Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

24 Eylül 2008 Çarşamba

Sende Amin de...


Sabah her zaman ki gibi 08,00'de ki mesaiye 08.30'da gittim. Hergün o saatte gittiğim için insanlarda alıştı tabi. Ama dün mesai saatlerine uyun diye resmi yazı gelince, sabah işe normal saatinde gitme kararı almıştım. Bu sabahta 08.10' da uyandığım için işe yine geç kaldım. :D

Odamın kapısına geldiğimde meleklerin sayısı 3 iken, 6 olmuştu. Üstelik meleklerin bir tanesi ise erkekti. Bunca zamandır burda sıkılıyorum diye yaptığım yakınmalar yerini buldu galiba :) Yeni gelen öğrencilerimle tanışma faslını yaptıktan sonra (tanışma faslını kısa tutuyorum zati isimlerle aram iyi değil, isimlerini aklımda tutamacağım için tanışma fasıllarını kısa tutarım) iş olmadığı zamanlarda kitap okuyacaksınız koşulunu koydum ortaya, onlarda kabul etti. Yeni gelen melekler, iki gün önce gelen meleklere göre daha iş ve kitap heveslisi. Özellikle erkek melekden gelecekte büyük şeyler bekliyorum. Çocukta farklı bir enerji var, şu an anlatamıyorum ama bu ülkenin başına gelebilecek kadar zeki gibi geldi, veya bir önemli bir kurumda lider olabilecek kadar kabiliyetli... Belkide yanılıyorumdur ve büyük konuşmak için çok erken de olabilir ama erkek melek diğer kızların içinde her haliyle farklı olduğu kesin :)

İki gün önce gelen melekleri başka birimlere verdim, ilk günlerinde yeni gelenleri göz hapsine aldım, tavırlarını ölçüp, yeteneklerine ve sorumluluklarına göre iş paylaşımı yapacağım. (Benden de acayip insan kaynakları sorumlusu olurmuş valla. Çürüyorum burda çürüyorum.)

Öğle arası eve geldiğimde erkek kardeşim her zaman ki yerindeydi. (bilgisayar başında). Hatta sabah geç kaldın diye o beni uyandırdı ve bilgisayarın başına oturdu. Bugün bir işe yaradı yani :)Baktım o değişmeyecek, ben değişmeye karar verdim. Hiç bir şey olmamış gibi öğle arası gelip sohbet etmeye çalıştım, anlamadı ama olsun, bir gün anlayacağını umut ediyorum. (Umut fukaranın ekmeği)

Öğleden sonra ise bizim bağlı olduğumuz kuruma gittik. B Sohbet konusu malumunuz benim özel hayatımdı. "Sen burda kaldın artık, burdan sana birinide buluruz. hehe" dedi. Bende, "Bak h... abi artık esprine gülmüyorum farkındaysan, bu espri o kadar çok yapıldı ki, son kullanma tarihini çoktan doldurdu, gülemiyorum, başka espriler yap ne olur da güleyim biraz" diye cevap verdim. "Seni seviyoruz ondan takılıyoruz, sevmesek takılmayız" dediler. Herkes beni meğer ne kadar çok seviyormuş. Sevgi yumağıyım vesselam...

Üst kurumda işimiz bittikten sonra, geldiğimiz arabaya, aldığımız malzemeleride yükledik, onları gönderdim, ben ise kızkardeşimle alışverişe çıktım. Kız kardeşim kendisine takım elbise aldı. Alışverişte çok oyalandık. İftarı geri dönüş yolunda, dolmuşta açtık. Şoför sağolsun, bir fırının önünde durup, bir pide aldı, onu parçalara ayırtıp, dolmuşta ki yolculara dağıttı. Adama o kadar hayır dua ettim ki, bu ince düşüncesi yüzünden. Bayılırım böyle nezaketli, düşünceli, insanlara hayırı dokunan adamlara. Yoluna kırmızı halı olasım gelir, içimden ne kadar hayır dua gelirse ederim. Allah'tan iyiler de var bu dünyada, yoksa çekilecek gibi bir yer değil bu gezegen.


İç ses: Kızkardeşin alışveriş yaparken, onunla dolaşmak içinden gelmedi, istemediğin halde gittin onunla değil mi? Niye mutlu ve istekli numarası yaptın ki?

Bir gün daha bitti. Allah'ım bu zaman biraz yavaşlasın ne olurrr. Ben zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Anlayarak, sindire sindire, dolu dolu bir hayat yaşamamı nasip et. (Amin) Bu duaya amin diyen herkesin hayırlı ve güzel bir ömür yaşamasını nasip et (Amin) Bu nada amin diyen bekar insanların karşısına hayırlı eş olabilecek, ruh ikizlerini karşılarına çıkar (Amin) Bu duayada amin diyenlere yaşlandıkları zaman kimseye muhtaç etme, ve aklı başındayken, benden, akıl ve ruh sağlığı yerindeyken ölmelerini nasip et. (Amin)

1 yorum:

  1. hakkımızda hayırlı olan her duaya sonsuz kere amin,,,

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum