Halk böyle dinlenir....
BURSA SÖYLEVİ
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecekken; küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır. Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salı verilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Atatürk'ün eserlerine sıradanlık perdesi örtmek isteyenler çıktıkça biryerlerden Ata'mız gönüllerimizde daha da büyüdü büyüyecek.Bütün bunlar Onun eşi ve emsali olmadığındandır. Gençlerimizin nasıl olmaları gerektiği Bursa söylevinde 70 yıl evvel anlatılmıştır.Artık düşünmek bizlere kalıyor.
YanıtlaSilOnu niçin seviyoruz..!
YanıtlaSilÇünkü, o bizi seviyordu.
O'nun sevgisini yüzünü dahi görmemiş biri olarak ben bugün hissediyorsam...Ne kadar büyük bir yürek taşıdığını ve o yürekte ne kadar büyük bir sevgi yaşattığını varın siz tahmin edin..
Ruhu şad olsun.
YanıtlaSil"Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir."