farkındalığı yükseliyor. Yıllar önce bu tarz haberlere bende beddua ederek tepki veriyordum. Sonra üzerinde düşünmeye başladıkça cevaplar da gelmeye başladı. İlahi bir sistem var bunu anladıkça da ardından isyanlar teslimiyete dönüşüyor. Bu haber ile empati yapıp yorum yapan herkes fikir basamaklarını tırmanıyor. Bu haberlerin sosyal etkisi bu. Bireysel olarak Nisa bebek ve annesi daha önce ki yaşamlarında sebep olduklarının bedelini bu hayatlarında ödüyor olabilirler. Ve yahut bu hayatında fedakârlığı, acı olayların üzerinde yarattığı etkileri affetmeyi öğrendiği hayatını yaşıyor olabilir.  Birçok etki ve nedenden dolayı bu olayları kimimiz yaşıyor, kimimiz okuyor, kimimiz üzülüyor ve internet sayesinde ortak bir bilinç etrafında hepsini deneyimliyoruz. Allah'ın 99 ismi olarak bilinen bütün isimlerini öğrenmeyi deneyimleyeceğimiz hayatları yaşıyoruz, yaşayacağız. İnsanlık hızlı bir eğitim programına alındı. Zaman bile eskiye nazaran hızlı akıyor. Toplu olarak olacaklara hazırlanıyoruz. 

babaveyn kelimesi buRAK özDEMİR Güne🌞eş Dil kitabından alıntılanmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum