Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

9 Mart 2022 Çarşamba

Kadının yeri

 

Kaynak

Kadın cinsiyeti hala bir yere oturtulamadı. Yerimizi bulamadık iyi mi?

Ben düz bir kadınım. O yüzden küsuratlı rakamları, çetrefilli anlatımları sevmem. Kafamda ki düşünceleri bodoslama düz yazacağım… 8 milyar nüfusun 4 milyarı hemcinslerimden oluşuyor. Nüfusun yarısıyız ama eşiti değiliz. Farklılıklarımız eşitliğe engel mi? Hem cinslerimin isteklerini, düşüncelerini ve beklentilerini erkek cinsinin dile getirmesini doğru bulmuyorum. Destek olsunlar tabi ama ne istediğimizi dile getirmesi gereken yine biz kadınlarız. Bu kanıya nereden mi vardım? Bir tartışma programından. Kadın haklarının sıkı sıkıya tartışıldığı bu televizyon programın bütün konukları erkekti! Bir kadın bile yoktu!!! Aman Allah’ım!!!  O zaman fark ettim asıl temel sorunu. Bir çocuğun yerine bile annesi-babası konuşmuyor artık. Kendisini ifade etmesini öğrensin diye çocuk konuşturuluyor her ortamda. Kadın kendisini ifade edemiyor mu, edemez mi? Bu kadın konusu bu anlayışla değişecek gibi de değil sanki. Kadın konusunu tartıştığımız kelimeler eksik yetersiz, tartışan kişiler alan dışından. Sağlık konusunu sağlık personelsiz konuşmak neyse kadın konusunu da kadınsız konuşmak o kadar mantıksız değil mi Allah aşkına? Kadını insan olarak değil de konuşulacak konu olarak görenler onu bir sorun olarak görmeye devam edecekler.

Kadın'a karşı farklı birkaç bakış açısı üzerinden konuyu ele alacağım.

 Bir kesim insan, kadını doğurganlık özelliğiyle sınırlayıp o özel organını korumak adına kat kat örtüler altında saklı tutma gayretinde. Hiçbir alanda bulunmamalıyız onlara göre. Bir kesim ise kadın o kadar güzel ve özel ki onu sere serpe açıp savurmalı, bacağı, göğsü şehveti uyandırmalı modunda. Bu iki kesim rakip gibi görünse de temelde aynı bakış açılarına sahip. Biri açmakla biri örtmekle meşgul bedeni. Görüntüden öze inemeyen, yüzeysel bakış açılarında yüzüp duruyorlar…

Geçenlerde aydın fikirli gördüğüm bir abi bir fotoğraf paylaşmıştı sosyal meydanda. Etek ve topuklu giyen kadınlardan oluşan geçmişe ait bir fotoğrafı paylaşıp günümüz kadınların spor kıyafet giydiğinden, erkekleştiğinden dem vuruyordu. Kadın zerafet timsali olması için etek ve topuklu etek giymeliydi öyle ya! Yine bir erkek ne giyeceğimize karar veriyor, kafasında ki modele uygun giyinmezsek erkekleştiğimizi iddia ediyordu. Kadını giydiğiyle değerlendiren yüzeysel bir bakış açısı daha!!! Kadın ister mini giyer, ister dekolte, ister başına örtü takar. Ne giyeceği zerre kimseyi ırgalamaz. Kadın nasıl mutlu, huzurluysa, rahatsa öyle giyer. Paçamızdan, eteğimizin ucundan, örtümüzden uzak durun. Bunun konuşulması bile doğru değil.

Kimi de evlenip çoluk çocuğa karışıp ev hayatını tercih eden kadına zavallı gözüyle bakıyor. Çocuk doğurmayı tercih etmiş olamaz mı? Kocasına, çocuklarına yemek yapıp ta bir kadın mutlu olamaz mı? Çocuk yetiştirmek, annelik dünyanın en zor işiyken, bu işi yapmayı tercih etmesi onu sizin nazarınızda eksik olması kadının değil sizin eksikliğiniz… Yeni doğmuş bebekle bir gece geçiremeyecek adamlar bu konuda da kadına akıl vermesin.

Kadın sizin sandığınız hiçbir şey değil. Kafanızda ki kıyafet biçimini giymek zorunda değil, sizin algıladığınız gibi algılamak zorunda da değil hayatı. İstediğiniz yaşam tarzını benimsemek ona göre yaşamak zorunda da değil. Bir yazımda bahsetmiştim. Uzman doktor olup her güne lanetler ederek uyanan bir kadın arkadaşım vardı. Keşke evlenseydim, çoluk çocuğa karışsaydım diye feryat ederdi. Okuyup da meslek hayatına devam edip mutsuz olan, ev hayatını isteyen o kadar çok kadın var ki! Hem çalışıp, hem anne olmayı hem ev kadını hem eş olmayı kolay bir şey mi sanıyorsunuz?! Adam olmayı beceremeyenler kadın olmayı kolay bir şey sanıyor!!

Kimi de çocuk doğurmayıp, köpek- kedi besliyor diye kadına laf ediyor. Sana ne kardeşim!!! Sa-na-ne! Doğurmak ve çocuk büyütmek kolay bir şeyse sen doğur! Bırak yaşamak istediği gibi yaşasın, can vermek istediği canlıyı beslesin!!! Ona göre insan olmayan canlı yaşamamalı. Dünyanın tapusu insanoğluna ait!!! 

Kadınların üzerinden çekin ellerinizi, dillerinizi. Bırakın istediği hayatı yaşasın kadın.  İster okusun, ister evlensin, isterse hem okusun hem çalışsın hem evlensin, isterse de erkeklerle düşüp kalksın!! Yanlış ilişkilerin içinden geçerek kendisi için doğru ilişki nedir onu anladığı bir hayat yaşamak istiyorsa bırakın yaşasın. Kadınlarla hoyratça ilişki yaşayan bir sürü erkeğin karşılığı bir sürü kadında var. Bırakın ne yaşamak istiyorlarsa yaşayıp durulsunlar. Sınırlarını koruyup millete ahlak dersi vermeyen, ilişkileri sonucunda yetiştirmeyecekleri çocukları topluma musallat etmedikten sonra kim kiminle birlikte kimi ne ilgilendirir?  

Kadın = İnsan. Bu konu bu kadar. Üstüne başka hiçbir söz söylenmemeli. Ne analığımız, ne dişiliğimiz, ne aklımız, ne bedenimiz, ne ruhumuz, ne de hatalarımız… Erkeğin konuşulmayan, lafı bile edilmeyen hataları kadında neden laf söz oluyor?  Artık kadınlar %100 hata payını kabul etmiyor. İnsanlık bu durumdaysa ortak hataların sonucu. Hatalarımızda ki payı alıp doğruya evrildikçe insanlık düze çıkacak. 

Umutluyum, çok umutluyum ben gelecekten.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı Bekliyorum