Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

21 Ocak 2009 Çarşamba

Beyaz kağıttaki leke...


Kurban Bayramında memlekete gittiğimizin 4. günü komşum cep tefonundan beni aradı. Komşum:
-"Haccecan, apartmanda yangın çıkmış duydun mu?" Haccecan:
-"Neee, ne diyorsun ne yangını?" Komşum:
-"Ya öyle önemli birşey değil. Apartmanın girişinin ordaki elektrik tesisatında yangın çıkmış. Büyümeden söndürülmüş"
Komşumda benim evin anahtarı vardı Allah'tan. Evimdeki elektrik tesisatını kontrol ettiler. Apartmanda büyük paniğe neden olmuş yangın. Birinci katdaki komşumun 2 yaşlarındaki ikiz çocukları çok korkmuş, o yangından sonra taşındı apartmandan. Yinede çok ucuz atlattığımız bir tehlike... Tesisat çok kötü, sigortalar sürekli atarak yanacağının sinyallerini veriyordu. Ama sinyallere aldıran kim?
Yangından sonra ise 3-4 hafta kadar apartman merdivenlerinin ışıkları yanmadı. Elimde yüklerle karanlıkta çıkmaya çalışırken, bir kaç kez düşme tehlikeside atlatmıştım.
Bir gece saat 02.30 sularında evine gelen ev sahibi merdivenlerde birisiyle karşılaşmış. Adam, ev sahibiyle karşılaştığında merdivenlerden koşarak kaçmış. Ev sahibide peşinden kovalamış. Merdivenlerin ışığı yanmadığı için kaçan kim anlaşılamamış tabi.
Bu olay üstüne ise apartmanda dedikodular aldı başını gitti.
"Gece sığınacak yer arayan evsiz, aklı kıt adamdı bu."
"Apartmana hırsızlık için giren bir adamdı bu."
"Gece gizlice bekar kızın evinden çıkarken ev sahibiyle karşılaşan kızın aşığı bir adamdı bu."
Kaçan bir adam ve üstüne yazılan bir sürü senaryo.... Gerçeği tam olarak hala öğrenemedik. Bekar kızın aşığı olan o kız kim, oda anlaşılamadı. Apartmanda 3 tane bekar evi var. Benim evimde erkek kardeşim, kız kardeşim, annem olduğu için bu olaydan yırttım. Diğer bekar evinde ki kızlar abileriyle kalıyorlar. Onlarda ayıklanmış oldu haliyle. Geriye kalan son bekar evinde ise tek başına yaşayan öğretmen bir bayan var. Bu son senaryoyu ise üstüne alınan öğretmen tepkisini ortaya sert bir şekilde koydu. Anlayana! tabi... Öğretmeni iyi tanırım. Sohbetine doyamadığım, dolu dolu bir insandır. Bu aşık adam senaryosu ona çok çirkin geldi ve isyan bayrağını çekti...
Kimse gözüyle bir şey görmemişken, ortada bir kanıt yokken masum bir insanı harcayıp, onu nasılda kolay lekeleyebiliyoruz. Yalnızlık Allah'a mahsusken, yalnız yaşamaya, bu memlekete hizmet etmeye çalışan bir insanı bekar olduğu için ve cinsiyeti kadın olduğu için harcamak ne kadar da kolay...
Cinseyeti erkek olsaydı ve evine kız atsaydı erkekliğin şanından olan bir iş yapmış olacaktı bekar erkek!!
Benim aklımdan ise başka başka senaryolar geçti tabi...
Gece 02.30 civarı evine gelen ev sahibi neden o kadar geç saatte dışardan geliyor? Dışarıda başka kadınlarla birlikte olmadığı, gece hayatı yaşamadığı ne malum!!
Yangının üstünden kaç hafta geçmiş. Neden merdiven elektriği hala yapılmadı? Bu olayda elektriğin yapılmasını sağlamayan ev sahibinin hiç mi suçu yok. Ne malum bu adamı kendisi uydurdu. Gören mi var?!!
Evine adam alacaksa bu kadının bekar olması mı gerekli? Kocası evde yokken evli kadın eve adam alamaz mı? Niye sadace bekar olanlar zan altında bırakılıyor?
Adam eve hırsızlık, gasp, tecavüz için girmiş de olabilirdi. Adam, bekar kızın evine gasp, hırsızlık, tecavüz suçlarını işleyip gitse, suçlu kim ilan edilecekti? Aşığını evine aldı diyerek kirli, hain ve ağır bir yükü kızın omuzlarına yüklemek kolay. Kızın yaşadığı tecavüz utancını kim yüklenecekti?
Hırsızın, tecavüzcünün, gaspçının hiç mi suçu yok? Kaçan değilde neden hep kalan suçlu?
Yok yok... Bu olaydan almam gereken dersi aldım. 4 senedir oturduğum bu apartmanda komşularım bana değil, apartmana giren bir adamın karanlıktaki gölgesine inanacaksa (karanlıkta gölgede olmaz) bende size güvenmiyorum, artık kalbimde yeriniz yok...
Babam her zaman derdi ki.. "Kız evladı beyaz bir kağıda benzer, çok ufak bir leke bile kağıdın kirli görünmesine neden olur"
Yıllarca bir laf, söz, dedikodu olmasın diye her davranışıma, her sözüme dikkat ettim. Ben ne kadar beyaz olursam olayım, insanların gözünde herşey kirli. Sizin gören gözleriniz, hisseden kalpleriniz, düşünen aklınız kirli ey komşular... Sizin her şeyi kirli gören bir kalbiniz varsa beyaz kağıdın ne suçu var?

4 yorum:

  1. VALLA BU ZORULKLARI BİLİYORUM. SENARYO ÇOKKÖTÜ İNSANLARIN HEMEN KAFASINDAN OLAYLARA GEÇİRECEKLERİ KILIFI HAZIR KARŞIDAKİNİ KARALAMIŞMI KARALAMAMIŞMI BU PEK UMRNDA DEĞİL BEKAR YAŞAMAK ZOR EMİNİM... İNSANLAR NASIL BU KADAR ACIMASIZ OLABİLİYOR. GERÇEK OLSA SANKİ O EV SAHİBİ O KIZI EVDE TUTACAK EMİNİM ÇIKARIRR...

    YanıtlaSil
  2. Yazıyı okuduktan sonra Mevlana'nın bir sözü aklıma geldi. Bu yazıyada çok iyi uyar gibime geliyor.

    "İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır."

    Allah yalnız yaşayanların yardımcısı olsun. Özellikle bayan olupda yalnız yaşayanların. Cidden çok zor iş. İnsanı intihara kadar sürükler bu iftiralar. Her zaman için karşı çıktığım birşeydir ama her zaman içinde karşıma çıkan birşey.

    YanıtlaSil
  3. Kimsenin kimseyi yargılama hakkı oduğuna inanmıyorum.Belki biraç uç bir örnekleme olacak ama. Bir kadın fahişe bile olsa o onun kendi meselesidir kimsenin onu yargılama hakkı yoktur.O kadar güzel bir hikaye vardır ki hz.İsa hakında anlatılan. Fahişe olduğundan dolayı bir kadını taşlayarak öldürmeye hazırlanan bir grup insana '' hanginiz onunla bu işi yapmayı hayal etmediyse ilk taşı o atsın'' der ve hepsi dağılır giderler. Meselenin özü bundan ibaret sanırım.
    SEVGİLER

    YanıtlaSil
  4. Ön yargıyı parçalamak Atomu parçalamaktan Zordur Tontini Olsa Bu yazıya ilaveten Neler yazardı kim bilir?

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum