Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

2 Aralık 2008 Salı

Eşcinsellik

Eşcinsellik konusunda yapılan araştırmalar, şu soruya cevap bulmaya çalışmaktadır:
Eşcinsellik genetik bir eğilim midir? Eşcinsel insanların hiç mi hatası yoktur? Sosyal faktörler ne kadar etkilidir?...
Eski dönemlerde bir hastalık olarak kabul edilen eşcinsellik, son yıllarda sadece "cinsel kimlik tercihi" şeklinde algılanıyor.
Eşcinselliği yalnızca kişisel tercihler açısından ele alan kişilere, şunu sormak gerekir:
İnsanın neslini yok etme özgürlüğü var mıdır?
Tabi bu, eşcinsel olmak isteyen birisine heteroseksüelliği zorla dayatmak anlamına gelmemeli. Böyle bir empozenin psikolojik mantığı yoktur. Peki çare nedir? Çare, o insanın kişisel olarak neden böyle bir tercih yaptığını anlamak ve bu durumun toplumda niçin artış gösterdiğini kavramaya çalışmaktır.
Aslında konunun değerlendirilmesi gereken diğer tarafı da, olayın sosyal boyutudur. Kişi psikolojik olarak böyle bir tercih yapsa bile bu seçim sosyolojik düzlemde ne kadar doğrudur? Eşcinsellik bütün dünyada yayılma riski gösterirken, durum insanlığın geleceği açısından ciddi bir tehlikelidir. Meselâ California'da yaşayanların %30'u kadın, %30'u erkek iken üçüncü cinsel kimlikde bu oranlarla baş başa gitmektedir; yaklaşık %30 civarındadır. Eşcinseller, evlerinin balkonlarına astıkları gök kuşağı şeklindeki bayraklarla cinsel kimlik tercihlerini ifade etmektedirler. Hatta Amerika ve Hollanda'da, seçimi etkileyecek derecede lobilere sahiptirler. Evlenebilmenin yasal yollarını arayan homoseksüeller, bununla da kalmayıp, evlâtlık olarak çocuk almak ve bu çocuğa bakabilmek için hukuki mücadelelere girişmişlerdir. Ayrıca bu mücadelelerini dünya parlementolarına kabul ettirmek için uğraş vermektedirler.
Eşcinsellik, dünyanın değişik ülkelerinde olduğu gibi Türkiye'de de hızla yayılmaktadır. ODTÜ ve Boğaziçi üniversitelerindeki gay ya da lezbiyen kulüpleri, üniversite yönetimine, "Böyle bir kulübümüz var ve bize yer verin." şeklinde talepler iletmektedirler. Eşcinsellik, bilhassa gençler arasında özgürlük gibi zannedilse de, özgürlük değil, bazı değerlerin yok olmasıdır. Eğer böyle devam ederse, insan nesli bu durumdan ciddi şekilde zarar görebilir.
Cinsellikle ilgili ölçülerin ortadan kalkmasının sorumlusu, bilimdir. Cinsel özgürlük bilim adına desteklenirken, toplumsal ve psikolojik normların dışına çıkılmaması gerekir. Psikiyatri ofislerinde hâlâ "Bir insan eşcinsel olmak istiyorsa bırakın olsun. Eğer böyle mutluysa tercihlerine karışmayın!" deniliyor. O anda mutlu olacağını zanneden insan, 10 sene sonra "Doktor bey, niçin o zaman bu isteğime izin verdiniz?" diye de soruyor. Çünkü insanda biyolojik olarak eşcinsel eğilim yoktur ve eşcinsel kimlik, olması gekeren cinsel kimlikten sapmadır. Bu sebeple eşcinsellik, toplumsal olarak onaylanmamalıdır. Böyle bir sapmayla karşılaşmamak için de kadın ve erkeğin biyolojik farklarına riayet edilmelidir.
Eşcinsellikte Ailenin Önemi
Eşcinsellik, öğrenme boyutu çok geniş olan bir konudur ve bu eğilim, eğitim hatasının bir sonucudur. Eşcinsellerin ailelerine baktığımızda, genellikle babanın pasif ve soğuk, annenin ise baskın ve fazla sevgi dolu olduğunu görüyoruz. Eşcinsel erkekler arasında abla, teyze, yenge gibi çok fazla kadın arasında büyüyenlerin oranı yüksektir. Küçüklüğünde kız çocuklarının oynadığı oyunları oynayarak büyüyen bir erkek çocuğu, bir süre sonra kendini kız gibi hissetmeye başlar ki, bu da onu olması gereken cinsel kimliğin tersine götürür.

Prof.Dr. Nevzat TARHAN Sayfa:49-50

23 yorum:

  1. bu açıklamayı dünyanın çoğu ülkesinde yapmaya cesaret edemezdi prof. ünvanını riske atmış olurdu ve rezil eder(ler)di kendisini... muhafazakar bir psikiyatristmiş kendileri, hiç şaşırmadım doğrusu, bakınız; http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=nevzat+tarhan

    bu arada sorarım size eşcinsel olmayan insanlar ne zamandan beri sadece üremek için seks yapıyorlar ki? çocuk yapmak gerekiyorsa geyler ve lezbiyenler birlik olur dünyanın en şeker çocuklarını yaparız, kızdırmasınlar adamı :D

    YanıtlaSil
  2. merhaba gaykedi :))
    farklı bakış açınla ve yorumunla renk kattın bloğuma.. teşekkür ederim.
    Klasik Türk ailesinde yetiştirilen ve öyle düşünen ben ise çocukların baba ve anneden oluşan bildiğimiz klasik ailede büyümesi gerektiğini düşünüyorum...
    Eşcinselliğe ve lezbiyenliğe daha ılımlı bakan diğer ülkelerde de eminim muhafazakar görüşlü insanlar profösör gibi görüşlerini rahatça açıklayabiliyorlardır. Düşünce özgürlüğü olan bir ülkede insan düşüncesinden dolayı neden rezil olsun ki?
    Senin görüşlerinede saygı duyuyorum.
    sevgilerimle

    YanıtlaSil
  3. haccecan
    anlatamadım galiba, bu adamın yazdıkları bilimsel değil ve deli saçması! bu görüşler yaklaşık 50 sene önce çeşitli bilim disiplerince çürütüldü ve terketildi! eğer bu saçmalıkları gelişmiş bir ülkede dile getirirse akademik çevrelerden dışlanır ona sadece marjinal bir embesil gözüyle bakılır ok mi?

    bu konularda bilgin yok sanirim geçen aylarda "bir arkadaşın blogunda" detaylı olarak tartıştık bu konuyu özellikle yorumları okursan sana faydalı olacaktır...

    YanıtlaSil
  4. okudum ve oraya yorum bıraktım,
    düşünmem gerek, aklım, mantığım yol gösterecektir....
    teşekkür ederim, olaya başka bakış açılarıyla bakmak güzeldi...

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Haccecan
    Eşcinselliğin tanımlamasının yanlış yapıldığını düşünüyorum. Aslında eşcinsellik bir tercih filan değildir. O yüzden buna cinsel tercih yerine cinsel yönelim denilmesi daha uygun aslında. Bir şeyin tercih olması için kişinin önünde seçenekleri olması ve birini seçmesi gerekir. İnan bana eşcinsellik bu şekilde insanlara yerleşn bir olgu değil. Mesela Türkiye'yi düşün. Sadece eşcinsel olduğu için işinden atılan, çevresinden dışlanan, horlanan, dövülen hatta öldürülen insanlar var. Eşcinsellerin özellkle Türkiye'de hayatı hiç de kolay değil. Etraf da o kadar çok engel var ki. Bu derece taşı ve dikenli bir yolda eğer bu bir tercih olsaydı kimsenin bu yolu seçeceğini zannetmiyorum. Bu çok farklı bir şey. Hissetmekle alakalı bir şey, ne bileyim içten gelen birşey. Genetik faktörlerin etkisi kanıtlanmış mesela.

    Eşcinselliğin yayılmasına gelirsek, aslında eşsincelliğin yayıldığı filan yok. Sadece daha görünür hale geldi. Batı toplumlarında kabul edilen eşitlik yasaları vs insanların yaşamak istedikleri şekilde yaşayabilmeleri için ortam yarattı. Bu ortamdan ötürü insanlar kendilerini daha rahat ifade eder hale geldiler. Türkiye'de de durum çok farklı değil. Son zamanlarda daha çok seslerini çıkarmaya başladılar çünkü. İnan etrafında eşcinsel olduğu halde bunu saklayan, bunun farkına varsa bile reddeden (sosyal baskılardan ötürü) ve kendini korkunç bir ikilemin içine sokan (kendimden biliyorum, o ikilemi yaşamak inan bana çok zor birşey..) bir sürü insan var.
    Eşcinsellik bir hastalık değil, aksine eşcinselliğe sebepsiz yere nefret duymak yani homofobi bir hastalık olarak kabul ediliyor. Ahlak ahlak diye ortada gezen insanların bir kısmı sırf eşcinsel olduğu için çocuğunu öldüren aileyi daha ahlaklı buluyor mesela. Al sana garip bir durum daha..

    Toplum gönüllüeri vakfının canlı kütüphane diye bir etkinliği var. Canlı kütüphanede insanların genelde önyargı ile baktığı (eşcinsel, travesti, HIV pozitif, türbanlı, eski uyuşturucu bapımlısı, ÖSS birincisi vs..) kişilerle görüşme fırsatı buluyorsun. 20 dakikalık bir sohbet ile. Güzel bir bakış açısı kazandırabilir belki.. takip et derim.


    Sevgiler!!

    YanıtlaSil
  6. merhaba array, yorumun için teşekkür ederim, eşcinsellik konusunu en iyi eşcinsellerden öğrenebilirim diye düşünüyorum. Bilmediğin ama öğrenmek istediğin konuları araştırdığın zaman karşına doğru yada yanlış bir sürü bilgi çıkıyor.
    Anadolu kültürüyle yetiştirildim, eşcinsellik konusu yeni yeni duymaya başladığım ve merak ettiğim bir konu. Önyargısız ve eleştirisiz dinliyorum ve takip ediyorum.. Zamanla bilgim arttıkça bu konuda düşüncelerim oluşacaktır....

    YanıtlaSil
  7. Merhaba, yazı ve yorumlara karşı tutumun için teşekkür ederim. bu yazının sahibi hakkında bilgim olmasa da çoğu yerde yanlış olduğunu düşünüyorum. Ayrıca @array!'ın söyledği çoğu şeye katılmakla birlikte dediği gibi bunun tamamen tercih olmadığını kabul ediyorum ama aynı zamanda gelişim dönemin de kişiyi bu yönelime uğratan etmenler de göz ardı edilememeli. tabii bunun önünü kesmeye çalışmak bence saçmadır, bu kişisel haklara aykırıdır ve suçtur. Toplum baskısına filan hiç girmiyorum ama cinsel tercihini bir kenara bırakarak ilişki kurulduğunda hiç de toplumun gösterdiği gibi olmadıklarını yakından gören birisi olarak söyleyebilirim ki, iletişim kurarken şimdiye kadar hiç kötü bir hisse kapılmadım. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla bu yönelime erkeklerde zamanını erkek arkadaşlarıyla geçirenlerde daha çok rastlanıyor. Kızlarla geçirenlerde ise daha maço bir tavır takınıldığı gözlemleniyor. Görüşlerin paylaştığın için tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil
  8. Merhaba Erhan, değerli yorumların için teşşekkür ederim.
    Eşcinselliğin insanın kendi isteğiyle olabileceğini bende düşünmüyorum.
    Ama eşcinsellik yaratılışımıza ters bir durum. Eşcinsel olan insanlara baskı ve zor kullanmak tabiki doğru değil ve insanlığa yakışmaz.
    Ama eşcinsellik genlerle ilgili bir bozukluksa bunun tespit edilmesi ve düzeltilmesi gerekiyor. Eğer ailenin yetiştirilmesiyle ilgili bir problemse anne ve babalar ile anne ve baba adayı olan herkes bu konuda eğitilmeli.
    Yok bir problem değilde 3. bir cinsel kimlikse bununda tespit edilmesi gerek.
    Bu tartışmalar daha uzun süre devam edecek sanırım...

    YanıtlaSil
  9. solak, zenci ya da yeşil gözlü olmak gibi bir şey bu nesini düzeltiyorsun, bilim bunu böyle kabül "ediyor" çünkü bunu düzeltme seçeneği (henüz) yok haccecan...

    YanıtlaSil
  10. Seninde dediğin gibi henüz yok gaykedi... biz göremeyiz belki ama asla düzelmeyeceği anlamanı gelmez...
    eşcinsellik hakkında düşüncelerim kimsenin şahsına saldırı olmamakla birlikte bireyleride hedef almıyor. Genleri düzelmek gibi bir yeteneğim yok , eşcinsellik bir gen bozukluğuysa bu düzeltilebilir diye düşüncemi söylemiştim sadece.
    Blogunda her konuda o kadar rahat yazıyorsun ki; eşcinselliğin tanımını kafasında yeni yapmaya başlayan birisini daha fazla hoşgörürsün sanıyordum...

    YanıtlaSil
  11. Selam haccecan,

    Eşcinsellik düzeltilmesi gereken bir durum mu acaba? Olaya bir de bu yönden bakmak lazım. Bir de bu bozukluk olarak mı algılanmalı acaba? Neden bu kadar katı tanımlamalarımız var ilişkiler üzerine.. Mesela sence bozukluk olan taraf ne?

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Array
    Eşcinselliğin tanımını kafamda yapmış değilim..
    Gaykedinin bana verdiği linkte koyu bir tartışmanın içinde buldum kendimi. Oradaki görüşleri dile getirdim sadece. Eşcinsellik; düzeltilmesi gereken bir gen bozukluğumu, yanlış aile eğitimi sonucu oluşan bir durum mu, kabul edilmeyen 3. cinsel kimlik mi bende bilmiyorum. Bunun ortaya çıkartılması gerektiğini yazmıştım.
    Kadın ile erkeğin çift olarak dolaşması, kol kola girmesi, aşk yaşaması benim gözüme daha hoş görünüyor. Bu benim şahsi düşüncemdir. Lütfen kimse üstüne alınmasın. Bunun zıttını düşünenlerede saygım var. Eşcinseller ne düşünür, ne hisseder, neden böyle hisseder onu da merak ediyorum.
    Yorumlarını buraya yazmanda ve yorumların çoğalmasında bir sakınca yok. Eşcinselliği merak eden ben gibiler için bir kaynak olabilir bu yorumlar. Yazmaktan ve düşünmekten korkmayalım.

    YanıtlaSil
  13. sevgili haccecan;

    http://vimeo.com/2790885

    şunu bir ara üşenme otur izle, biri prof. 2 kadin psikiyatrist doktor eşcinsellik hakkinda konusuyor, bu kısa video seni bu konularda oldukça aydınlatacaktır, kafanda pek çok soruya cevap bulacaksın, program ilerleyen dakikalarda daha da ısınıyor aklında olsun…selamlar

    YanıtlaSil
  14. Sevgili Gaykedi...
    Programı dün üşenmeden oturup izledim..
    Canlı yayına katılan bir beyefendiye bazı konularda katıldım.. Aynı düşünceye sahip iki konuşmacı vardı programda. Bir din bilimci ve doktorunda programda olmasını isterdim. İnsan biyolojisi ve dini açıdanda eşcinselliğe bakış açılarının ortaya konması gerekirdi. Eşcinsellik konusunda dini ve ahlaki olarak insanlar büyük tereddüt yaşıyor. Dünkü bayan konuşmacı da aynı şeyi söyledi. Dört büyük dinin eşcinselliğe olumlu bakmadığını söyledi.
    Halktan insanlarında düşüncelerinede ver verildi. Akıl hastalığı olarak tanımlayanlar da vardı. Çocuğunu eşcinsel arkadaşıyla görüştürmeyeceğini söyleyenler çoğunluktaydı...
    Bir konuda eşcinsellere hak verdim..İşleri zor.. İç dünyaları ile dış dünya sürekli çatışma halinde... Hissetmedikleri gibi yaşatılmaya zorlatılmakda. Buda mutsuz bir hayata sebep oluyor...
    Eşcinsellik hakkında bu tür videolar olursa benimle paylaşman mutlu eder beni...
    selamlar...

    YanıtlaSil
  15. yapma gözünü seveyim haccecan, sen herhangi bir ruhsal, psikolojik ya da cinsel sorunda hacıya hocaya mı gidersin? yoksa tıp bilimine mi güvenip iyi bir doktora mı? :))

    YanıtlaSil
  16. Demek istediğim hocadan medet ummayı beklemek değildi Gaykedi...
    Eşcinselliğe dört büyük dinin olumlu bakmadığı düşüncesi insanların eşcinselliği anlamaya çalışmadan reddetmesine neden olmaktadır. Bu önyargılı yaklaşımın önüne geçmek için dinlerin eşcinselliğe nasıl baktığını anlamaya çalışmak, insanların önyargılarınında ortadan kalkmasını sağlayacaktır.
    Demek istediğim buydu...

    YanıtlaSil
  17. "bu yazı" oldukça bilgilendirici, ayrıca nefret edenlerin fikirleri bile bu toplumdaki hoşgörüsüzlüğü anlamak için önemli.

    YanıtlaSil
  18. Okudum, paylaşımın için teşekkür ediyorum Gaykedi...

    Eşcinsellik adlı yazımın dışında hiç yorum yapmadın!!! yazılarım yorum yapılmaya değmiyor mu? diğer yazılarımı okuyorsan, düşüncelerini merak ediyorum..İyi geceler...

    YanıtlaSil
  19. haccecan biliyor musun bu yazıyı yazanı geçtim, senin bile bu yorumu burada yayınlaman insanlık suçu. Bir zamanlar doktorlar ve "bilim adamları" zenciliğin de bir bozukluk, kötülük olduğunu söylüyordu. Her bilim adamı doğruyu savunacak diye bir şey yok. Bu herifin söyledikleri başından sonuna kadar saçmalık.

    Tabi sen eşcinsel değilsin, canı yanan sen değilsin. Ve başkalarının yaşadıkları umrunda değil. Eşcinsellik tercih filan değil. Kimse isteyerek eşcinsel olmaz. Eşcinseller de öyle olduklarını 13-14 yaşında anlar.

    13 yaşında eşcinsel olduğunu anladıktan sonra kendisini böyle bir toplumun içinde bulan çocuğun yaşadıklarını düşün? Sürekli kendisini saklayacak, sürekli aşağılanacak, dalga geçilecek, lanetlenecek, nefret edilecek, arkadaşları hayatlarını özgürce yaşayacak ve o hiçbirini yapamayacak.

    Ve sonra sen gelip burada böyle saçma sapan yorumlar yazacaksın. Eşcinsel düşmanlığı ırkçılık gibi dünyanın en aşağılık en pislik olgularından biridir. Biliyor musun? 13-18 yaş arası eşcinsel gençlerde intihar riski 6 kat fazla. Böyle yazıları yayınlıyor ve sonra kibar kibar yorumlar yapıyorsun. Hepsinin kanı üstünde senin gibi insanlar var.

    YanıtlaSil
  20. Sevgili Özgür...
    Seni tanımam bilmem, sende beni tanımaz ve bilmezsin.... Seni tanımadığım için hakkında yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Sen beni tanımadığın halde kişiliğim hakkında yorum yapabiliyorsan ya insan üstü bir varlıksın, yada kendini bilmez bir insansın...
    Eşcinsellik nedir onu bilmiyorum, öğrenmeye çabalıyorum... Bazı insanlar gibi eşcinselliği inkar edip, eşcinselleri yok saymıyorum, onları yok edelimde demiyorum, Allah ın yerine hüküm verip onları cehennemlikte ilan etmiyorum... Araştırıp, eşcinsel insanları dinleyip, eşcinselliğin tanımını kafamda yapmaya çalışıyorum.
    Bir eşcinsel değilim doğru ama bir kadınım... Bir kadın olarak yeterince baskı, dışlanmışlık, yok sayılmışlık, haklarımın ihlali, söz ve el ile tacize uğrama, kendini bilmezlerle laf münakaşası, iğrenç bakışlara maruz kalma ..... vs ile çokca maruz kaldım. Erkek dünyasında mücadele ediyorum hala.... Sandığın gibi özgür de değilim, eminim sen benden daha özgürsün...
    Eşcinseller kendi kimliklerini gizleyerek bu tür insanlığa yakışmayan durumlardan kurtulabiliyorlar, biz kadınların böyle bir şansımızda yok...
    Yazıyı burada yayınlamam neden suç onu anlamadım, kitap olarak basılmış ve binlerce insan zaten okuyor...
    Bu tür yazıları yayınlayan ben gibilere tepki göstereceğine, eşcinsellerin haklarını ve maruz kaldıkları zor durumları açıklarsan daha haklı bir tepki olur diye düşünüyorum...
    Saçma sapan bulduğun yorumlarımı ve yayınladığın yazıyı okumazsan görmezsin... Okuyup senin gibi yorum yapmayan eşcinsel arkadaşlarda var ama onlar senin gibi tepki göstermedi. Senin bu asi ve sert yorumun ise benimle değil, kendinle ilgili sorunlarının olduğunu düşündürdü bana...

    YanıtlaSil
  21. haccecan, eşcinselleri nasıl tanımaya çalışıyorsun? Onların haklarını kısıtlamak isteyen, onlara düşmanlık eden, onlarla ilgili yalan yanlış haberler yazan taraflı ve gerici yazarların yazılarını blogunda yayınlayarak mı?

    Hiç düşündün mü böyle bir yazıyı okuyan bir genç eşcinsellere düşman olabilir mi diye? Hiç aklına geldi mi? Kitap yazılmış olması ve binlerce insanın okumuş olması senin de bu kötülüğe ortak olmanı gerektirmez. Hitler'in kitabını binlerce insan okumuş olabilir ama bu yüzden bloguna koymazsın.

    Eğer bir bilim adamı, dünya düz derse rezil olur, bir bilim adamı kanser tercihtir derse rezil olur. Aynı şekilde yukarıdaki yazıyı yazan bir şahıs REZİL OLUR. çünkü yazdıkları tamamen saçmalık. Eşcinsellik tercih filan değil ve aynı zamanda artmıyor da. Bunlar açıkça gerici m uhafazakar kompleksleri. Sadece eşcinseller hakları için ayağa kalkıyor ve belirginleşiyor.

    Ayrıca düşünce özgürlüğünün sınırı da bir yere kadar. Irkçılığın, faşistliğin, eşcinsel düşmanlığının özgürlüğü olamaz. İnsanlara baskı yapmanın, acı çektirmenin, insanları birbirlerine düşman etmenin özgürlüğü olmaz.

    Neden eşcinselleri savunan ve gerçekleri anlatan yazıları yazmıyorsun? Neden 14-15 yaşında kendisini öldüren veya okulunda dövülen, dalga geçilen çocukların ailelerinin anlattıklarını yazmıyorsun da bu faşist herifin yazılarını yazıyorsun onu anlamıyorum?

    Ben okumayabilirim ama okuyan insanlar var. Bu yazıyı okuyup da o güne kadar eşcinsellere önyargılı yaklaşmayıp sonra düşünceleri değişenler olabilir.

    Birini öldürmek istiyorsanız kibar olmak hiçbir şey kaybettirmez demiş Winston Churchill.

    Senin yaptığın da aynen öyle. Tamam, belki kötü niyetli değilsin ama yaptığının çok büyük bir kötülük olduğunun farkında değilsin.

    Bana inan bir gün gelecek insanlık aynen zencilere ve kadınlara yaptığından bugün utandığı gibi, bugün onları barbarlık saydığı gibi, eşcinsellere karşı yapılanları da aynı derecede barbarlık sayacak.

    Çünkü tek suçu hemcinslerini sevmek olan bu insanlara karşı yapılan aşağılık, ilkel, ve barbarca bir şey. Yapan toplumların da seviyesi ortada.

    Oysa bir insanın eşcinsel olmasının tartışılması, kötü görülmesi, kınanması, önemsenmesi bile bana inanılmaz akılsızca geliyor. Bir insan iyi bir insansa, toplumsal görevlerini yerine getiriyorsa kimi sevdiğinin ne önemi var?

    Evet var çünkü yaşadığımız toplum hayvanlığı aşamamış, hala dünyaya iki bacak arasından bakan, aşağılık ilkel yaratıklardan oluşuyor. İnsanları cinsel obje olarak görüyorlar ve onlar için insanların sadece cinsel hayatı önemli. Nasıl bir kız bekaretini kaybettiği an onların gözünde sıfıra eriyorsa, bir erkek de eşcinselse onların gözünde sıfır.

    Beyinsizliği, faşistliği normalleştiren toplumlar da geri kalmaya mahkum.

    YanıtlaSil
  22. haccecan, eşcinselleri nasıl tanımaya çalışıyorsun? Onların haklarını kısıtlamak isteyen, onlara düşmanlık eden, onlarla ilgili yalan yanlış haberler yazan taraflı ve gerici yazarların yazılarını blogunda yayınlayarak mı?

    özgür bu soruna cevabım şudur:
    bu yazıyı ve altında ki yorumları ve gaykedinin verdiği linkleriyle birlikte okuyan bir insan önyargısız aklını, kalbini ve mantığını kullanırsa doğru yolu bulacaktır. Üç farklı görüşün (Eşcinselliği savunan, eşcinselliğin karşı görüşü ve benim gibi tarafsız olan görüş) bir arada bulunduğu bu yazı yorumlarıyla birlikte bir kanak oluyor... Aklını, vicdanını ve mantığını kullanmayı bilmeyen bir insana eşcinselliğin normal olduğunu belirten yazı yayınlasamda ne değişecekti? Türkiye'de ki bir çok insan bu yazıda ki gibi düşünüyor. Ne görmeyi bekliyor dun ki? Bu yazımla birlikte koyu bir tartışma oldu. Şerde ki hayırı görmeyi başarabilirsen bana hak vereceksin...

    "Ve sonra sen gelip burada böyle saçma sapan yorumlar yazacaksın. Eşcinsel düşmanlığı ırkçılık gibi dünyanın en aşağılık en pislik olgularından biridir. Biliyor musun? 13-18 yaş arası eşcinsel gençlerde intihar riski 6 kat fazla. Böyle yazıları yayınlıyor ve sonra kibar kibar yorumlar yapıyorsun. Hepsinin kanı üstünde senin gibi insanlar var"

    bu sözüne cevabım ise şudur; eşcinselliği bilmeyen, kulaktan duyma bilgilerle eşcinsellere karşı sebepsiz yere kin- nefret duyan insanlar (tıpkı senin beni tanıma ve niyetimi anlama zahmetinde bulunmadan şiddet yanlısıymışım gibi yorum yazman gibi) kin ve öfke kusuyorlar... Şiddet ve akılsızlığın ve mantıklısızlığın karşısındaysan tavır ve davranışlarında bunu göstermen gerekiyor....

    Ben yanlış bir şey yapmadım. İlk yorumunda ki sözlerinin hiç birini de hak etmedim...
    Tekrar ediyorum, eşcinselliği anlamaya çalışıyorum, eşcinselliği tek taraflı değil, eşcinsellerden dinlemek istiyorum...
    Eşcinsellik günah ve haram olarak biliyordum, öyle öğrettiler, öyle okudum...

    Öyle mi değil mi, emin olmak için araştırıyorum. Eşcinselleri yok saymıyorum, inkar etmiyorum, eşcinselleri öldürelim de demiyorum...
    Sapla samanı birbirinden ayırt edersen iyi olur...

    YanıtlaSil
  23. Eşcinselliğin tartışması mı? Evet, berbat şeyler sıradanlaşınca, sıradan insanalr berbat şeyler yapar. Dediğim gibi bir aralar da köleliği tartışıyorlardı.

    Neyse hala ısrarcıyım bu yazının kötü ve sakıncalı olduğuna dair. Benim sitemde birkaç yazı var. Ben kendim yazdım. Okursan sevinirim. Belki de bu baştaki yazıyı silip yerine onlardan birini eklersin:

    http://www.paganx.org/ahlaksiz-olan-kim.html

    http://www.paganx.org/ayrimcilik-yok.html

    http://www.paganx.org/escinsel-bile-olsam.html

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum