Uzun süre düşündüğüm bir konuyu yazıya dökme zamanı geldi. Süper Haccecan onu da düşünüyordu. Yazmasam olmazdı..
Şu anki siyasi yönetimimizden
memnun olanınız var mı bilmem. Umarım "var" diyen yoktur! Ama bu partili sistemin (gerçi şu
an partili sistem değil başkanlık sistemiyle yönetiliyoruz) bizi kutuplara
bölüp ayrıştırarak yönettiği çok açık. Kutuplaşmanın bu kadar fazla olduğu bir
toplumda sosyal barış, iç huzurunun olması mümkün mü? Umarım cevabın "mümkün" değildir! Bu çatışmalı, kutuplaşmalı süreçleri
de iyi ki yaşadık oda ayrı konu. Barış ve huzurun önemi en iyi savaş ve
mutsuzluk döneminde anlaşılıyor. Milletçe her cefayı fazlasıyla yaşadık. Bir
süre daha yaşayacağız maalesef. Çünkü hala içimizden birçoğu hakikati görmekte
zorlanıyor.
Partisiz bir demokrasi sistemi ile yönetilebileceğimizi düşünüyorum.
Arkadaş ortamında ve eşimle birkaç kere bu fikri paylaştım. Ülkeyi yönetmek
isteyen ve parasal kaynak bulabilen kişilerin parti kurup ülke yönetimine aday
olduğu bu sistemde yönetime geldikten sonra amaçlar da değişiyor. Parti
liderlerinin yaptığı bütün faaliyetler için parayı nereden buluyor açıkçası
hep merak etmişimdir. O para kaynakları gerçek hizmetler için pek ala
ayrılabilir. Partilerin iktidara geldikten sonra para kaynaklarına geri dönüş
yapması ve kendini destekleyenleri sürekli beslemesi gereken bir sistem bu. Beni
iktidar yapacak parayı bana ver, iktidar olduktan sonra da geri vereyim anlayışı
hakim. Ülkeyi gerçekten yönetme gücüne sahip karakterli, iradeli, güçlü kişileri;
ülkeyi yönetmeye kendilerinin aday olduğu değil milletin adaylarını seçtiği bir
sistem olabilir. Lider ruhlu kişileri kimsenin boyunduruğu altına girmeyeceği
bir sistem ile başa getirmemiz gerek. Bu nasıl olabilir?
Çevrenizde gerçekten dürüst, çalışkan,
karakter olarak güçlü, işinde çok başaralı, lider özelliklerine sahip, dobra, doğruları çığırtkanlık yapmadan haykırarak
söyleyen, bilge insan yok mu? Pek ala vardır.
Resmi ve tarafsız bir kurum her
alanda yetenekli bu kişileri tespit edecek. Sanayi, teknoloji, tıp, adalet,
hukuk, teknoloji, eğitim, özel ve devlet kurumu bir sürü alan ve sektörde on
binlerce başarılı, çalışkan adayı bu şekilde bulduğumuzu hayal edin. Bütün adaylarımızı tanıtan, başarılarını ve
faaliyetlerini anlatan filmler, yazılar bu resmi kurum tarafından yapılsa. Hepsine
kendini tanıtma ve icraatlarını gösterme fırsatı verilse. E devlet sisteminde
yaygaraya gerek kalmadan oy kullansak. 500 millet vekilini bu şekilde
seçtiğimizi hayal edin. Birbirini tanımayan bu 500 millet vekilinden en çok oyu
alan kişiler arasında meclis başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı seçilse. 4 yıl
sonra bu sistem devam etse. İyi olanlar zaten tekrar seçilir. İyi icraatlar da
bulunmayanlara ise güle güle sana oy moy
yok! Yönetim sisteminin eksiklikleri ise zamanla meclisimiz tarafından en iyi haline getirilse...
Sistemin üzerine çok düşünülmesi
ve tartışılması gerek tabi ki. Benden bu kadar. Ben fikri attım ortaya. Benim gibi
düşünenlerde vardır illaki. İnternetten biraz araştırayım dedim içim şişti. Teknik terimlere boğulan anlatımları hiç sevmiyorum. Başka benim gibi sade anlatan var mı acep.. Umarım partisiz demokrasi isteyen kişi sayısı gün geçtikçe artar.
Her şey hayal ile başlar ve sonra
gerçek olur. Hayalim gerçek olur mu bilmem ama gerçek olması için ilk adımı ben
attım. Darısı gerçek olmasına… Sistemi kurduğumuz zaman bu sistemin adını Haccecan koymanız şartıyla fikrimi umuma açıyorum. Hayırlı olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınızı Bekliyorum