Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

25 Eylül 2008 Perşembe

Avea=Kazık


Bu aveanın bana attığı kaçıncı kazık hatırlamıyorum bile. Bir saat önce müşteri hizmetlerinden aradılar, arkadaşıma aldığım hattı o kullanmadığından bana geri vermişti, bana verdiği hat uslu uslu duruyor evde, hattın nerede olduğunu bile hatırlamıyorum. O hattın 82 YTL borcu varmış, ödemezsem avukata verilecekmiş de miş miş... Sabit ücretin üstüne her ay yenisi binmiş, üstüne faiz ve giderler vsde binince sıfır fatura oldu 82 YTL..
Bende bana bağlı diğer hatlarımın son bilgilerini öğrenmek için Müşteri Hizmetlerini aradım. Aramaz olaydım, fatura bilgilerini öğrenmek için yarım saat telefonda bekledim. Bu görüşmelerde ücretli olduğundan ayrı bir kazık da burdan yedim. Telefonda ki çocuk söylediğim numarayı bilgisayara yanlış yazmış, " bu hat size ait değil, bu numaranın bilgilerini size veremem" dedi bana. Bende "ödenmediğinde bana ödettiğiniz telefon numarasının bilgilerini nasıl öğrenemiyorum?" dedim Sonra aynı şeyi tekrar etti " ... telefon numarası size ait değil" diye. En sonunda anladıkki oraya başka bir numara yazmış, onun bilgilerini söyleyemem diyor bana.
Arkadaşmış, babaymış yok artık... Kimseye hat mat yok..Babalar gibi ödeyeceğim o faturayı başka çaresi yok da bu ay acayip maddi kriz içindeyim. Geçen ay abimi evlendirdik, üstüne Antalya'ya tatile gittim geldim, üstüne erkek kardeşimin okul masrafları, üstüne memlekete bayram tatiline gideceğiz. Nakit para zaten yoktu, inşallah kredi kartına çekerler. Aveanında bir faydasını görmüş değilim, kimseyle beleşe zaten konuşmuyorum aylık 50 YTL den aşağı fatura ödediğim yok. İki sene önce de babamın kullanmadığı hattı için 200 küsür YTL ödemiştim. Ama akılsızlık bende, ders almıyorum ki. Böyle boş şeyler için para vermek çok zoruma gidiyor, o paralarla kaç kişinin karnı doyururdum. Bir çözüm bulmam lazım bu konuya... Bu sondu AVEA... Bana attığın kazık bu sondu....

Bayram tatilinde Kızkardeşimi sözleyeceğiz. Evlilik kararını aldığı gençle dünya evine gelecek sene girmeyi planlıyorlar. Onun mutlu olmasını elbet istiyorum fakat bu evden onun gidişi benim için yıkım olacak. Bencilce bir yaklaşım biliyorum ama bir evde iki sene tek başına kalınca başka bir şey düşünemiyorum. Gitmesin, evlenmesin, bir ömür aynı evde kalsak ne olur du ki... Sözlüsü olacak zatı muhterem sanki onu elimden çalıyor. Sözlüsünün varlığını kabul etmem çok zor oldu. Hala kabul ettim mi bilmiyorum. İnşallah bir seneye bu durumu kabullenirim (kabullenecem başka çarem yok biliyorum da, o evde tek başına kalma korkusu kabus gibi...) Dünde onunla alışveriş yapmak istememin sebebi onun evden gitmesini istememem olsa gerek. Beni bir tek o kaile alıyor, o dinliyor, bana o sabrediyor, kardeşim canım benim yaa, elimden aldı onu...

Dün alışverişte zoraki güldüm, kardeşimin deneyip çıkarttığı kıyafetler hakkında yorum yaptım. Sonuçta özel günü olacak, beni cadı abla olarak hatırlasın istemiyorum. Hayatında yaşadığı en güzel günlerden birisi olsun istiyorum, bunun içinde ne gerekiyorsa yapacağım... Bağrıma taş basıp gülme numarası yapmaya devam edeceğim ama şu sorun var. Ben içimde ne yaşıyorsam dışarı onu yansıtırım, içim dışım farklı olamaz ki...

Şu an erkek kardeşimin benim için velinimet olduğunu anlamış durumdayım. Bana maddi, manevi hiç bir katkısı yok ama yanımda ve VAR. Bu bile yetiyor sanırım... Ama oda sekiz ay sonra gidecek.... O süre zarfında hayat konusunda birşeyler kazandırmam gerek ama anlayacak gibi değil, burnu sürterek öğrenecek (Bu huyu bana benziyor, nasihati sevmem, deneme yanılma yoluyla öğreniyorum)

Küçük emrah moduna girdim mi ne. Acınacak halde hissediyorum kendimi ama kimsede bana acısın istemiyorum.
Sabah erkek melek staja gelmemişti. "Niye?" diye sordum, "hastaymış o yüzden gelmedi" dediler. O an aklımdan bu çocuk için çok erken karar verip, iyi şeyler düşünmüşüm, ikinci gününde stajdan kaçtı diye geçirdim. Yarım saat sonra elinde sağlık karnesiyle geldi yanıma, Hastayım, doktora geldim, o yüzden staja gelemedim, yarında memleketime gidiyorum, yarında gelemeyeceğim dedi. Çok mazlum, saygılı, terbiyeli, edebi erkanı biliyor. Kafamda oluşan bütün kötü izlenimler gitti, kötü düşündüğüm içinde suçlu hissettim kendimi. Bu çocuk, saygı, edep konusunda iyi bir çocuk. İnşallah yanılmam, Türkiye'nin kurtarıcısı bu çocuk içime doğuyor...
Bugün aldığım bir mektupla, ablalık yaptığım bir kardeşimin mutsuz bir evlilik yaptığını ve hamile olduğunu okudum, geçen haftada bir arkadaşımın evliliğinin kötü gittiğini öğrendim. Onların özel hayatları olduğu için konuyu anlatmayacağım. Şu an bir yandan da mektuba cevap yazıyorum. Sanki kırk yıllık evliymişim gibi yapması gerekenleri yazıyorum, arkadaşımada bir sürü nasihatta bulundum. İyice tırsmış durumdayım evlilik kurumundan, bu güzin ablalık beni de çok yoruyor ama iç sesimi susturarak devam ediyorum zati yorduğu kadar da mutlu ediyor. Kendimi işe yarıyormuşum gibi hissettiriyor bu güzin ablalık. Yoksa kendimi çok değersiz ve işe yaramaz hissediyorum. İnşallah güzin ablalık yaparken işlerine yarıyorumdur, yoksa bu düşüncemde boş çıkacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum