Bilgisayar oyunu mübdelası olan erkek kardeşimden kaçırmak için bilgisayarımı iş yerine getirmiştim. Geçen hafta bilgisayarımı çantasıyla birlikte eve götürüp saklamıştım. Bilgisayarın hala iş yerimde olduğunu sanan erkek kardeşim hiç gelmezken bir kaç kere iş yerime gelip, bilgisayarı istemişti, "bende olmaz veremem" diye cevap vermiştim. Bu gelmeler ve ısrarlar artınca da "bilgisayarı başka bir arkadaşa verdim" diye yalan konuşmak zorunda kaldım. Bu süre zarfında Nuran'ın bilgisayarına aynı oyunu yüklemeyi başaran erkek kardeşim, bilgisayarı istemeyi bırakmış, evde yine bilgisayarda oyun oynamaya başlamıştı. Laptopun üzerindeki fare ile oyunu oynamak zor geldiğinden, iş yerime bilgisayarımın faresini istemek için gelmeye başladı bu sefer. Çocuğun dünyasında oyundan başka bir şey yok. Eve gittiğimizde ne bir selam, ne bir sohbet... İş yerime normalde uğramayan kardeşimin, bir fare için gelip gitmesi ve bu ısrarlı hali beni öfkelendiriyor.Dün yine gelip fareyi istediğinde, "o arkadaş burda yok" diye yalan konuştum. Stajyer kızları görünce, bir kibarlaştı, bir ricayla konuşuyor anlatamam. Kızların yanında şunun fiyakasını bozayımda görsün diye aklımdan geçirdim ama yine büyüklük ve ablalık bende kaldı tabi. Kızlar gittikten sonra, aynı kaba ve ısrarlı tavrıyla yine benden fareyi istediğinde sesimi çıkartmadım, gitti yanımdan. Eve gittiğinde ise evi aramış taramış ve bulmuş fareyi. Eve gittiğimde ise "bana yalan konuşma diyorsun, sen yalan konuşuyorsun, bilgisayarı hani arkadaşına vermiştin" dedi ve bütün suçlu ben olup çıktım. Kendisine ait olmayan eşyaları kurcalayan kendisi ama yalancı benim. Dün öz eleştiri yaptım. İç sesimle boğuştum resmen. Haklılık payı var sanırım ama o kadar ısrarcı ve dediğim dedik ki... İstediği olmadan isteğinden asla vazgeçmiyor. Hayatta herşey insanın istediği gibi olmuyor ve bazı konularda dur demesi gerekiyor. Oofffffffffffffffffffffffff, bu çocuğa bunları nasıl öğreteceğim? Hemde onun gözünde bir yalancı olmuşken....
12 saat önce
Konfüçyüs'ün öğrencilerini öğretmek ve öğrenmek konusunda aydınlatmak için bir mizanseni vardır..Daha ilk derste öğrencilerine çay ikram etmek ister..çay ve bardaklar hazır bir şekilde gelir ve konfüçyüsün önüne konur..ancak buharı tüten ve hoş aroması odaya yayılan demlikteki çayı alıp tepe taklak duran bardaklara doldurmaya çalışan konfüçyüs'ü gören öğrencileri hemen atılırlar..Aman hocam ne yapıyorsunuz çayı ziyan edeceksiniz derler..Konfüçyüs niçin der..Öğrenciler: çünkü bardaklar ters duruyor..bu şekilde çayı asla koyamazsınız diye koca ustayı ikaz etmek isterler..Konfüçyüs dudaklarında bilgece bir tebessümle haydi o zaman der herkes bardağını düzeltsinde çay da ziyan olmasın..
YanıtlaSil....
Yani;
Hazır olmayan kimseye bir şey öğretemezsiniz..Öyle yaparsanız ..çayda emekte boşa gider..Siz de kendinizi boş yere perişan ederisiniz..
( mesel bana ait, konfüçyüs bunu asla yapmadı..Ama yapsa ona çok yakışırdı..H soykök)
yeminlee yaa bu kadar azim okulda gsterseler zaten süper başarılı olurlarr ahh ahahh allah yardımcın olsun dostum
YanıtlaSil