Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

20 Ekim 2008 Pazartesi

Ah Karagöl...


İyiki iç sesimi dinlememişim. Çok güzel iki gündü. Çok güzel biraz mütavazi kaldı. Muhteşem iki gündü...
Gördüğüm güzellikler; sarıya, maviye, yeşile, mora çalan ağaçlar, gölde zıplayan balıklar, içimi titreten soğuk, kafama damla damla yağan yağmur, aniden ortaya çıkan ve ortalıktan kaybolan sis, çamurla dansım, attığım kahkahalar, çadırın içinde soğuktan titreyişim, gördüğüm saygı ve ilgiden kendimi değerli hissetmem ve hafiften şımarmam, en az beş objektifin bana yöneltilmesi ve aynı pozumun bir sürü fotoğraf makinasından çekilmiş olması, kendimi görmüş olmaktan bıkmak..... Bunların hiç birisi anlatılmaz, ancak yaşanır. Yaşamayanlar içinde bir süprizim var, çektiğim fotoğrafları Fotoğraf Dünyam adlı bloğumdan görebilirsiniz. Akşam fotoğrafları düzenleyip yükleyeceğim....
Sizlere birde hayır dua edeyim bari ; Allah böyle güzellikleri dileyen herkese yaşatsın ve içinde yaşamak istediği bütün güzellikleri yaşatmadan öteki dünyaya göç etmemesini nasip etsin.

3 yorum:

  1. Fotoğraf Dünyam adlı bloga mutlaka girilmesi gerekir.Karagöl'e ait çok güzel fotoğraflar var.

    YanıtlaSil
  2. Güzel Reklamları dinledik hava durumunu dinledik
    Yanlız Asıl haber nerede...
    Arkadaşım sen bizi çatlatmaya falan mı çalışıyorsun...Ne ettik biz sana...
    Hayır bir garezin varsa söyle yada bir hatamız olduysa ikaz et olmuyor böyle...

    Şaka bir yana senin adına bende mutlu oldum..En az kendim gitmiş kadar...
    Zira bilirim o duyguları çook iyi bilirim
    :)))

    YanıtlaSil
  3. Fotoğrafları beğenmene sevindim NAMLU... İyi seyirler...

    Asıl sizin bize gareziniz nedir Hüseyin SOYKÖK... Kamp kurmayı ve çadırda kalmayı çok iyi biliyormuşsunuz... Ben ömrümde bir kerecik cadırda kaldım. Onunda lafını ettim... Daha da edecem :)))
    En kısa zamanda evinizin bahçesine çadırınızı kurarsınız olur biter :))

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum