Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

15 Nisan 2022 Cuma

Sokak Köpekleri İçin Çözüm Önerisi HayPark

 

Kaynak

Sokak köpekleri ile ilgili çift taraflı haberler internete düşmeye devam ediyor. Her şeyde olduğu gibi bu konuda da hayvan-insan olarak iki tarafa ayrıldık. Soyları tükenen, yaşam alanları yok edilen taraf hayvanlar olduğu halde mağdur yine insanoğlu gibi bir algı var. İnsan bu konunun mağduru değil, gereğini yapabileceği, çözüm olabileceği halde pasif kalan taraf oluyor insan. Çözüm bizde. Dile getirme, yazıya dökme, videoya alabilme yeteneği bir tek insanoğlunda olduğu için bu konuda haklı veya haksız olduğumuzu yine kendimiz dile getirebileceğiz. Dile getirirken adalet ve vicdandan sapmamaya, hakikati yani herkes için doğru ve iyi olanı yazmaya dikkat edeceğim.

İnternette ki bir kısım haberler sokak köpekleri açısından hiç iç açıcı değil. Sokak hayvanlarının bacağının, kulağının, kuyruğunun kesildiği, sopa ile vahşice dövüldüğü, tecavüze uğradığı, kurşunlanarak, üzerine araç sürülerek ve toplu olarak zehirlenip öldürüldüğü  görüntüler düşüyor internete.

Diğer kısım haberler ile sokak köpeklerinin toplu veya tek olarak insanlara saldırdığı yönünde. Köpekten kaçmaya çalışan çocuklar araç altında kalarak can vermekte ki Gülüm'de köpekten çok korkar aynı şey onun da başına gelebilir tedirginliğini yaşıyorum. Saldırılar sonucunda insanların kolları, bacakları, yüzleri parçalanıyor, hastanede uzun ve zorlu tedavi süreçleri geçirmek zorunda kalıyorlar. Tehlikeli köpek ırkı sınıfına giren köpek sahipleri, köpeklerini sokak köpeklerinin üzerine saldırdığı görüntüler de düşmekte internete. Tehlikeli hayvan sınıfına giren köpeklerini kayıt ettirmeyen ve sahip çıkmayan hayvan sahiplerine aykırı davranışta bulunanlara, 5199 sayılı Kanun’un 28. maddesinde kapsamında, 11.000 Türk lirası idari yaptırım cezası verileceği açıklanmıştı.

İki tür arasında sorunlar var, bu ortada. İki türün haklarını savunan iki grup arasında da yoğun tartışmalar süre gelmekte. Bir taraf sokak köpeklerine karşı, öteki taraf hayvan haklarının sıkı savunucusu. İki tarafında haklı ve haksız olduğu konular mevcut. Bu sorunu nasıl çözebiliriz peki?

Hayatta ki en temel hak; can taşıyan dünyaya gelmiş her canlının hayatını idame ettirebilecek yaşam alanı, yemek, su gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması hakkıdır. Akıllı bir tür olan insanoğlu zekasıyla hem hayvan dostlarımızın hem de insanlar için ortak bir çözüm bulabilir.

Ben bu konu üzerine bir süredir düşünmekteyim. Sokaklar, hayvanlar için de güvenli bir ortam değil. Yaşadığım yerde kaç tane köpek araç altında kaldı, yaralandı ve öldü. Bunu Türkiye ortalamasına vurduğumuzda sayı hiç de azımsanmayacak kadar çok. Yazık bu hayvanlara. Köpeklerin sebep olduğu olaylarda ki ölen ve yaralanan insanlar içinde, yazık o insanlara. Bunların hiç biri yaşanmayabilir. Bir sorun varsa çözümü göremeyişimizden ve harekete geçmememizden kaynaklanıyor. Çözüm hayvanat bahçeleri gibi hayvanlara tahsis edilmiş özel alanlar olarak görmekteyim. Şehir planlamalarımızı baştan sona değiştirmemiz gerek. İnsanların bile mutlu olmadığı bu şehir yapılanmalarında hayvanlara hiç yer ayırmadık ki. Onları binlerce yıl önce ehlileştirip yanımıza alan biz insanlarız. Şimdi ne yapacağımızı bilmeden, bir sorun yok gibi yüzlerine bile bakmıyoruz. Kasabın, şarküteri dükkan sahiplerinin insafına bırakıyoruz. Birileri beslerse ne ala yoksa sokaklarda yılgın yılgın geziyorlar, çöp etraflarını mesken tutmuşlar. Hayvanların özgürce gezip yaşayabileceği, beslenebileceği, bakım ve tedavisinin yapılabileceği park alanlarına ihtiyaç var. Ücra köşelerde değil, hayvan severlerin ziyaretine ve kontrolüne açık bir alanda olmalı. Saldırgan ve huysuz hayvanların kapalı alanda tutulabileceği parkın içinde özel alanlar yapılabilir. Nasıl ki insan canına, malına kast eden insan cezalandırılıyorsa saldırgan yapıda ki hayvanlarda yaptırımı hak ediyor.  

Hayvan barınaklarının olumsuz bir imajı var. Hayvan barınağı isminin de, işletilmesinin amacının da değişmesi gerek. Barınmaya değil kendilerini özgür mutlu hissettiği ortamlarda yaşam hakları var onlarında. Hayvanat bahçelerine özgür yaşaması gereken yabani hayvanları hapis etmişken; gözetim altında tutmamız gereken, bakıma muhtaç hayvanları ise sokaklara, ormanlara, ıssız yerlere terk etmişiz. HayParkı konusunda zamanla tecrübe oluştukça hayvan ve insanlar için en doğru davranışı uygulamaya sokabiliriz. Hayal edin sadece. Gerçeğe dönüşmesi uzun sürmeyecek.  

HayPark da tüm sokak hayvanlarının toplanması ile sokaklarda sadece insan türünün olması doğru mu peki? Değil tabi ki. Bir köpeğin şefkati biz insanlara çok şey öğretiyor. Kuyruğunu sallayarak gelmesi, bir bakışı ile sevgiyi ve merhameti öğretebiliyor insana. HayParkı'nda saldırma özelliği olmayan köpecikleri sırasıyla sürü oluşturmayacak sayıda trafiğe kapalı sokaklara bırakabiliriz. 

Hayvansever mahalle kavramı oluşturulabilir. Sokak başlarına özel bir işaret koyarak bu etiketi almaya hak kazanmış mahallelere ayrıcalık tanınabilir. Evini taşırken araba park yeri olup olmadığına baktığın kadar hayvansever mahalle olup olmadığına baktığın yeni bir kültür oluşturulabilir. Hayvansever değilsen bu mahalleye taşınmazsın mesela. Kimse içinde sevgi yokken hayvanlara sevgi göstermesi beklenemez. Zarar verme bilinci oluşturulmalı okullarda, hayvanlara zarar verenlere ceza verilmeli. Hayvanlara zarar verenlerin psikopat olup olmadığı psikiyatristlerce incelenmeli. Psikopatları tespit ve kontrol için önemli bir alan burası. Tramvaya binen, üst geçitten geçen, yeşil ışıkta yaya geçidinden geçmeyi öğrenen zeki köpeklerden insanların öğreneceği çok şey var.  Sokakları tamamen onlarsız bıraktığımız da insanlar çok şey kaybeder.   

Ben hayallerimi yazdım. Gerçeğe dönüşmesi için hayalime ortak olacaklar aranıyor. Davranışlarına zekayı, sevgiyi ve sürekliliği kazandıran herkese selam ederim.

Edıt: HayPark için yeni  isim önerisi HavPark

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum