Facebookta ki bu video üzerinde bende oluşan düşünceler
üzerine bu yazıyı yazıyorum. Youtube’de bulamadım bulursam eklerim.
Toplumsal önemli bir
konuya parmak basıyor bu video. Dile getiren konuşmacıyı tebrik ediyorum ilk
önce. Videoda söylediği sözler “Kadınlara veriyor çoşkuyu, veriyor çoşkuyu
cesurca pozlar veriyor. Bir nesil soyunmayı cesaret olarak algılıyor. Sen buna
istediğin kadar +18 yaz kardeşim. Eline telefonu alan 15- 16 yaşında ki genç de
burada her şeyi buluyor. Bu sefer gençlik evlilik dışı cinsel yaşamı özgürlük
adı altında deniyor. Denediği zaman kız çocuklarımız bugün bekaret yaşı 13’e
inmiş. Çocuk gelinlere karşıyız ortalık çocuk kadınlarla dolu eee sapla samanı birbirinden
ayıralım.”
Bulabilseydim programın tamamını izlemek isterdim. Biraz
araştırdım bulamadım. Bir araştırmaya başlayınca saatlerim akıp gidiyor. Saatlerimi
sonsuz bilgi kaynağı internette aramayla geçiremem. Vakit benim için önemli…
Yorumlarımı sadece bu videoda ki sözleri ve bu video ile
ilgili yapılan yorumlar üzerine yapacağım.
Bu video ile ilgili yapılan 5000 küsür yorumun %99’u konuşmacıyı tebrik ediyor, onaylıyor, bağrına basıyor…Farklı birkaç bakış açısı üzerinden yola çıkıp hakikate ulaşmaya çalışacağım.
"Eskiye dönmeliyiz, özümüze dönmeliyiz" diyenler var yorumlarda. Şu saatten sonra özümüze nasıl döneceğiz? Taşıma su taşıyıp, atlarla, develerle kervanlarla göç etmek istiyorsanız dönün ama beni kimse o çağlara tekrar geri döndüremez. O çağları yaşadık. Geçti gitti hepsi çok şükür. Genlerimizde, ruhsal hafızamızda hepsi kayıtlı ordan aldığımız deneyimler. Orada daha çok tecavüz, savaş, kan var hem de bilek güreşiyle kılıçlarla savaşıyorsun. Cep telefonundan birbirimizi duygusal olarak yaraladığımız bu çağda kim tutacak şimdi o kılıçları, kim gidecek km’lerce yolu at üstünde. Tepende güneş, yağmur, fırtına, kar boran. Sıcacık evinde otururken yazması kolay… Yok valla dönmek isteyen varsa kapı orda. Beni kimse bu çağı yaşamaktan alıkoyamaz. Ben geleceğe gözümü diktim. Bekliyorum on beş gözle gelmesini. Ben ışınlanıp marsa gideceğim. Orada ki akrabaları ziyarete gitmeyi düşünüyorum. Atlar ise artık özgürce çayırlarda koşuyor olacak. Son sistem ahırlarında yemlerini yiyecekler. Özümüze dönmeliyiz diye kast ettiği tam olarak ne oda belli değil! Bizim özümüz ne ki sahiden!! Çocukluğunu iyi bir ailede geçirmişsen geçmişte iyi bir özün olduğunu sanıyorsun o günlerini özümüz sanıp özlüyorsun, zor bir çocukluk geçirmişsen de özüne lanet ediyorsun gözünü geçmişe değil geleceğe dikiyorsun benim gibi. İnsanlık özüne henüz kavuşmadı. Özümüze kavuştuğumuzda dünyada olmayacağız zaten. Adem ile Havva’nın geldiği yere dönmüş olacağız. Bu dünya tekamül dünyası ve bütün yanlışları deneyimleyerek doğruya ulaşıyoruz.
Bir başka yorumda “15' şinde evlendirildiğinde kürtler cahil
oluyor, 14 ünde kızlığını kim bozuyor belli değil. Hay sizin özgürlüğünüze”
yazmış birisi. Yere batsın özgürlük anlayışınız diyenler de vardı. Nereden
başlasam emin değilim bu yorum karşısında. İlk önce şunu söylemem gerek
sanırım. Her birey farklıdır. FARK-LI-DIR. Bu anlayışı her düşüncenin temeline
oturtmamız şart artık. Doğduğun ırka aitlik hissi güzel ancak ırkında ki bütün
bireyler hakkında söz söylemeye hakkın yok maalesef. Her bireyin ayrı renk
aldığı bu çağda, birey kendi doğrusunu genel doğru olarak görme hatasına
düşmemeli artık. 15’inde gençler evlendirilmeli mi? Eski çağlarda yaşam süresi kısaydı. Çocukluk
çağını yaşayamadan yetişkin dönemine geçiyordun. O çağlarda mecburiyetten erken
evlilikler yapılıyordu. Geçmişte mecburen olan bu durumu geçmiş için normal
karşılamak lazım ancak şu çağda artık geçerli olmamalı. 15 yaşında ki gençler evlilik birlikteliğini
yürütebilir mi? Yürütebilende çıkar aralarından eminim. Erken olgunlaşan,
babasından annesinden çok daha olgun bir nesil geliyor artık. Ruh olgunluğa
doğru koşarak gidiyor çünkü. Çok istiyorlarsa ve ebeveynleri de istiyorsa birkaç
sene daha bekleyebilirler sonra evlenebilirler. Gerçek sevgi bekleyebilir değil mi? Yorumunda “14’ünde kızlığını kim bozuyor belli değil” sözlerine karşılık; yorum
sahibi 14 yaşında kaç kızın gizliliği meçhul kişilerce birlikte olduğuna şahit
oldu merak ettim! Hayal dünyası baya geniş. Kız ile erkek birlikte olunca
bozulan niye kız tarafı oluyor onu da anlamadım!!! İki tarafın alış verişinde
kaybeden sadece neden kız tarafı oluyor? Bu konuyu tekrar irdeleyeceğim…
Videoda ki konuşmacının “Kadınlara veriyor çoşkuyu, veriyor
çoşkuyu cesurca pozlar veriyor. Bir nesil soyunmayı cesaret olarak algılıyor.” Sözlerine
yorumum; Kadın vücudunun tahrik edici özelliği olduğu ve bunun erkekler
üzerinde kontrol gücünün olduğu bir gerçek. Erkekler bu gücün farkında ve kadının etkisi altına girmekten haklı olarak rahatsızlar.
Yapılması gereken ne? Bu zaafınızı zaaf olmaktan çıkarmak. Bu kadınlar sizler
irade olarak güçlenmeniz için soyunuyorlar. Dürtülerini kontrol edemeyen bir Tanrısal olamaz! Etki tepkiyi doğuruyor. Gözlerinizi
çevirin ve bakmayın. Kadın vücudu karşısında iradenizi elinize alın artık.
Kendi helalinizle, sevdiceğinizle ne yaşamak istiyorsanız onunla yaşayın. Sizin
helaliniz olmayan o kadınlara bakmak yerine bir kadını hak edecek bir yaşam felsefesi edinin. Kur’anda Hz. Yusuf’un
karşılaştığı olayları yaşamadan, onun gibi imtihan olmadan bu sınavdan
geçeceğinizi mi sanıyordunuz?
Vücudunu erkeği kontrol etmek için kullanan kadınlara da bir laf etmeden geçemeyeceğim. Adil olmak bunu gerektirir. Yaşattıklarınızı yaşayacağınız, aynı yollardan
geçeceğiniz hayatlara da hazırlayın kendinizi.
Videoda ki konuşmacının “Bu sefer gençlik evlilik dışı
cinsel yaşamı özgürlük adı altında deniyor. Denediği zaman kız çocuklarımız… bugün
bekaret yaşı 13’e inmiş.” sözleri üzerine yorumum : Olayı sadece kız çocukları
açısından ele alması tarafgir bir bakış açısı olmuş. Cinsellik iki cinsiyetle
yaşanılan bir olay. Binlerce yıldır kadına söylenen sözler; kadının daha zayıf
olduğu, erkeğin kadını kullandığı- kandırdığı, ilişki sonucunda hamile kalırsa
kadının mağdur olduğu gibi söylemlerle bu günlere geldik. Kadını zayıf taraf
gören bu bakış açısı her yönüyle değişmeli. Günümüzde tam olması gereken
noktaya varamasakda adalet sistemlerini, devlet yapılarını kurduk. Anayasamızda
yaşatamasak da yaşam hakkımız mevcut. Yasalarımızı tam eşitlikçi yapı üzerine
kurmalıyız. İki kişinin rıza ve isteğiyle gerçekleşen cinsel birleşme sonucu
bir taraf mağdur ve haksız bırakılamaz. 13 yaşında bakireliğini kaybeden kız
çocuğu varsa bakirliğini kaybeden birde erkek çocuğu var. Onun bahsini neden
hiç etmiyorsunuz sayın konuşmacı. Erkeğe
yürü be koçum diyen zihniyeti farkında olmadan desteklediğinizin farkında
mısınız? Birde bunu kadın cinsiyetinizle yapıyorsunuz.
Videoda ki “Çocuk gelinlere karşıyız ortalık çocuk
kadınlarla dolu eee sapla samanı birbirinden ayıralım” sözleri üzerine yorumum: Çocuk gelin; evlilikte
ömür boyu cehennem ateşinde yanan eşinin insafına bırakılan bir çocuk. Çocuk kadın!; birkaç dakika süren ilk cinsellik tecrübesini deneyimleyen (ne yaşadığını
bile anlamamıştır eminim) bir çocuk. Çocuk gelinle, çocuk kadını! nasıl aynı tutabiliyorsunuz? Cinsellik üstüne bu tabu nedir Allah aşkına. Çocuk
kadın ifadesini de doğru bulmuyorum. Cinselliği yaşayan iki çocuktan kız olanı
kadın olurken erkek erkek olmaya devam ediyor. Bu kendi cinsiyetinizi yaralayan
bir ifade. Eşitlik bu değil. Konuya tam eşit ve adil yaklaşım bu değil.
Hakikat ne peki? Yukarıda ki bütün bakış açılarının değerli
olduğunu söylemeliyim. Her birey farklı ve farklı düşünür. Hakikat olmaması
onun farklılığını görmezlikten gelmemizi gerektirmez. Düşünüp yorum yapabilmesi
bile çok değerli. Fikir basamaklarını çıktığını gösterir. Bundan belki birkaç sene
sonra hakikate ulaşacak ve hakikati seslendirilenler arasında ki yerini
alacaktır. Dört gözle bekliyorum hepinizi aramıza…
İnternette dolaşan görüntüleri genelleme hatasına
düşmemeliyiz. 13-14 yaşında bakire ve bakirliğini kaybeden çocuklar vardır
mutlaka. Ben ortaokuldayken yani yaklaşık 30 sene önce (yazarken şaşırdım hesaplayamadım
bile.. nasıl geçti bu yıllar) arkadaşlarla aramızda diyaloğu hatırlıyorum.
Müzik odasında sevişen çocukları görmüş başka çocuklar!. Böyle bir dedikodu dönüyordu
okulda. Okulda nasıl seviştiler merak ediyordum. Lise de ise başka bir lise
öğrencisinin para karşılığı başka erkeklerle birlikte olduğu dedikodusu
yayılmıştı. O zamanlar böyle internet yoktu ama bu dedikodular hep vardı. Bu
dedikodular yüzünden psikolojisi bozuk babalar kızlarına kan kustururdu (biri
de benim), okula göndermeyip erken evlendirilenler vardı. Şu anda ise bu
dedikodular üniversite öğrencileri adına yapılıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum