Görev Beni Çağırıyor... Seni de...

28 Kasım 2008 Cuma

Kürküm yesin ben tokum

Dün işten izin alıp kendime vakit ayırmak istedim. Bir arkadaşımın tayini Ankara'ya çıktı. Nebahat'le ikisine hediye aldım. Nebahat'e ketenden kenarı işlemeli masa örtüsü, Esra'ya ise çok güzel bir yüz havlusu aldım. Beyaz, kenarları ağır dantel işlemeli çok güzel bir havluydu. Aklım kaldı havluda, kendimede alacağım :)
İlk önce Nebahat'in iş yerine gittim, iş yerinden oda izin alıp, Esra'nın çalıştığı iş merkezine gittik. Yolda Nebahat evlenmek isteyipte neden evlenemediğini anlattı. Çok şükür hala bekar arkadaşlarım var. Asansörle 6. kata çıkıp Esra'yı bulduk. Esra, personel dinlenme odasındaydı. Evlilik karasını nasıl aldığını sordum.
-"Bir karar verdiğimi hatırlamıyorum ki. Hatta nişanlım bana evlilik teklifi bile yapmadı. Herşey oldu ve bitti" dedi. Gelecek ay düğün yapmayı düşünüyorlar. (Allah mutlu mesut etsin)
Biz sohbet ediyorken içeriye bir adam girdi. Kelli, felli, yaşını başını almış, kuru, zayıf bir adamdı. Bazı insanlardan farklı bir elektrik alırsınızya. O adamdan da tuhaf bir elektrik aldım. Odaya girdiğinden itibaren çok rahat konuşuyordu.
-"Esra böyle güzel arkadaşların vardı niye daha önce getirmedin. Arkadaşınızın tayini çıktı diye sakın gelmemezlik yapmayın" dedi. Ben cevap verme gereği hissetmedim. Nebahat cevap verdi.
-"Böyle beklendiğimizi bilseydik gelirdik daha önce. Üzülmeyin yine geliriz" diyerek adamla kinâyeli konuştu. Adam o kadar rahattı ki, sanki bizi kırk senedir tanıyordu. Gözleriyle baştan aşağı süzmeyi de ihmal etmedi. Beni konuşturmak için sorular sormaya başladı. Ben adamdan gözlerimi kaçırmaya çalışıyorum, pencereden dışarı bakıyorum. Adam;
-Çok sert birisine benziyorsunuz. Oturuşunuz bile diken üstünde.
-"Hayır, rahatım şu an."
-"Sizinle konuşuyorum, bana neden bakmıyorsunuz?" diye sordu.
-"Bakışlarınızdan ve konuşmanızdan rahatsız oldum. Siz öyle rahat konuşuyorsunuz ki, geri adım atmak zorunda kaldım. Tanımadığım insanlara içimi açmayı sevmiyorum.
-Siz içinizi bana açtınız bile!..
-Nasıl açmışım?
-"Tanımadığınız insanlara içimi açmayı sevmiyorum diyerek" dedi. Bu arada ben oturduğum döner koltuğu yan çevirdim, adamla göz göze gelmemeye çalışıyorum. Bakışlarıyla sanki içimi okuyacak. Adam beni korkuttu desem yeridir.
-"Beni söylediğim bir cümleyle değerlendiremezsiniz ki!!!"
-Çok zor birisiniz ve ben zor bayanları daha da çok severim.
-"Yazık, ben kolay kolay erkeklerden hoşlanmam" dedim. Gerildiğimi ve kızmaya başladığımı görünce benimle sohbeti bıraktı. Emekliliğine iki yıl varmış. Sonrasında Neşe Erberk'e bağlı mankenlik ajansı kuracakmış. Malesef ki, Türkiye' de başka türlü para kazanılmazmış. Üniversitede çok güzel kızlar varmış. Mış da mış mış. Ben hala yan dönmüşüm bakmıyorum bile adama. Bana dönüp:
-"Mankenlik ajansını kurduğumda seni de beklerim"
-"Teşekkür ederim ben işimden memnunum. İnsanların dış görünüşüyle bir yerlere gelmesine karşıyım, Türkiye bu zihniyette oldukça hiç ilerlemeyecek, hep yerimizde sayacağız." dedim. Adamda doğru konuştuğumu tasdik etti ama kendiside haklıydı kendince.
En son adam kapıdan çıkarken tokalaştı bizimle ve bana dönüp;
-"Seni yine bekliyorum" dedi ve gitti.
Adam daha bir sürü şey dedi ama benim hafızam çok kötü. Konuşmaları aynen yazamadım. Adamın konuşma sitili buymuş. Bir ara kızı yaşında olduğumuzu da söyledi, bekar arkadaşları olduğunuda söyledi. Koca bulacak bize!! Onun bulduğu kocadan hayır mı gelir? Karısından korkarmış; ağzında varmış, içinde bir şey yokmuş!!
Daha ne olacaktı acaba!! Kızlarla adam üstüne baya konuştuk. Konuşmanın finalinde böyle bir koca istemediğimize karar verdik.
Vay be. Ye kürküm ye. Kıyafetini biraz düzelt, eline, yüzüne bir şekil ver, her kapı sana açılıyor. Hele Türkiye'de. Bayansan, elin, yüzünde düzgünse, birazda bakım yap kendine; para kazanman çok kolay. Böyle erkekler olduktan sonra!!!
Kürküm göz alıcı değilken, kimse yüzüme bile bakmazdı. Ey kürk sen nelere kadirsin!!!

11 yorum:

  1. kürkü olanlar bir adım önde oluyorlar sanırım,biçok şeyi güzellik penceresinden bakan toplum erkeklerinin gözünde:)

    YanıtlaSil
  2. Malesef sığ beyinler sığ düşünceler üretir. ve Eşekler önüne ne gelse sap yada saman fark etmeden tüketir.
    Erkek egemen toplumlarda
    Kadına cinsel kimliğini veren erkektir. der Katte Milet.( feminist yazar.)
    Aslında burada temel sorun kadına bir kimlik verilmesi değil. Bu kimliğin pekçok bayan tarafından hiç itiraz edilmeden yada sorgulanmadan kabul edilmesidir. Duygu Asena da 'Kadının adı yok' derken aynı soruna değinmektedir.
    Çağımız kadını giyinişinden makyajına kadar üzerinde kimlik diye taşıdığı herşeyi yeni baştan gözden geçirmeli ve kendini yeni baştan tanımlamalıdır.
    bu benim kanaatim.

    Size; ballım dediklerinde onlara kanarsanız kendinizi gereksiz ve pis haşeratlardan asla ve asla kurtaramazsınız...:))

    YanıtlaSil
  3. benim tanıdığım kadın erkek için değil diğer kadınlar için bakım yapar kendine.ama o bakıma erkekten daha fazla ilgi görünce işler değişebilir de.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Haccecan;
    Benim anladığım boşa bir gün geçirmişsin, keşke bir dağa tırmansaydın saz çalsaydın, çocuklarla seksek oynasaydın, bir dostuna gidip onun ev işlerine yardım etseydin, toprak belleseydin kartopu oynasaydın, kuş olup daldan dala konsaydın daha güzel işler yapmış olurdun zamanın boşa harcanmamış olurdu.Bir anne olarak sinirlendi galiba Tontini.Ben senin aklına görüşüne, kararlarına saygı duyuyorum canım.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  5. "Kıyafetini biraz düzelt, eline, yüzüne bir şekil ver, her kapı sana açılıyor." çok doğru bir söz gerçekten;)

    YanıtlaSil
  6. Bütün arkadaşlarıma yorumları için sonsuz teşekkürler ama özellikle Sufi'ye cevap verme gereği hissettim.
    Bence boş bir gün değildi. Kellif felli adamın görüşlerine ne kadar zıt olsamda, onunla karşılaşmaktan mutluluk duydum. Şöyleki, karşı olduğunuz görüşten bir insanla karşılaşmadıkça -karşı olduğunuz fikirlere- bir tek kendiniz bilir ve inanırsınız. Daha önce karşı olduğunuzu söyleme fırsatı hiç doğmamıştır çünkü.
    Hayatımda ilk defa kelli felli düşünen!! bir adamla karşılaştım ve fikirlerine karşı olduğumu söyleyebildim. Bu benim için çok önemli. Belki de kelli felli adamın kafasında başka düşüncelerinde var olduğunu ispat etmişimdir.
    NOT: Bunlar tamamen benim hayal ürünüm ve boş bir gün geçirmediğimi kendime ispat etmek için yazdım. Belkide sen haklısın Sufi... Hayat gibi yaşadığım günde boştu...

    YanıtlaSil
  7. Maalesef durum böyle canim. Yani kadinlar mi durumu buraya getirdi kendilerinin cinsel tarafini öne sürerek, yoksa erkekler mi buna önem vererek bu hale geldi bir sekilde geldi yani...
    Kürküne önem vermeyenler geride kaliyor ezilmemek icinde mecburi hale geldi buna önem vermek...
    Insallah zamanla baska olur diyecegim ama olmayacagina eminim!

    YanıtlaSil
  8. Tam da Avrupa'nın bizi görmek istediği şekil bu olsa gerek.

    YanıtlaSil
  9. Tam da Avrupa'nın bizi görmek istediği şekil bu olsa gerek.

    YanıtlaSil
  10. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  11. Kötü bir şaka gibi, 80 li yıllar türk filmlerinde yapışkan ve beceriksiz çapkın erkek tipleri olur ya onlar gibi sulu zırtlak.

    Geçmiş olsun

    YanıtlaSil

Yorumlarınızı Bekliyorum