Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

22 Eylül 2008 Pazartesi

Çarli'nin Melekleri


Dün akşam, iftar yemeğine, değerli dostum Ümüt ve annesini davet ettik. Ümüt, ruhu küçükler tarafından değeri anlaşılmayan ruhu büyük insanlardan bir tanesidir. Dün KPSS sınavına girmiş. Bu arada tüm KPSS sınavına giren herkesin inşallah sınavı güzel geçmiştir ve istedikleri puanları alırlar. (Bu dileğim mantıksız bir dilek olduğunun farkındayım, herkesin puanı yüksek olursa, herkes atanamaz. İnşallah işe daha layık olanlar ve işe daha çok ihtiyacı olanlar sınavı kazanıp göreve başlarlar) Devlet kapısını yatmak! olarak gören insanlar, bir şekilde memur oldukları zaman devleti kötü temsil eden memur olup çıkıyorlar. İğneyi kendime, çuvaldızı başkasına batırıyorum. Ruh halimin kötü olduğu zamanlar hariç iş diye kendimi paralıyorum o yüzden vijdanım rahat. Vijdanıyla hesaplaşabilen, insanlara hizmet etme aşkıyla yanan insanlar inşallah devlet kapısında iş bulurlar. Dayı torpiliyle gelenlerin, canla başla çalıştığına çok az şahit oluyoruz çünkü. Konuyu yine dağıttım farkındayım, hemen toparlıyorum.

Ümütcüğüm benim, hayatımda ki nadide güzel insanlardan bir çiçek. Rabbim senin karşına senin değerini bilecek iyi insanlar çıkartır inşallah. Zati o da, evlenmiş olmak için evlenmek istemeyen insanlardan.(İç ses: Oda senin gibi evde kalmış hehe)

Bugün, yanıma üç stajyer kız öğrenci başladı. Nasipse bu sene onlarla beraberiz. Geçen seneki öğrencilerime "kuzularım" diyordum. Bu sene gelen öğrencilere ne diyeceğim diye çok düşünmeden Ahmet abi bir isim buldu ama isim bulduğundan haberi yok. Sabah odaya geldi "günaydın" dedikten sonra "bu sene ki öğrencilerin gelmiş gözün aydın, artık sırtın yere gelmez" dedi ve bombayı patlattı. "Çarli'nin Melekleri" gibi kızlar bunlar dedi. Bu sene öğrencilerimin adı "meleklerim" oldu bile :) Bende Çarli :))

Allah'tan kız öğrenci verdiler. İki sene önce erkek öğrencilerim vardı. Lise çağında ki erkeklerle baş etmek çok zor. Evdeki kardeşimden biliyorum. Kızların eline kitap veriyordum, o kitap üstüne sohbet edebiliyorduk. Erkek öğrencilerle paso kız muhabbeti yapmıştık. " Bak oğlum, yaşın daha erken, kız işlerini bırak, oku hayatını kurtar" diye çok nasihat etmiştim. "Abla ben onların değil, onlar benim yakamı bırakmıyor" diyordu. Çocukta ki tipi görseniz hak verirdiniz. Benim antel dantel diye isimlendirdiğim bir tip. Saçlar ojeli, pantolan ha düştüm ha düşeceğim diyecek kadar bol, kollar vücudunun bir metre civarında sallanarak, kendinden emin bir yürüyüş. O çağda kızlarda bu tipler için ölür. (Ölecek ne varsa!)

Mezun olan öğrencilerim, yolu düştükleri zaman uğrarlar yanıma. Birisi İstanbul'da kaynakçı olmuş, geçen hafta uğradı yanıma. Dedim "sen meslek lisesi mezunusun, kaynakçılık ne alaka?" diye sordum. "Bu mesleği yapmak istediğini" söyledi. "Aferin" dedim, "hangi işi seviyorsan, ne yapmak istiyorsan onu tercih etmen güzel" dedim. Birilerinin tercihlerini değil, kendi tercihini yaptı. Gurur duydum onunla.

Entel dantel olan öğrencim ise Samsun'da yüksek okulu kazanmış. Oda yakın zamanda uğradı yanıma. Samsun'a gidip gördün mü okulunu? diye sordum. "Evet, orda gidip ortam bile kurdum. Kız arkadaşlar buldum hehe, başım derde girerse bana arka çıkacak arkadaşlar buldum" dedi birde. "Oğlum dedim, sen nasıl biri olursan, karşına öyleleri çıkar, kavga çıkarmazsan kavga olmaz." dedim. "Ne yapayım Haccecan abla, ben biraz asabiyim, bana birisi itiraz etse duramıyorum" dedi. Tipik bir karadenizli çocuğu işte.

Ramazan da bile iki kere dayaklı, küfürlü olaya şahit oldum. Kavgalardan bir tanesi akşam ezanı okunurken oldu. Millet oruç açıyor, bunlar kavga ediyor. Garibim polislerde bunlar için geldi olay yerine...

Tamam yazıyı bitiriyorum. Çarli ve melekleri yeni bir sezona daha başladı. Bir sene varlıklarına alıştığım öğrencilerim giderken üzülmek bana düşüyor. Bu meleklerde giderken böyle olacak :((

4 yorum:

  1. Bütün bir sene emek veriyor, genç beyinlerin gelişimini, senin için belki rutin olan işlerin onlara heyecan verişini izliyorsun sonra yuvadan uçup gidiyorlar. :)

    YanıtlaSil
  2. HATCE SEN ADAMI ÖLDÜRÜRSÜN SAÇLAR OJELİ YAZMIŞIN JOLELİ OLCKTI HERALDEEE HALA GÜLÜYOM ALTIMA YAPCAMM... ÖĞRENCİLLİK YILLARIMI HATILIYORUM SENİN DİZELERİNDE YAZ EMİ ONLARIN YAŞADIKLARINI OKUMAK ZEVKLİ OLUYOR..

    YanıtlaSil
  3. :) saçları ojeli kalsın, komik olmuş :)
    tamam takip edin, çarlinin melekleri serisi devam edecek.

    YanıtlaSil
  4. kendi staj dönemim geldi aklıma okuyunca bu yazıyı:))memur ablaların her sabah işyerinde bi masa etrafında toplanıp yaptıkları kahvaltılar bide,he unutmadan her öğlen gezinmeye çıkardık beraberce onlarla:)) güsel bi anı olarak kaldı şimdi hepsi bendede,,
    sevgiler haticecim,mleleklerinle sana kolay gelsin canım,,

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum